1 Eylül 2016 Perşembe

Samsun'u Tanımak Ve Tanıtmak

Sayın Sadi Subaşı'nın iki hafta önceki "SAMSUN BÖLGE LİDERLİĞİNİ KAYBEDİYOR" başlıklı köşe yazısını okuyunca kahrolmuştum.  Özellikle Samsun’un "görülecek bir şey yok" denilerek Turizm Şirketleri tarafından tur programlarına dâhil edilmediğini öğrendiğimde bir Samsunlu olarak canım yandı.

Gerek coğrafi konumu gerek verimli topraklarıyla insanoğlu tarafından ilk çağlardan beri yerleşim yeri olarak tercih edilmiş, tarih boyunca onlarca medeniyete kültüre yuva olmuş; Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı destanını başlattığı şehir kamuoyunda "görülecek bir şey olmayan" bir yer olarak biliniyor ve sadece Trabzon ve Rize yolunda bir geçiş noktası olarak kullanılıyorsa durum çok vahim demektir. Ve fakat vah vah tüh tüh diye ağlayıp zırlamak kabahati tur şirketlerinde aramak yerine şehrin tanıtımı konusunda 7'den 70'e kolları sıvamanın da zamanıdır.

Benim bu konudaki önerim, özellikle yerel tarihçilerimizin ve Samsun merkezli turizm şirketlerinin katkılarıyla, Samsun'a turistik amaçla gelmek isteyen ziyaretçilerin, Samsun'da geçireceği zamanı kalış süresi ve tercihlerine göre bir programa sokacak "Samsun Tur Programları" hazırlanmasıdır.

Samsun'a ulaşım şeklinden, görülmesi gereken yerlere, yapılabilecek aktivitelerden  tadılacak yöresel lezzetlere kadar zamana mekana mevsime amaca yaşa vs göre planlanıp sıraya sokularak bir güzergaha dahil edileceği;  Yerel yönetimler ve üniversitemizin ihtiyaç duyulan her türlü konuda destek ve kaynak sağlayacağı, Kesinlikle kar amacı güdülmeyecek ve sadece belli bir kesime değil genele hitap edecek tur programları hazırlanmalı ve bu programlar benim şehrim seninkini döverci şovenist bir anlayış yerine, gücünü gerçeklikten alan bir dil ve üslupla yurt ve dünya çapında tanıtılmalıdır.

Ve bu turların uygulanmasına da öncelikle, maalesef şehrini yeterince tanımayan biz Samsunlulardan başlanmalıdır. Kendi ahalisi tarafından tanınmayan bir şehri ulusa tanıtmaya çalışmak elbette nafile bir çaba olur. Ben Samsun için canla başla mücadele eden başta Yerel tarih grupları olmak üzere bütün Samsun sevdalılarının bu tur programlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında gerekli katılımı sağlayacağına inanıyorum. Tanıtımımızın ilacını, denizüstü golf sahasında, mitolojik efsanelerde aramaya gerek yok.

Samsun'umuzun hâlihazırda Havza Kaplıcalarından Göğceli Camii'ne, Kuş Cenneti'nden Amisos tepesine Akdağ kayak merkezinden Terme Miliç kumsalına kadar, burada saymaya kalksam sayfalar tutacak güzelliklere sahip olan dört mevsim turizm cenneti olabilecek bir potansiyeli ve - tabi yüreklerinde Samsunlu olmaya dair bir şeyler hissediyorlarsa - şehrinin sesini eserleriyle dünyaya duyurabilecek onlarca sanatçı evladı var.

Ve fakat Sayın Subaşı'nın bahsettiği gibi, tüm bu saydığım unsurları bir mıknatıs gibi bir araya getirip bu vb projelere önderlik edecek, sanatçıların Samsun'a dair üretimlerini, siyasi görüş farklılıklarına bakmaksızın  destekleyip teşvik edecek  bir lider ve Samsun hakkında şahsi çıkarlardan uzak fikirler  ve projeler üretecek, kentlilik bilincini 7'den 70'e aşılayacak bir Samsun Lobisi olmaksızın Samsun'u tanımak ve tanıtmak imkansız. 

Güzel Samsun'umuzun, Karadeniz turlarında sadece bir geçiş noktası değil turizmde Karadeniz'in lideri olması; cinayet haberleri, skandallar, hava kirliliği, seller  vs ile değil şehir değerleri ve insanının kentine bağlılığı ile konuşulması umuduyla...

Aydıngünler!

/Emre SEVEN
01.09.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder