14 Aralık 2015 Pazartesi

Meydan Meydana Çıksın

Bir şehrin adını gugılladığınızda karşınıza ilk gelecek görsellerden biri, o şehre gittiğinizde ilk ulaşacağınız yer şehrin meydanıdır. Meydan bir şehrin kalbidir. Vitrinidir. Kimliğidir. Şehir neyse meydanı da odur. Çoğu meydanın kendine özgü bir tasarımı akılda kalıcı bir kısmı vardır. Örneğin Taksim denince akla Atatürk Anıtı, Kızılay denince meydana ismini veren Kızılay binası ve Güvenpark gelir. Yurtdışında da durum böyle.

Times Meydanı o renk cümbüşü haliyle, Kızıl Meydan Kremlin Sarayı ile bilinir. Avrupa'da da  özenli bir mimari ile oluşturulan meydanlar şehrin en meşhur yerleridir. Peki Cumhuriyet Meydanı deyince aklınıza ne geliyor? Benim aklıma geleni söyleyeyim: Boşluk!

İnsanlar için bir geçiş güzergahından, yol tarifinde kullanılacak merkezi bir noktadan fazla bir şey ifade etmeyen, siyasi mitingler ve tek tük konserler haricinde insanların bir araya gelmediği, şehrin göbeğinde kocaman bir beton yığını. Şehir neyse meydanı da odur dedim ya aslında o yüzden Meydanın bu halde olmasına şaşmamalı.

İlk yazımda da bahsetmiştim. Samsun giderek kimliksiz bir beton çöplüğüne dönüyor. Bunun ilk göze çarptığı yer ise ne yazık ki Cumhuriyet Meydanı. Samsun gibi önemli bir şehre böylesine boş biçimsiz binalarla çevrili kimliksiz bir meydan yakışmıyor.

Geçtiğimiz hafta gazetemizde bir haber okudum. OMÜ Mimarlık 1. Sınıf öğrencileri, Meydanda farkındalık yaratmak amaçlı bir çalışma gerçekleştirmişler. Meydana yerleştirdikleri masalara kitaplar koyup insanlarla beraber kitap okumuşlar, seksek, ip atlama, yakar top, voleybol gibi oyunlar oynayarak meydanı bir şenlik yerine çevirmişler. Öyle ki 77 yaşındaki Huriye Erbaş da öğrencilere katılarak onlarla birlikte ip atlamış. Son zamanlarda duyduğum en yaratıcı en özgün proje. Öğrencilere bu ödevi veren hocayı da meydanı şenlik yerine çeviren öğrencileri de kutlamak gerek. İşte yapılması gereken bu.

Meydan bir beton yığınından, insanların hoşça vakit geçirebildiği, şehrin ruhunu hissedebildiği bir yaşam alanına dönüştürülmeli. Bunun için sadece etraftaki binaları giydirmek yetmez. İnsanlara orada bulunmaları için sebepler ve koşullar yaratılmalı. Nedense ağaçlar içinde bir meydan hayal ediyorum. İnsanların AVM'lerde değil de meydandaki ağaçların gölgesindeki masalarda çay kahve içtiği, -olur ya belki kitap okudukları! - çocukların oyunlar oynadığı, müzisyenlerin açık hava resitalleri sunduğu oksijeni bol 24 saat canlı ışıl ışıl bir Cumhuriyet Meydanı. Hayal etmesi bizden,  Meydan'a getirmek yetkililerden! Saygılar!

/Emre SEVEN
14.12.2015
http://www.hedefhalk.com/meydan-meydana-ciksin-604297yy.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder