15 Kasım 2011 Salı

Viyadük


"Ben sizin babanızım
Ben ne dersem o olur!"
Diyordu Barbaros Hayrettin...
Bir grup da eşlik ediyordu...
"Öl de baba ölelim... Eyvallah!
Gül de baba gülelim... Eyvallah!
Sev de baba sevelim... Eyvallah!"
***

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın sözleri, bu komik şarkıyı hatırlattı...
"Ben sizin bakanınızım...
Ben ne dersem o olur!"
Kendi sözüne, kendisi koro yapıyor...
"Tartışın derim tartışırsınız...
Konuşun derim konuşursunuz...
Susun derim susarsınız!"
Ve tüm bunları da "demokrasinin gereği" olarak tarif ediyor.
Böylece 'demokrasi' yeni bir tanıma kavuşuyor.
***

Neymiş demokrasi?
"İktidarların icraatları karşısında, hiçbir değerinin olmadığını bile bile fikir üretmek, düşünmek, bunları söylemek ve tepki koymak!"
Yani Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz'dan da bir demokrasi tarifi istemiş olsaydık, emin olun kelimeler farklı da olsa aynı kapıya çıkan söz dizinlerini dinlerdik!
***

Yani...
Canikliler, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Kent Konseyi, AK Parti Canik İlçe Teşkilatı, Mimarlar Odası, KTÜ'nün inceleme yapan öğretim üyeleri, tüm STK'lar demokrasinin gereğini yerine getirdi...
Görevleri bitti...
Şimdi icraat zamanı...
Şimdi 'Viyadük'ü (Köprülü Yolu) Samsun'a bir abide olarak dikme vakti!
Ya seve seve...
Ya da sevmeye sevmeye!
Yakında Samsun için yeni bir de slogan geliştiririz...
 Viyadüklerin Şehri Samsun!
 Yani bu iş kısaca 'kazan kazan' olur...
Verilen konuşma özgürlüğü (!) ile insanlar demokrasiyi(!) kazanır...
Samsun, viyadükleri...
Viyadük imalatçıları akçeleri...
Siyasetçiler de bir sonraki seçimleri!
***

 Bu arada...
Haydi, iyisiniz yine...
Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz, cebinden (!) 17 milyon TL ödeyerek yaptırdığı köprülü kavşağın açılışında...
 "Köprülü kavşak vatandaşlarımıza bayram hediyemizdir... Vatandaşlarımız için helali hoş olsun." dedi.
 Yani...
 17 milyon lirayı hepimize helal etti!
Ne diyelim...
Allah razı olsun!

15.11.2011
/Erdem EROL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder