23 Haziran 2012 Cumartesi

Kentesel Dönüşüm Ve Neoliberal Belediyecilik Anlayışı

Son  20  yılın  yerel  yönetim  anlayışı  rant  ekonomisi  üzerinden,  piyasa  temelli, mimari  bütünlüğü  ve  uygunluğu  onanmayan, kentsel  kültürü  ve  dokuyu  yansıtmayan,  konut  piyasası  yaratamaya,  tüketim  çılgınlığına  geçit  sağlayan  NEOLİBERAL  BELEDİYECİLİK  anlayışıdır. Piyasanın  insancıl  mekanizmaları  yoktur.  Barınma  bir  sosyal  devlet  olma  gereği  bir  haktır. Yerel  haberler  gündem  değildir  aslında.

‘’ Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Çay Mahallesi'nde uygulamaya koyduğu Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında iki evin icra kanalıyla tahliyesi sırasında gergin anlar yaşandı. Polis, zabıta ve icra ekiplerini karşılarında gören anne ile kızı gözyaşlarına boğuldu’’ Gerçekten  süreç  böyle midir? Gerçekten  evsiz  bırakılan  çocuklar  var mıdır? Bu  belediyecilik  anlayışı  halkını  bilgilendirmeye  ihtiyaç  duymaz. Bu  belediyecilik  anlayışı  halka  açık  basın  açıklamaları  yapmaz. Bu  belediyecilik  anlayışı  kahvaltı  ve  yemeklerle  oluşturulmuş  bir  örgü  ve  saha  çalışmasını  önceler.  Temel  insan  değildir. Temel  piyasadır. Rantsal  dönüşüm  tüm  ağlarını  kendi  figüranları  ile  örer. Hümanizma  biter. Güller  solar… Artık  herkes  tüketicidir.

Sanat  yoktur. Kitap  hiçtir. Mekansal  zamanlarda,  tüketilen  ağabeyliktir  bilim. İşçiler  işten  çıkarılır. İşçiler  belediyeden  kovulur. Sıra  İlkadıma, Çarşamba'ya, Bafra'ya gelir  mi  korkusu  yaşar  ev  hanımları  Çocuklarını  babalarını  beklerken  kapılarda.. Belediye  çalışanları  bu  neoliberal  sistemin  bir  kenarında  sadece  bir  eleman  olur. Yağmur  yağar, seller  akar, Olağanüstü  durumlarda  kriz  yönetimi  yok  olur Sünnet  düğünlerinde  hatıra  fotoğrafı  olur.

HALKÇILIK…. Neoliberal  sistem  kent  kavgalarını,paylaşım  savaşlarını  yapar, Şehir  mekan  olur, Sesler  yükselir, Ve  gözyaşı  kan  olur..  Gazete  haberleri  bir  hiçlikte  yok  olur: Kimse  duymaz  ,çığlığını  yoksulluğun Yıkım yasal değil  diye  başlık  atar  kentsel  medya Daha sonra Raif Akgül'e ait iki katlı eve giden ekipler, tepkiyle karşılaştı. Evinin yıkılması için alınan karara öfkelenen Raif Akgül, konuyla ilgili davanın devam ettiğini belirterek, mağdur olduğunu söyledi. Ekiplerin yıkımda kararlı olduğunu gören ev sahibi, "Ne haliniz varsa görün. Gücü yeten yetene. Hepinizi Allah'a havale ediyorum" dedi. Bunun üzerine çilingir yardımıyla kapısı açılarak içindeki eşyaları boşaltılan ev, dozerle yerle bir edildi. Yıkım  Yasal mıdır? Hukuk  örtebilir  mi  bir  çocuğun  üstünü.. Çay  Mahallesi  kale  olur…

/Cem ŞAHAN
23 Haziran 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder