Hocanın parmağı, Taraftarın morali, Futbolcunun
iştahı, Yedeklerin umutları, Yönetimin ekonomisi kırık... Tüm bunlara rağmen
sahaya çıkanlar ilk dakikada başlıyor rakibi ısırmaya… Sanırsın atak fırtınası,
sonrasın da gol sağanağına dönüşecek… Ama
nafile… Her şutta ayağa kalkan bizler şapa oturuyoruz isteksiz…
Futbolcular direkleri, Erhan Altın kenarda kendini
dövüp duruyor… Sahanın düdüklü Aslanboğa’sı
‘alın benden size bir kıyak’ deyip gösterse de penaltıyı, asasız Musa yarıp geçemiyor karşıya… Sanki başka atan, heveslisi yok bu işin, oysa
rüştünü ispatlamış Kere varken… Rakip yüksek moralli... İyi başladılar lige,
öyle de gidiyorlar...
100 yıl apoleti omuzlarında, gurur verircesine
parlıyor... Dünkü futbolları hayrete düşürüyor insanı…
Çuval dolusu puanı böyle oynayarak topladılarsa bu
ligde bir yanlışlık var… Aslanboğa’nın gazabına uğrayıp bir penaltıları
gümbürtüye gitse de bu berbat oyuna bir puan aldılar ya, öpüp de başlarına
koysunlar… Geride kaldı on maç... Sepette
var on yumurta... Anlayacağınız her maça
bir puan... Yarım gaz versen durursun
ortalarda... İkiye katlarsan çıkarsın yukarı... Bu ortalamayla sezon tamamlarsan düşersin bir
alt lige... Benden söylemesi…
05 Kasım 2012 Pazartesi
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder