26 Aralık 2011 Pazartesi

Raylı’da Bilinmeyenler Ve Gizlenenler

Yerel Yönetim seçimlerine iki yıldan az bir süre kala Hafif Raylı Sistem Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz tarafından kent gündemine taşındı. Bu taşıma sebepsiz değil; Başkan yeniden aday olmayı düşünüyor. Önümüzdeki dönem işi her zamankinden daha da zor ve rakipleri geçen dönemlerden çok daha zorlu da olsa Başkan Yılmaz dördüncü kez adaylık yoluna çıkacak; aslında çoktan çıktı bile. Siyaset kulislerinde iki üç ay kadar önce AK Parti yönetimi ve meclis grubuna “1999 seçimlerinden çok daha iddialıyım, bunu aklınızdan çıkarmayın” dediği konuşuluyor.

Başkan Yılmaz Hafif Raylı Sistem Projesini geçmiş seçimlerde son derece başarılı bir şekilde kullandı. Hayali fotoğraflar ve gerçekleşmeyecek hedeflerle doldurulmuş seçim afişleri kentin her yanını süsledi; gazete sayfalarını kapladı ve halk propaganda bombardımanı altında binmediği ve bilmediği bir sisteme “çağdaşlık ve uygarlık” adına oy verdi.

Raylı Sistem bir taşıma aracı olarak artık biliniyor. Ancak sistemin mali durumu tam bir muamma; bu konuda neredeyse hemen hiçbir şey bilinmiyor. Kaça mal olduğu meçhul; elimizde 120 milyon avro rakamı var ama bu bilgi de net ve tam değil. Kullanılan dış kredi miktarı 115 milyon avro. Projenin en az yüzde onunun öz kaynaklarla karşılanması şartı vardı; bu rakam şimdiye kadar ne birileri tarafından soruldu ve sorgulandı ne de belediye tarafından açıklandı. Kullanılan kredinin bir de faizi var; o da bilinmeyenlerden. Bu kredinin bir kısmı Avrupa Yatırım Bankası’ndan, bir kısmı da Uzakdoğu’dan alındı; bunu belediyenin internet sitesinden biliyoruz ama faiz miktarını dolayısıyla da bu sistemin bu kente toplamda kaça mal olduğunu bilmiyoruz, bilemiyoruz.

Bu kadar da değil; bu sistem zarar ediyor; soruluyor ama Başkan ve yardımcıları bir türlü ne kadar zarar ettiğini açıklamaya yanaşmıyorlar. Hatta zaman zaman yanıltıcı açıklamalar yapıyorlar. Son açıklamaları da bu türden baştan savma ve yanıltıcı.

İnsanlar sistemin maliyetini ve kente getirdiği mali yükü soruyor, insanlar işletme zararını merak ediyor, Başkan çağdaşlıktan dem vuruyor. Başkan günlük yolcu sayısını verirken de bir ince kelime oyunu yapıyor ve genel günleri es geçip “bazı özel günlerde 60 bin yolcuya ulaşmakla” övünüyor. Kavramların alt üst olduğu basın camiasından kimi meslektaşlarımız da haberi “özel gün” kelimelerini atarak sanki her gün 60 bin yolcu taşınıyormuş gibi veriyorlar.

Ben başladığı günden beri Raylı Sistem Projesini hep sorguladım ve kafama takılan her soruyu lafı hiç evelemeden gevelemeden, evirip çevirmeden sordum; sormaya da devam edeceğim. Çünkü ben gazeteciyim ve gazetecilik sormak ve sorgulamakla başlar; halk adına, ülke adına, kent ve kentli adına, hak ve hakikat adına sormak ve sorgulamakla başlar.

Net sorular soracağım ve ne yazık ki gelmeyeceğini bile bile yine de net cevaplar bekleyeceğim. İşte o sorular:

1-  Raylı sistem için ne kadar öz kaynak kullanıldı, ne kadar kredi alındı, ne kadar istimlak bedeli ödendi ya da istimlak bedeli yerine kaç imar değişikliği yapılarak kaç kişiye kaç metrekare inşaat imkanı bir başka deyişle artı değer yaratıldı?

2- Raylı sistem hizmete girdiği 2010 Eylül’ünden bu yana toplam kaç yolcu taşıdı; bunun günlük ortalaması kaç kişiye tekabül ediyor?      
3-  Başladığı günden bu güne toplam geliri nedir, toplam gideri nedir?
4-  Raylı Sisteme 2010’da yapılan sınavla kaç kişi alındı şu anda kaç kişi çalışıyor?

Sorulması gereken sorular bunlardan ibaret değil ama bunlar en önemlisi. Mutlaka cevaplandırılması ve o cevapların halkın bilgisine sunulması gereken hususlar. Gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin, ilçe belediyelerinin, belediye meclis üyelerinin, muhalefet partisi yöneticilerinin ve hepsinden de ötesi bu kent halkının sorması ve yanıtlarını alması gereken sorular.

26.12.2011
/Osman KARA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder