1 Aralık 2015 Salı

Hangi Samsun

Alev Coşkun ne derse desin, Atatürk’ün mazlum milletlere örnek olacak o büyük ve kutlu yürüyüşü başlattığı şehirdir Samsun.

Ve fakat. Kurtuluşumuzun şehri, şu sıralar iyi durumda değil. Eğitimde, kültürde, sporda ve ekonomide tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Her şeye rağmen bu şehri seviyorum. Yazıya başlarken çizdiğim tablodan yola çıkarak ‘’Bu şehir sevilir mi?’’ diye soracaksınız biliyorum. Kim bilir belki mazisini seviyorum bu şehrin.

Sevgili dostum Rüştü Bozkurt, geçmişte saraya ‘cehri bezi’ göndererek zenginleştiğini belirttiği Tokat’ın 30 bin nüfuslu bir şehir olduğunu söylerken, Samsun’un ise bin 800 haneli küçük bir kasaba olduğunu iddia etse de, İstanbul ve Selanik’ten sonra bin kişilik tiyatro salonunun bulunduğu üçüncü Osmanlı şehriymiş Samsun. ‘’Deniz Hamamı’’ olarak bilinen fenerdeki plajda kadınlı erkekli yüzülürken, Anadolu’da erkekler bile henüz mayo ile denize giremiyordu. O fener plajı, gerek Osmanlı’nın son dönemlerinde ve gerekse Cumhuriyetimizin ilk yıllarında İstanbul’dan sonra bu topraklardaki tek karma plajdır. Fener plajı aynı zamanda, Karadeniz bölgesinin ‘Mavi Bayrak’ almış tek plajıdır ama günümüzde ailelere yasaklanan tek mavi bayraklı plaj olarak tarihe geçmiştir.

Türkiye’nin üçüncü büyük limanına sahip olması nedeniyle geçmişte ekonomisi de gelişen Samsun, bir zamanlar yedinci büyük şehir olarak biliniyordu. Ekonomik ve sosyal gelişmişlikte sanırım şimdilerde 38. sıradayız. Eğitimdeki başarı oranımızın ise 50. sıralarda olduğu söylendiğinde buna ‘’Samsunluyum’’ diyen kimin canı sıkılmaz. Hangi Samsun’la gurur duyacağız. Yener Cabbar nicedir yazıyor ve biz de ondan öğreniyoruz.

Bizim sevdiğimiz Samsun, kale surları üzerine iş hanı yapılmasına izin verilen Samsun mu, yoksa Ulu Önder’in ‘’Ben Samsun’u ve Samsun halkını gördüğüm zaman, millete ve memlekete dair bütün tasavvurlarımın gerçekleşeceğine inandım’’ dediği Samsun mu? Sahi hangi Samsun? Tapulu mülkü belediye tarafından işgal edilen vatandaş, mahkemelerde haklılığını ispat ettiği için ‘’O vatandaşı ve kararı veren mahkemeyi kornalatın’’ diye belediyeye tavsiyede bulunan bir Vali tarafından yönelten Samsun mu? Eee hal böyle olunca Samsun’un senden başka kimin umurunda olacağını sanıyorsun.

Formasında Atatürk amblemli tek futbol takımının puanları da silinir.  Şampiyonluk maçında senin taraftarına maçı izletmezler ve sende buna sesini çıkaramazsın arkadaş. Öylece seyredersin olup biteni. O Samsunspor, şimdiki adı ‘Süper Lig’ olan o lige, Anadolu’dan çıkan ilk takımlardan biridir. Daha önce de defalarca küme düştük ama hiçbir vakit bir alt kümede bu kadar uzun süre kalmadık. Sporda başarı sağlamanın yolu ekonomik olarak güçlü olmakla ilgili olsa da, başarıya ulaşmak için zenginlik tek başına yeterli olamaz. Bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı Samsunspor’un maçlarına kaç senedir gelmiyor, bilen var mı acaba.

Boşuna söylenmemiş o söz: ‘’İnsanlar hak ettikleri gibi yönetilir’’ Bu şehrin sokaklarında gündüz vakti insanlar kurşunlanıyor. Gençlerimizi zehirlemeye devam ediyor birileri. Bonzaiden kaç gencimizi yitirdik, sayısını ben unuttum. Bu Samsun mu benim şehrim. Yoksa geçmişte 14 konsolosluğun bulunduğu, şehrin merkezindeki kortlarda genç kızların ve delikanlıların tenis oynadıkları Samsun mu? Bir zamanlar herkesin gıpta ettiği Samsun, günümüzde soysal paylaşım sitelerinde yayınlanan ‘caps’lerle dalga geçilen şehir olmuş. Sebep olanlar utansın. Sen yinede üzme kendini hemşerim.

/Ragıp GÖKER
01.12.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder