10 Ekim 2011 Pazartesi

Samsun Tefecilikte İlk 10'da

Dünyanın en eski soygun şekli tefecilik. Tefeci; el altından yüksek faizle para veren kimse, faizci, murabahacı. Günümüzde tefecilik devam ediyor. Ülke ekonomisine yolsuzluk suçları kadar büyük oranda zarar veriyor. İnsanların hayatını karartıp, nice ocaklar söndürüyor.
           
Tefecilikle mücadele sürdürülüyor ama arzulanan başarı elde edilebiliyor mu? Bana sorarsanız çok zor. Ekonomik bunalıma düşenler son çare olarak tefecileri görüyor.  Çıkış ararken batıyor. Ses çıkarabilenler ise devede kulak misali olduğu için etkin mücadeleye de engel oluyor. Yapılan araştırmalarda tefecilik olaylarında Samsun ilk 10'da yer aldı.  Yani polis kayıtlarına göre.  Ya kayıtlarda olmayan?  Ürkütücü boyutta olduğu endişesi taşıyorum.
           
Son üç yılda tefecilik olaylarında artış olduğunu rakamlar ortaya koyuyor. Tefeciler de hemen hemen biliniyor ama suçüstü yakalananlar var, yakalanmadan işini yürütenler de. Şikayet eden yok gibi. Durum böyle olunca tefeciler işlerini kolay yürütebiliyor. Tefecilikten kaynaklanan bir olay olursa işler karışıyor ama sığrılmaları da kolay oluyor.  Polise yardımcı olunmadığı sürece tefecilerin ocak söndürmeleri sürecektir. Hele hele yaşanan krizlerde tefecinin keyfine diyecek yok. Zira krizleri atlatmayı umanlar tefecilere böyle dönemlerde daha fazla ihtiyaç duyuyor. İhtiyaçlar tefecilerin sayısını, cirosunu arttırıyor. Yanılıyor muyum, ne dersiniz?


Özel İdare'de ihtiyaç fazlası işçi yok…

Kamu kurum ve kuruluşlarında ihtiyaç fazlası işçi dağıtımları beraberinde bazı sorunlar getirse de gerçekleştiriliyor. İşçiler alışık oldukları kurumdan bir başka kuruma gitme yanlısı değil. O nedenledir ki, karşı çıkanlar hayli fazla. Her şeye rağmen dağıtım başlatıldı.
           
Samsun Özel İdare Müdürlüğü'nden de işçilerin gönderileceği iddiaları üzerine Yol-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı İbrahim Uzun, "İşçiler gönderilmeyecek" diyerek yüreklere su serpti. İddialara göre, Özel İdare'den Karayolları'na işçi gönderilecekti. Yol-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı İbrahim Uzun, tesbit komisyonunun yaptığı çalışmalar sonucu işçi aktarımına gerek bir durumun bulunmadığının belirlendiği söyledi. Bu durum işçideki tedirginliği sona erdirirken, çalışmalarda ki aksaklıkların da önüne geçmesi bekleniyor. Haydi hayırlısı.

           
Demirtaş'tan Hilal Kart…

Hani genel seçimler öncesi MHP'nin kozu olarak ortaya atılan Hilal Kart vardı ya; işte o kart uygulaması Samsun'da İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş tarafından uygulanmaya başlanacak. Ne işe yarayacak bu kart? Bu kart işsiz, sosyal yardıma muhtaç vatandaşlar için düzenlenecek. Bu karta sahip kişiler belirlenen yerlerden temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Vatandaşlar Hilal Kart ile ısınma, gıda gibi temel ihtiyaçlarını da kendi bölgelerindeki küçük esnaflardan temin edebilecek.

Böylece eski sisteme son verilecek, Hilal Kart uygulaması hayatiyete geçirilecek. İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Hilal kart ile alışverişin yaygın marketlerde yapılmayacağını, yerel marketlerde geçerli olacağını söyledi.  Başkan Demirtaş, böylece yerel esnafa katkı sağlamış olacak. Düşünce güzel, uygulama gerektiği biçimde yapılabilirse belediye de, kart kullananlar da, esnafımız da memnun kalır.  Bu böyle biline.

           
Seyyar dertli…

Vergi mükellefi olmayan seyyara çalışma izni yok. Zabıta seyyarları kontrol ederken, özellikle vergi mükellefi olup-olmadığına bakıyor. Eğer vergi mükellefi değilse yandı. Vergi mükellefi ise gösterilen yerden başka yerde satış yapamaz. Bir seyyar satıcı yolumu kesti ve "ağabey lütfen yazın. İşimiz çok zor. Vergi mükellefi olmak kolay mı? 5-10 kavun satarak o vergi mükellefi giderlerini karşılamak mümkün mü. Sesimizi duyurun ne olur" dedi.
           
Seyyarlar hangi kategoriden vergi mükellefidir bilemem ama sayısız vergilerin yürürlükte olduğu günümüzde vergi mükellefi olmak hayli zor. Vergisi, stopajı, KDV'si ve daha sayamadığım çokça giderler seyyarların ödeyebileceği vergiler değil. Seyyarlar bırakın vergi ödemeyi, muhasebecinin ücretini dahi ödemekte zorlanır.  Seyyarlar da olmalı ve onlara göre mükellefiyet uygulanmalı. Seyyarları ortadan kaldırmaktansa kazanmalı ve geçinmelerine katkı sağlanmalıdır.  Ben böyle düşünüyorum, ya siz?

/Avni DEMİR 
10.10.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder