23 Nisan 2016 Cumartesi

Şehirlere Ve Uluslara Kimlik Olan Sazlar

İstanbul oluyor musiki çoğu zaman. Çamlıca’dan kanun taksimi, Üsküdar’dan duyuluyor udun sesi. Adalar geliyor aşka. İstanbul’u hatırlatır tanbur, İstanbul olur musiki çoğu zaman. Ud, kanun, tanbur İstanbul dedim ya eskiden biraz da Samsun’du.

Bir zamanlar Samsun da öyleydi. Şimdi 2-3 koroyla direnmeye çalışıyor musiki. Ayrıca Samsun’un da sazı vardır çoğu kimse bilmez. Hikmet abi (Gürcan) olmasa yazmasaydı kitabına haberimiz dahi olmayacaktı. Evet Türk sazıdır birçok yerde de çalınır ancak bir şehirle kimlik uyumunu burada, Samsun’da kazanır.  “Iklığ” diyorlar ona, sazların anası…

Kastamonu’nun da var kendince kemanesi mesela. Kimseye anlatamıyorum Kemençe Trabzon’dur kardeşim, Ney mesela Konya. Klarnet Tekirdağ’dır, Keman biraz Ankara, viyolonsel biraz İzmir’dir. Piyanonun bahsini dahi açmıyorum, Floransa şaha kalmasın yeter. Bağlama Sivas’tır, diyorum anlatamıyorum. Divan bağlama Ardahan’dır  ve de Kars diyorum aşıkların elinde. Emsalsiz oluyor uzun ve ince saplı birçok ille de.

Erzurum’da zurna, Erzincan’da mey, Iğdır’da tar, Artvin’de tulum var. Rize tulumdur ama biraz da kemençe. Malatya mesela kaval, Göztepe mandolin. Karşıyaka buzukidir. Def, der Şanlıurfa Davul en çok Antalya. Daha var diyorum. Ulusları çağırır üç telli ve üçgen gövdeli geleneksel Rus çalgısı Balalayka…

Ata sazımızdır kopuz. Kemençede Ortaasya. Keman da İtalyan’dır. İran'la özdeşleşir santur. Gitar İspanyol, Flütse Almandır. Daha nice sazlar var. Nice sözler arkada musiki yoksa daha neye yarar söz neye yarar. Saz neye yarar… Güzel günlere uyanın. Sağlıcakla kalın efendim

/Uğur DEDE
23 Nisan 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder