13 Eylül 2011 Salı

Aldatmacalar Kenti Samsun

Bafra'da yaşanan "karton kutu makinesi" skandalı, bu kentin meselelere bakışındaki sakatlığın tipik bir örneği ve inkar edilemez şekilde dışa vurumudur. Ortada dış pazara ihraç edilecek ya da iç pazara sunulacak ve ambalajlanacak bir ürün olmamasına rağmen birilerinin hangi akla hizmetle aldığı ve Bafra Sebze Üreticileri Birliği'ne dayattığı bir "karton kutu ambalaj makinesi" olayı daha doğrusu skandalı vardır. Kimin aklına nereden esmişse esmiş kimse istemediği halde Samsun İl Özel İdaresi'nin sayın yetkilileri devlet kesesinden 247.000(eski hesapla 247 milyar) TL harcayarak bir "oluklu mukavva karton kasa makinesi" alarak Bafra Sebze Üreticileri Birliği'ne hediye etmişler!  Birlik Başkanı Mehmet Bilgiç'in açıklamalarına göre "bizim ihracatımız dolayısıyla makineye ihtiyacımız" yok demelerine rağmen "ihracat yaptığınızda kullanırsınız" denilerek makineyi adeta metazori vermişler.

Aradan üç yıl geçmiş; şimdi "makineyi niye kullanmıyorsunuz" diye soruşturma açıyorlar! El insaf! Eğer bir soruşturma açılacaksa bu "niye kullanmadınız" soruşturması değil "kim niye, neden ve nasıl aldı" soruşturması olmalıdır. İhtiyaç duyulmayan bir makinenin niye kullanılmadığı değil ihtiyaç duyulmayacak o makinenin kim tarafından niye, nasıl ve hangi hesaplarla alındığı ve kamu kaynaklarının kullanımındaki hesapsızlık ve plansızlık soruşturulmalıdır.

Bu kent önceliklerin doğru hesaplanmaması nedeniyle akıl dışı yatırımlar mezarlığına dönmüştür. Bunlardan birisi ve en pahalısı ve en gereksizi Büyük Cami önündeki akıl almaz yeraltı oto parkı ile yaya geçidi ise bir diğeri de atıl vaziyette duran Samsun-Çarşamba Havaalanı Kargo Tesisleridir. Siyasetin hesapsızlığının tipik örneği olan bu tesise yatırılan milyon dolarlar çok daha verimli ve çok daha üretken projelere harcanabilir ve kente hem istihdam hem de katma değer olarak geri dönerdi. Harcanan paraya, zamana, emeğe ve kurulan hayallere, yiten güvene yazık olmuştur.

Hayıflandığım bir diğer siyaset kurbanı yatırım da Samsun Tersanesi yatırımıdır. Son derece doğru bir proje siyasetçilerin küçük hesaplarına kurban edilmiş hem önemli bir fırsat kaçırılmış hem halkın umutları ve hayalleriyle acımadan oynanmıştır. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yusuf Ziya Yılmaz'ın "1 Kasım 2004'te ilk geminin denize ineceğini" müjdelediği Samsun tersanesinin hala altyapı çalışmaları sürmektedir. Bu arada ne yazık ki dünyanın gemiye olan talebi de neredeyse sıfırlanmış, mevcut tersaneler sipariş alamaz duruma düşmüşlerdir. Önümüzdeki yıl tersanelerin kapanma yılı olacaktır. Ve Samsun'un hayali bir daha ve çok uzun süre yeşermemek üzere solacaktır.

Hep siyasilerden bahsettik ama kentin aldanışında ve aldatılışında, kaynakların heba edilişinde suçlular sadece siyasetçiler değildir. Yanlışa karşı çıkma cesaretini kendinde bulmayan meslek mensupları, bunların temsilcileri, bırakın karşı çıkma yiğitliğini üstüne üstlük bir de yağcılık ve yalakalığa soyunan kimi gazeteciler ve hiç hesapları olmaması gerektiği halde suskunluğa bürünmeyi taşıdıkları unvanla bağdaştırabilen sözde akademisyenler siyasetçilerden daha suçludur ve bu kent insanları; bir gün asıl vicdani ve ahlaki hesaplaşmayı onlarla yapacaktır.

13.09.2011
/Osman KARA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder