22 Ekim 2012 Pazartesi

II. Uluslararası Canik Sempozyumu’nda...

19-21 Ekim 2012 tarihleri arasında Canik Kültür Merkezi’nde ,“Tarih Boyunca Karadeniz Ticareti ve Canik (Samsun) “ konulu bir sempozyum gerçekleştirilmiştir. Dünyanın çeşitli üniversitelerinden 90’ı aşkın bilim adamının katılımı ile gerçekleştirilen sempozyumun ev sahipliğini Canik Belediyesi yapmıştır. Başkanlığını Canik Belediye Başkanı Osman Genç, genel koordinatörlüğünü ise History Studies Dergisi Editörü Doç. Dr. Osman Köse’nin yaptığı sempozyum, gerçekten güzel geçmiştir.

Sempozyumun ilgimizi çeken konularını imkânlarımız oranında dinlemeye çalıştık. Bazen yalnız, bazen de arkadaşlarla salondan salona koştuk. Tarih, Karadeniz ve Samsun adına söylenenleri ilgi ile dinledik. Tarihi bilgilerin değişkenliğini bilerek her söyleneni hüccet( tek doğru, tek delil)) kabul etmedik.

Bardağın dolu kısmına bakmak, onu görmek ve göstermek her zaman umudun tünel ucundaki ışığı olarak kabul ederiz. Burada da öyle yaptık ve yapıyoruz. Zira böyle bir çalışmayı ortaya koymak her babayiğidin harcı değildir. İşin bu noktasında Sn. Belediye Başkanı Genç ve Genel Koordinatör Köse’yi kutlamamak nankörlük olur. Ayrıca Karadeniz’de kıyısı olan devletler, şehirler ve Samsun adına kutlamamak da nankörlük olur.

Sempozyumun açılış gününde de belirttiğimiz gibi aslında Karadeniz’de kıyısı olan şehir ve devletlerce düzenlenmesi gerekirdi. Bunu bir ilçe belediyesinin gerçekleştirmesi ise fevkalade ve sevindirici bir durumdur. Sempozyumda görmek istediğimiz tablolardan biri, konuşmacıların konularını günümüz ve Samsun’la ilişkilendirmeleri, diğeri ise devletin Samsun bazındaki en yüksek temsil kadrolarının orada bulunması idi.

Dinleyici arkadaşlarımızın ifadesiyle görmek istemediğimiz tablolardan biri, bir öğretim üyesinin sempozyuma dahil olmayanlardan soru sormamalarını istemesidir. “Körler sağırlar birbirini ağırlar” dercesine bir çirkinlik. Ve yine aynı arkadaşımızın ifadesiyle Ermeni-Türkiye ilişkilerinin konuşulduğu bir oturumda bir öğretim üyesinin Türkler, Ermeniler ve devletin üst düzey yöneticileriyle ilgili söylediği sözlerin,  bir ilim adamına yakışmayacak şeyler olduğunu düşünüyoruz.

Atalarımız, “bu kadar kusur, kadı kızında da olur” demişlerdir. Bunlar da bu cinsten sözlerdir diye düşünüyoruz. Belirtmekte yarar vardır ki, hiçbir hata bu organizasyonu gölgelemez.  Samsun’un ticareti,  geçmişi ile birlikte ele alınmadıkça Samsun’a bölgede ve Türkiye’de misyon yüklenilemez. Aslında bu sempozyum Samsun’a misyon yükleme denemesidir. Dileriz ki, bu deneme gerçeğe dönüştürülsün ve Samsun, hak ettiği konuma gelsin. Ticaret demek kalkınma, istihdam ve refah demektir. Samsun ile ilgili bir şeyler yapmak isteyen herkes bu sempozyumun bildirilerini dinlemeliydi. Değilse en azından okumalıdır diye düşünüyoruz. Selam ve sevgi ile…

22.10.2012
/Mustafa GENÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder