6 Ekim 2011 Perşembe

Alman Vakıfları Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne de Para Vermiş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Alman Vakıfları CHP ve BDP'li belediyelere para veriyor, onlar da PKK'ya aktarıyor, ya da işaret edilen müteahhitlere veriyor" dedi. Ortalık karıştı. Karşılıklı suçlamalar aldı başını gidiyor. Hedefteki kuruluş Alman Kalkınma Bankası açıklama yaptı. Açıklamada, Türkiye'nin tamamı için 10 milyar Euro, sadece belediyeler için bir milyar Euro kredi portföyü hazırlandığı belirtildi.
            
KFW'nin kredi ve hibe verdiği projeler ağırlıklı olarak temiz enerji, içme suyu ve katı atık projelerinde yoğunlaşıyor. KfW'nin hali hazırda işbirliği yaptığı projeler arasında Bursa Tramvayı, Galata Köprüsü gibi önemli AK Partili Belediyelerin projeleri de var. KfW ayrıca Kayseri, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Malatya, Denizli ile de kredi anlaşması yapmış ve projelerini tamamlamış. Bu portföyün büyüklüğü 700 milyon Euro civarında. KfW'nin halen devam ettirdiği projeler arasında Samsun, Van, Batman ve Siirt Belediyelerinin katı atık ve içme suyu projeleri bulunuyor. Banka yakın zamanda Muş, Diyarbakır, Trabzon, Antalya ve İzmir belediyeleri ile de kredi anlaşması imzalama noktasında. Bu portföylerin her biri de 150 Milyon Euro büyüklüğünde.
            
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin KFW'den iki proje için kredi ve hibe kullandığı ortaya çıktı. Samsun Büyükşehir Belediyesi'nce gerçekleştirilen Katı Atık Yönetimi Projesi'nde 9 milyon 203 bin Avro kredi bir milyon 100 bin Avro hibe kullanıldı. Üstelik kredi anlaşması da 2002 yılında imzalandı. Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin KFW'den aldığı ikinci kredi ve hibe ise Atıksu Projesi için kullanılıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi 2005 yılında atılan imzayla KFW'den 18 milyon Avro kredi alırken, 250 bin Avro da hibe kullandı.

Büyükşehir Belediyesi'nin KFW'nin verdiği hibelerin nasıl kullanıldığını belirtirken "Alman Kalkınma Bankası (KfW) tarafından verilen hibeler genellikle yapım işinin yanı sıra yürütülmesi öngörülen eğitim hizmetleri için verilmekte olup projenin içerisinde görev alacak personelin yapım işi tamamlanmadan önce bazı eğitimlerden geçmesine yönelik olmaktadır. Ya da projenin ilerlemesi için kurum içinde başka birimlerde yapılması gerekli çalışmaların organize edilmesi gerekli eğitimlerin verilmesi amacıyla kullanılmaktadır." ibaresine yer vermesi dikkat çekti.
            
Bu açıklama ve ortaya çıkan veriler Başbakan Erdoğan'ın başını ağrıtacağa benziyor. CHP ve BDP alınan bu paraları PKK'ya aktarıyorsa bu korkunç bir şey. Kim aktarıyorsa mutlaka ortaya çıkarılmalı. Ya AK Partili Belediye Başkanları kime veriyor?  İşaret edilen müteahhitler olmasın?  Kısacası ortada korkunç bir iddia var. İddiayı ortaya atan da Başbakan. Çözüm getirmesi gerekli kişi de Başbakan. O halde CHP'lisi, BDP'lisi denilmeden AK Partililer için de aynı işlem yapılmalı.   Bu yapılırsa güven duyulur, aksi takdirde vicdanları yaralar. Bu böyle biline.


Akdağ'a yabancı turist hiç uğramamış!

Hani bizim de bir kayak merkezimiz var ya! İşte o kayak merkezimize bugüne dek hiç yabancı turist uğramamış. Bunu söyleyen de İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Kayaoğlu. Sayın Kayaoğlu bu nedenle Lâdik Akdağ Kayak Merkezi'ni tanıtmak için harekete geçti. İki yıl önce hizmete giren, yerli halkın büyük ilgi gösterdiği Lâdik Kayak Merkezi şimdilik yabancı turist çekemiyor.  Çekmesi de mümkün değil. Yabancı turisti getirdiğiniz zaman konaklayabilecek yeriniz olması gerekir. Burada turistleri konaklatabileceğimiz yer yok. İhale aşamasındaki otel bitirildiğinde yabancı turist getirilmesi mümkün olur. Şimdilik günübirlik yabancı turist getirilebilir mi? Biraz zor görünüyor. Yerli günübirlikçilere bile arzulanan hizmetin verilemediği yerde yabancıların getirilmesi bence bizim açımızdan iyi bir tanıtım olmaz. Bu nedenle tanıtım yaparken, tanıttığın yerde istenilenlere cevap verilmelidir. Aksi takdirde yarar yerine zarar getirir. Bizden sadece hatırlatması.

            
Kamuda duman var mı?

Vali yardımcısı ve İl Sağlık Müdürü Başkanlığı'nda bir heyet Kamu Kurumları'na ani baskın düzenledi. Ne baskını biliyor musunuz? Sigara baskını! Kamu Kurumlarında sigara içen var mı, yok mu? Sigara içen vardır da çalıştığı yerde içene rastlanıldığını görmedim. Bu bilinmesine rağmen yapılan baskın bence yakışıksız. O kamu kurum ve kuruluşların yöneticilerine de haksızlık. Sigara yasağına beklediğimizden fazla uyar olduk. Sigara içen biri olarak evimde, işyerimde, ziyaret ettiğim yerlerde, akşam oyun oynadığım kulüpte, dostlarımla iki kadeh yudumladığım restaurantlarda sigara içmiyorum. İçmeye de niyetim yok.
           
 Yasağa uyan tüm sigara tiryakileri de benim gibi düşünüyor. Kontrolde tutulmayı, takip edilmeyi seven bir toplum değiliz. Kontrol etmekle de başarı sağlanacağını sananlar kendilerini aldatır. Sürekli kontrol söz konusu olamayacağına göre, toplumu yasaklara uyar hale getirmenin yolu baskınlar olamaz. Bu böyle biline.

/Avni DEMİR 
 06.10.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder