Bilen bilir Bafra ismiyle neredeyse ortak olarak
telaffuz edilen önemli bir yaklaşım vardır; İmece… Bafra’nın tarih içinde var oluşundan
bu güne kadar toplumu ilgilendiren irili ufaklı her olayda; bu kültür kendini
göstermiş ve el ele vermenin en güzel örnekleri sahnelenmiştir. Hatta bu
kültürün türlü örnekleri tarih sahnesinde yer alırken adam sendecilikten, bananecilikten, bana mı düştücülükten uzak neredeyse seferber olurcasına bir araya
gelinmiş ve böylelikle imece kültürü Bafra ile bir anılır hale gelmiştir.
İşte geçmişte başta Bafra Lisesi’nin inşası olmak
üzere birçok alanda sıkı sıkıya sarılarak hayata geçirilen imece yaklaşımı bu
kez Bafra Belediyesi’nin öncülüğünde mübarek Ramazan ayı içerisinde ortaya
çıktı. Bafra Belediyesi’nin günlük 3500 kişiye iftar yemeği vermesi paylaşımın,
kardeş olmanın önemli hatta çok önemli bir ifadesi. Atalarından kendilerine
bırakılan imece kültürü bu kez kutsal Ramazan ayında ortaya çıkararak kendini
gösterdi. Örnek bir davranıştı bana göre…
Ve çoğumuza “İşte Bafra bu” dedirtir tarzdaydı… Öyle
ki Ramazan ayı süresince sıcak aş oldular yuvalara. Süslü sofralardan
uzaklaşarak, mahallelerde sokak aralarında iftar yapmak, nelere vesile olduğunu
düşünüldüğünde iyi ki yapılmış dedirtir birçoğumuza. Eleştirel yaklaşımlar da
olacaktır. Fakat böylesi paylaşımların artarak devam etmesinde büyük fayda var.
Bafra Belediyesi’nin çağrısına top yekün katılım
göstererek böylesi hayırlı bir davranışa ortak olmak, tabiri yerindeyse taşına
altına elini sokmak takdire şayan bence. Ramazan ayı süresince Bafra’da yaşanan
bu güzellik ve yardımseverlik birçok yöreye ebetteki örnek olacak. Bafra’da
yaşayan işadamları ve hayırsever
şahısların bu duruşları, Bafra dışında hayatlarını idame ettiren ama
Bafralılıklarını asla unutmayanlar tarafından da gözleri yaşarırcasına takip
edildiğini ve imkanları ölçüsünde destek olacak adımlar atacaklarını biliyor
olmakta bir başka huzur veriyor insanın yüreğine…
Ben ve benim gibi yaşanılan ve yaşatılan birçok
gelişme üzerine umutlarını yitirme noktasına bazen gelenler için de ilaç
değerinde bence bu yaşananlar. Nasıl ki başka Türkiye yoksa nasıl ki başka
Türkiye de olmayacaksa; başka Bafra’da yok ve olmayacak. Cumhuriyetin ilk
yıllarından beri her şeyi devletten beklememek anlayışının ilk yerleştiği
Bafra’da benzer haberleri keyifle okumaya devam edeceğiz.
Bunun reaksiyonları yakın zamanda kendini
gösterecek… Sonuç olarak yaşam süresince bazı dönemlerde işsiz olabilirsiniz,
her şeyin ters gittiğini düşündüğünüz o umutsuz saatlerde biri öyle bir uzatır
ki elini yeniden bağlanırsınız hayata. Bafra’da o eller hiçbir şekilde
bitmiyor. Güzellik de işte bu. Paylaşım da işte bu… Bafralı olmak; bir anlamda
bunu gerektiriyor çünkü…
16.08.2013
/Birol BİRCAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder