18 Ağustos 2013 Pazar

Samsun’daki Sivil Toplum Örgütleri

Sivil Topum Örgütleri (STÖ), başlıca sosyal yardımlaşma , eğitim, sağlık , insan hakları, bilim ve teknoloji, çevre gibi pek çok konuda devletten özerk olarak kendi gelişimlerini sürdürebilen ve bu doğrultuda gerekli dinamikleri oluşturan kuruluşlardır. Sosyal, kültürel, politik, hukuki ve çevresel amaçlar doğrultusunda toplum düşüncesinin özgürleşmesine ve siyasi kalitenin yükselmesine katkıda bulunurlar. Üyeler gönüllülük esasına göre hareket ederler. Bu kuruluşlar kendi kurallarını ve ilkelerini kendileri belirlerler. Devlet ve breyler arasında adeta bir sigorta görevini sürdürürler. Aracı ve düzenleyici bir rol üstlenen STÖ’leri toplum yararına çalışan ve demokrasilerin vazgeçilmez en önemli aktörleridir. Siyasi gruplar başta olmak üzere, spor kulüpleri, kültür ve sanat dernekleri, sanayi odaları ve ticari birlikler, dini kuruluşlar  bu gruba girmektedirler.

Buraya kadar STÖ’ler hakkında kısaca bilgi verdikten sonra , şimdi de Samsun’da faaliyet gösteren yaklaşık 60’a yakın STÖ’nün Samsun’un gelişmesi adına politik, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda kente olan katkılarını irdelemeye çalışalım. Samsun Ticaret ve Sanayi Odasından SAM-SEV’e, 19 Mayıs Üniversite Vakfından  Sanayici ve İşadamları Derneğine, Muharip Gaziler Derneğinden Hanımlar Yardımlaşma ve Kültür Derneğine kadar 60’ın üzerinde STÖ’leri bulunmaktadır. Mevcut STÖ’lerimiz, kentimizin en önemli handikabı olan kolektif çalışma ruhunu oluşturdukları söylenemez. Örneğin üniversiteler ile mesleki STÖ’leri arasında tam bir ahenk sağlanamamıştır.

Örneğin teşvikli il olmak konusunda belirleyici rol üstlenmesi gereken STÖ’ler ne yazık ki bu misyonlarını yerine getirememişlerdir. Olaya tamamen siyasi perspektiften bakılmış ve Samsun’un spor, sosyal ve kültürel anlamdaki çalışmaları ile ön planda olan SAM-SEV’in organize ettiği pek çok etkinlikler destek görmemiştir. Oysa ülke genelinde özellikle çevre, kadın, sağlık ve insan hakları gibi pek çok konuda STÖ’lerin etkinliği artmıştır. Demokrasinin emniyet sübabı görevi gören bu kuruluşların güçlü olması, siyasal sisteme de yön verecek boyutlara taşıyacaktır. Samsun’da gerek doğal afetler sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar ve gerekse kentin geleceğine ilişkin projelerde STÖ’lerinin bir eylem birliği içinde olmamaları, kentin kalkınmışlık anlamında 7.sıralardan 37. Sıralara kadar gerilemesine zemin hazırlayan önemli bir faktördür.

Nedenler ise basittir ancak hiç kimse bu gerçekleri dile getirmez. Samsun’da pek çok STÖ, devlet karşısında özerk kimliğini kaybetmiştir. Sosyal gelişme sürecinin çok yavaş hareket ettiği Samsun’daki örgütler, kentin olumsuz ekonomik göstergelere sahip olmalarının da sorumluları olarak gösterilebilir. Bir Nobel ödülü kazanmış bilim adamına göre (Amartya Sen)  “yoksulluk ve açlık yokluktan değil, var olana ulaşamamaktan kaynaklanır.

Var  olana ulaşabilmek için ise STÖ’ler önemli bir misyon üstlenmektedirler. Eğer devlete karşı özerklik kimliğini yok ederler ise, ve sadece partizan zihniyetlere hizmet eden kuruluşlar haline gelirler ise, öncelikle kendi misyon ve vizyonlarına ihanet edeceklerdir. Devletin gücünün yetmediği noktalarda tamamlayıcı olarak çeşitli toplumsal hizmetlerini yerine getiren STÖ’leri, katılımcı demokrasinin mihenk taşlarıdır.Bu çerçevede Samsun’da faaliyet gösteren STÖ’leri, Samsun’un kaderi üzerindeki etkilerini çok iyi analiz etmeleri ve eksik olan kolektif çalışma ruhunu şekillendirmelidirler.

/Süleyman SALUR
18 Ağustos 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder