19-21 Ekim 2012 tarihleri arasında Canik Kültür
Merkezi’nde ,“Tarih Boyunca Karadeniz Ticareti ve Canik (Samsun) “ konulu bir
sempozyum gerçekleştirilmiştir. Dünyanın çeşitli üniversitelerinden 90’ı aşkın
bilim adamının katılımı ile gerçekleştirilen sempozyumun ev sahipliğini Canik
Belediyesi yapmıştır. Başkanlığını Canik Belediye Başkanı Osman Genç, genel
koordinatörlüğünü ise History Studies Dergisi Editörü Doç. Dr. Osman Köse’nin
yaptığı sempozyum, gerçekten güzel geçmiştir.
Sempozyumun ilgimizi çeken konularını imkânlarımız
oranında dinlemeye çalıştık. Bazen yalnız, bazen de arkadaşlarla salondan
salona koştuk. Tarih, Karadeniz ve Samsun adına söylenenleri ilgi ile dinledik.
Tarihi bilgilerin değişkenliğini bilerek her söyleneni hüccet( tek doğru, tek
delil)) kabul etmedik.
Bardağın dolu kısmına bakmak, onu görmek ve
göstermek her zaman umudun tünel ucundaki ışığı olarak kabul ederiz. Burada da öyle
yaptık ve yapıyoruz. Zira böyle bir çalışmayı ortaya koymak her babayiğidin
harcı değildir. İşin bu noktasında Sn. Belediye Başkanı Genç ve Genel
Koordinatör Köse’yi kutlamamak nankörlük olur. Ayrıca Karadeniz’de kıyısı olan devletler,
şehirler ve Samsun adına kutlamamak da nankörlük olur.
Sempozyumun açılış gününde de belirttiğimiz gibi
aslında Karadeniz’de kıyısı olan şehir ve devletlerce düzenlenmesi gerekirdi.
Bunu bir ilçe belediyesinin gerçekleştirmesi ise fevkalade ve sevindirici bir
durumdur. Sempozyumda görmek istediğimiz tablolardan biri, konuşmacıların
konularını günümüz ve Samsun’la ilişkilendirmeleri, diğeri ise devletin Samsun
bazındaki en yüksek temsil kadrolarının orada bulunması idi.
Dinleyici arkadaşlarımızın ifadesiyle görmek istemediğimiz
tablolardan biri, bir öğretim üyesinin sempozyuma dahil olmayanlardan soru
sormamalarını istemesidir. “Körler sağırlar birbirini ağırlar” dercesine bir
çirkinlik. Ve yine aynı arkadaşımızın ifadesiyle Ermeni-Türkiye ilişkilerinin
konuşulduğu bir oturumda bir öğretim üyesinin Türkler, Ermeniler ve devletin
üst düzey yöneticileriyle ilgili söylediği sözlerin, bir ilim adamına yakışmayacak şeyler olduğunu
düşünüyoruz.
Atalarımız, “bu kadar kusur, kadı kızında da olur”
demişlerdir. Bunlar da bu cinsten sözlerdir diye düşünüyoruz. Belirtmekte yarar
vardır ki, hiçbir hata bu organizasyonu gölgelemez. Samsun’un ticareti, geçmişi ile birlikte ele alınmadıkça Samsun’a
bölgede ve Türkiye’de misyon yüklenilemez. Aslında bu sempozyum Samsun’a misyon
yükleme denemesidir. Dileriz ki, bu deneme gerçeğe dönüştürülsün ve Samsun, hak
ettiği konuma gelsin. Ticaret demek kalkınma, istihdam ve refah demektir. Samsun
ile ilgili bir şeyler yapmak isteyen herkes bu sempozyumun bildirilerini
dinlemeliydi. Değilse en azından okumalıdır diye düşünüyoruz. Selam ve sevgi
ile…
22.10.2012
/Mustafa GENÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder