Sivil Topum Örgütleri (STÖ), başlıca sosyal
yardımlaşma , eğitim, sağlık , insan hakları, bilim ve teknoloji, çevre gibi
pek çok konuda devletten özerk olarak kendi gelişimlerini sürdürebilen ve bu
doğrultuda gerekli dinamikleri oluşturan kuruluşlardır. Sosyal, kültürel,
politik, hukuki ve çevresel amaçlar doğrultusunda toplum düşüncesinin
özgürleşmesine ve siyasi kalitenin yükselmesine katkıda bulunurlar. Üyeler
gönüllülük esasına göre hareket ederler. Bu kuruluşlar kendi kurallarını ve
ilkelerini kendileri belirlerler. Devlet ve breyler arasında adeta bir sigorta
görevini sürdürürler. Aracı ve düzenleyici bir rol üstlenen STÖ’leri toplum
yararına çalışan ve demokrasilerin vazgeçilmez en önemli aktörleridir. Siyasi
gruplar başta olmak üzere, spor kulüpleri, kültür ve sanat dernekleri, sanayi
odaları ve ticari birlikler, dini kuruluşlar
bu gruba girmektedirler.
Buraya kadar STÖ’ler hakkında kısaca bilgi
verdikten sonra , şimdi de Samsun’da faaliyet gösteren yaklaşık 60’a yakın
STÖ’nün Samsun’un gelişmesi adına politik, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda
kente olan katkılarını irdelemeye çalışalım. Samsun Ticaret ve Sanayi Odasından
SAM-SEV’e, 19 Mayıs Üniversite Vakfından
Sanayici ve İşadamları Derneğine, Muharip Gaziler Derneğinden Hanımlar
Yardımlaşma ve Kültür Derneğine kadar 60’ın üzerinde STÖ’leri bulunmaktadır.
Mevcut STÖ’lerimiz, kentimizin en önemli handikabı olan kolektif çalışma ruhunu
oluşturdukları söylenemez. Örneğin üniversiteler ile mesleki STÖ’leri arasında
tam bir ahenk sağlanamamıştır.
Örneğin teşvikli il olmak konusunda belirleyici rol
üstlenmesi gereken STÖ’ler ne yazık ki bu misyonlarını yerine
getirememişlerdir. Olaya tamamen siyasi perspektiften bakılmış ve Samsun’un
spor, sosyal ve kültürel anlamdaki çalışmaları ile ön planda olan SAM-SEV’in
organize ettiği pek çok etkinlikler destek görmemiştir. Oysa ülke genelinde
özellikle çevre, kadın, sağlık ve insan hakları gibi pek çok konuda STÖ’lerin
etkinliği artmıştır. Demokrasinin emniyet sübabı görevi gören bu kuruluşların
güçlü olması, siyasal sisteme de yön verecek boyutlara taşıyacaktır. Samsun’da
gerek doğal afetler sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar ve gerekse kentin
geleceğine ilişkin projelerde STÖ’lerinin bir eylem birliği içinde olmamaları,
kentin kalkınmışlık anlamında 7.sıralardan 37. Sıralara kadar gerilemesine
zemin hazırlayan önemli bir faktördür.
Nedenler ise basittir ancak hiç kimse bu gerçekleri
dile getirmez. Samsun’da pek çok STÖ, devlet karşısında özerk kimliğini
kaybetmiştir. Sosyal gelişme sürecinin çok yavaş hareket ettiği Samsun’daki
örgütler, kentin olumsuz ekonomik göstergelere sahip olmalarının da sorumluları
olarak gösterilebilir. Bir Nobel ödülü kazanmış bilim adamına göre (Amartya
Sen) “yoksulluk ve açlık yokluktan
değil, var olana ulaşamamaktan kaynaklanır.
Var olana
ulaşabilmek için ise STÖ’ler önemli bir misyon üstlenmektedirler. Eğer devlete
karşı özerklik kimliğini yok ederler ise, ve sadece partizan zihniyetlere
hizmet eden kuruluşlar haline gelirler ise, öncelikle kendi misyon ve
vizyonlarına ihanet edeceklerdir. Devletin gücünün yetmediği noktalarda
tamamlayıcı olarak çeşitli toplumsal hizmetlerini yerine getiren STÖ’leri,
katılımcı demokrasinin mihenk taşlarıdır.Bu çerçevede Samsun’da faaliyet
gösteren STÖ’leri, Samsun’un kaderi üzerindeki etkilerini çok iyi analiz
etmeleri ve eksik olan kolektif çalışma ruhunu şekillendirmelidirler.
/Süleyman
SALUR
18 Ağustos 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder