9 Kasım 2011 Çarşamba

Tarihi Eserlerde Yapılan Yanlışlıklar

Samsun bir garip kent oldu. Yapılan yanlışları kanıtlarıyla ortaya koyuyorsunuz. Yetkililerden ses çıkmıyor. Bilgi noksanlıkları sonucu yapılan işleri zamana yayarak unutturmaya çalışıyorlar. Örnek mi istiyorsunuz işte size örnekler:

Samsunspor’un kuruluş yılı kulübün resmi kayıtları dahil olmak üzere 1965 olarak gösterilir. Baki Sarısakal Kulübün 1927 yılında kurulduğunu belgeleriyle ortaya koyarak, Samsunspor kulübüne müracaat ederek bu tarihin federasyona müracaat eilerek onaylattırılmasını talep eder. Kendisine o zamanlar kurulan Samsunsporun amatör olduğunu söylerler. (1903 yılında kurulan Beşiktaş, 1905 yılında kurulan Galatasaray, 1907 yılında kurulan Fenerbahçe sanki profesyonel külüp olarak kuruldular. )

Samsun’un en eski okullarından olan ve Mustafa Kemal Paşa’nın da ziyaret ederek onurlandırdığı Ticaret Lisesi’nin kuruluş yılı okul armalarında ve resmi kayıtlarda 1924 yılı olarak görülür, Baki Sarısakal, okulun 1911 yılında İstiklal Ticaret Mektebi olarak kurulduğunu kayıtlarıyla ortaya koyar, kabul ettiremez. Yanlış tarihte ısrar edilir.

1884 yılında Samsun Mutassarıfı Trabzonlu Osman Paşa tarafından Hükümet Konağı (Eski Hükümet Konağı günümüzde Bölge İdare Mahkemesinin bulunduğu bina) restorosyonu yaptırılırken Baki Sarısakal, yetkililere gerekli uyarıları yaparak binanın eski fotoğraflarını verir. Restorasyon sonucunda hatalar yapılır: “ Binanın dört tarafında da üçgen alınlıklı ve sütunlarla süslü çıkmalar vardır. Bu çıkmalar daha sonraları balkona dönüştürülmüştür.

Ayrıca son restorasyonda park tarafından eski hapishane hücrelerinin bulunduğu (Bu taş hücreler sıvanmadan olduğu gibi duvardaki prangalarıyla beraber korunabilseydi) yere üzeri tente ile örtülmüş kapı açılarak binanın görünümü bozulmuştur. Koruma Kurulunun bu tadilat projesine bu şekilde nasıl onay verdiğini anlamakta güçlük çekiyorum. “ diyerek yapılan bu hataları yazar fakat o dönem de yayınlatacak gazete bulamaz.

Baki Sarısakal, Samsun’daki Gazi Müzesi ile ilgili olarak ortaya attığı iddiasında;

“1919 yılında Mantika Palas Oteli’nde kalan Mustafa Kemal Paşa’nın Gazi Müzesi’nde sergilenen eşyalarından 1919’dan 2007 yılına kadar sergilenen Mustafa Kemal Paşa’ya ait 6 adet deri koltuk ve Ulusal Bağımsızlık Savaşına ait önemli kararların alındığı işlemeli yuvarlak masanın nerde olduğunu soruyor ve müzede sergilenen eşyaların birçoğunun o dönemde kullandığı eşyalar olmadığını iddia ediyor. (1969 yılında çekilen Gazi Müzesinin orijinal fotoğraflarında Çalışma Odasındaki masa üzerinde telefon ve daktilo görülmezken, bu telefon ve daktilo nasıl Atatürk’ün kullandığı özel eşyalar arasında yer alıyor. Müze Müdürü Sayın Muhsin Endoğru Beyefendiye sesleniyorum, Müze Envanter Defterine bakarak bu eşyaların kim tarafından müzeye, kaç tarihinde hibe edildiğini açıklayınız. Açıklamıyorsanız Mustafa Kemal Paşa’nın çalışma odasına bir renkli televizyon ile bir bilgisayar da koyunuz ki, Mustafa Kemal Paşa’nın sözüm ona kullandığı eşyalar arasında bunlar da yerini alsın? Tıpkı Çalışma odasının yanında bulunan odada yer alan iki adet sehpa’nın 9.12.1998 tarihinde Samsunlu bir iş adamı tarafından müzeye bağışlanan ve Mustafa kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da kullandığı eşyalar olarak sergilendikleri gibi.)”

Baki Sarısakal’ın iddiaları üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma da halen devam ediyor. Baki Sarısakal, Samsun halkı adına sorduğu soruların hiçbirisine yanıt alamaması üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ı 13 Mart 2008 tarihinde yeniden göreve davet ediyor. Aradan geçen süre içerisinde bakanlıktan olumlu ve olumsuz bir yanıt alamıyor.

Baki Sarısakal, tüm bu örneklere ilave olarak bir de Samsun’un anıtsal yapıtlarından Büyük Caminin restarosyon çalışmaları sonucunda ortaya çıkan aksaklıkları belirtir.

Bunun üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Büyük Cami Restarosyonunda yapılan yanlışlıklarla ilgili bir basın açıklaması yapar:
“Büyük Camii'nin pencereleri önceki zamanlarda plastikten yapıldığını, göreve geldiğinde bu durumun kendisinde dikkatini çektiğini, ancak Koruma Kurulu kararları doğrultusunda hareket ettiklerini söyler. “

Sayın Vakıflar Bölge Müdürlüğü, son cemaat yeri’nde ki pencerelerin daha önce plastikten yapıldığını söylüyor. Restarosyonun amacı Camiyi orijinal haline getirmek değil midir? O zaman Caminin minarelerini neden orijinal hale getirdiniz. Minarelerde neden bir önceki şekillerini uygulamadınız?

Vakıflar Bölge Müdürlüğü, caminin giriş kapısının eleştirilmesi konusunda ise,” Caminin giriş kapısının restorasyon işlemleri göreve gelmeden önce Koruma Kurulu'nun kararıyla yapıldını söylüyor?”

Sayın vakıf yetkilileri, cami restarosyonunda yapılan yanlışlıkların tümünün Koruma Kurulu kararıyla yapıldığını söyleyerek, bu kurulu günah keçisi konumuna getiriyor. Sayın yetkililer; Büyük Cami Restarosyon işinin teknik şartnamesini hazırlayıp ihaleye çıkan sizin kurumunuz değil mi? Siz, Büyük Cami son cemaat yeri pencerelerinin ve Cami giriş kapısının ahşaptan yapılacağını teknik şartnameye yazdınız da bunu Koruma Kurulu mu pencereler plastik, Cami Giriş Kapısı alimünyum doğramadan yapılacak diye değiştirdi? Böyle bir savunma olur mu?

Yakın zamanlarda şehrimizde bulunan Katolik Kilisesi restarosyonu yapıldı, Sayın yetkililer, yolunuz düşürse lütfen gidip bir bakın Kilise’nin pencereleri plastikten, giriş kapısı ise alimünyum doğramadan mı yapılmış?

Az sayıda cemaati olan bir Kilisenin restarosyonuna gösterilen dikkat ve özene bakınız, birde binlerce cemaati olan Samsun’un anıtsal yapılarından olan Büyük Caminin restarosyonuna gösterilen dikkat ve özene bakınız? Takdiri Samsun kamuoyuna bırakıyorum.

Sayın Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, yaptığı basın açıklamasında; Büyük Cami avlu giriş kapısının minyatür bir şekilde yapılmasına değinmemiş, değinse de onun da Koruma Kurulu kararıyla yapıldığını söyleyecekti herhalde.

Büyük Cami Avlu Giriş Kapısı bu minyatürlükten kurtarılmalıdır. “Cami avlusuna tâk şeklinde kare kaide üstünde sağda ve solda ikişer sütuncuğun yer aldığı bir kapıdan girilmekteydi. Avluya giriş kapısının sol tarafında şadırvan yer alıyordu “

Avlu girişi eski Cami fotoğrafları dikkate alınarak yeniden görkemli bir şekilde inşa ettirilmelidir. Avlu kapısının solunda yer alan şadırvan yerine konulmalıdır. Son cemaat yeri pencereleri plastik yerine aslına uygun olarak ahşaptan yapılmalıdır. Cami girişi de alimünyum doğrama yerine ahşaptan yapılmalıdır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkililerinden aslına uygun olarak yapılacak bu restarosyon işlemlerinin gerçekleştirilmesini Samsun halkı adına rica ediyorum. Yerine getirilmezse İSTİFA denen bir kavramın olduğunu Samsun halkı adına kendisine hatırlatıyorum.

Samsun’da bulunan tüm sivil toplum örgütleri ve basın organlarını bu konularda duyarlı olmaya davet ediyorum.

/Baki SARISAKAL
09 Kasım 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder