Yeni bir sezon, yeni bir başlangıç, yeni bir
umut... Yeni, bir o kadar da garip renkli ve tasarımlı forma... Çok iğrenç... Ben
eski klasik formamı istiyorum, arkadaş... Gri renkli, pitikareli forma değil...
Sezonun ilk iç saha maçında, taraftar yine farkındalığını ortaya koydu... Tribünlerden
futbolculara kareografi vasıtasıyla gönderdiği mesaj anlamlıydı...
Eskiler futbollarıyla bildik, tanıdıktı, ama
yeniler kendilerini ispat etme adına, öne çıkmak için büyük efor sarfetmenin
çabası içerisindeydiler... Konuk ekip maçın ilk dakikalarında kaptanı Orhan'ı
sakatlık nedeniyle kaybetmesine karşın öyle bir savunma yaptı ki Samsunspor
forvetininin ceza alanına girmesi mümkün olmadı... İlk yarı boyunca
Samsunspor'un kaleyi bulan tek şutunun dahi olmaması hayli düşündürücü...
Musa, Ekigho ve Umar ile geliştirilmek istenen
atakların hepsi savunma derinliğinde eridi gitti... Doka'nın direkten dönen
şutu ile başlayan baskı da Mehmet Battal ve Doka Samsunspor defansını çokça
yordu... Rakibin bunaltıcı atakları karşısında direncini artıran Samsunspor
oyunu kendi alanında kabul ederek, gol yememeyi düşündü... Ev sahibi ekibin
kaleye yüklendiği anlarda orta alan oyuncularının etkisizliğini anlamak mümkün
değildi...
Fatih, Turgay, Musa Sinan ve Erdem için tatilin
devam ettiği söylemek mümkün... Birileri sezonun başladığını bu arkadaşlara
hatırlatması gerek... Murat Akyüz kırk yıllık Samsunsporlu gibi tecrübesini,
çalışkanlığıyla örtüştürerek oynadı.. İkinci yarı da da roller değişmedi... Golü
arayan, isteyen, bu konuda çaba sarfeden taraf yine İstanbul temsilcisiydi... Girdikleri
dört net pozisyonda karşılarına kalesinde devleşen Soner çıktı... Samsunspor'un
mücadelesi "Çanakkale geçilmez" şeklindeydi...
Tüm çabalar geriye düşmeme adınaydı... Hal böyle
olunca tablo karamsarlıktan öteye geçemez oldu... Bu maç, bu futbol, mantalite gösterdi
ki Samsunspor taraftarını çileli, ızdırap dolu bir sezon bekliyor... Ortaya
çıkan bariz eksiklik orta sahayı yönetecek, bir maestroya ihtiyaç var... Maçtaki
ilk ve tek net pozisyonunu ancak 86.dakikada yapabilen takımdan söz ediyoruz...
Vay halimize!...
Maçın hakemi genç ve çömez olduğunu verdiği
tutarsız kararlarıyla gösterdi... Ne avantaj kuralını uygulayabiliyor, ne faul
kararlarında, ne de çıkardığı kartlarda haklılığı söz konusu... Benden ona
tavsiye, gitsin Üniversitede mesleğini yapsın diş hekimliği konusunda
uzmanlaşsın... Bu iş ona göre değil... Üç dakika uzatma verdi, oyun duraksamadan
sürdü... Yani uzatmanın, uzatması olmadı… Samsunspor'un yediği golün dakikası
94.48... Unutmasın ki hakem olunmaz, hakem doğulur...
18 Ağustos 2013 Pazar
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder