7 Ağustos 2011 Pazar

Kırmızı Kurdele

Kim etkinlik yapsa aynı manzara...  Atakum konser verir... Tablo aynı... İlkadım şölen yapar... Manzara aynı... Canik de farklı değil... Büyükşehir'in etkinliklerinde daha abartılmış bir görüntüye şahit olursunuz...
***

Seçim meydanlarında sloganları 'içinizden biridir'... Ya da "Sizden biri"... Ya da "Halkla birlikte yönetilen belediye"... Ama bir kuru konserde bile ayrım yaparlar...  Çekerler bir kırmızı kurdele... Arada da bir iki metre boşluk! Kırmızı kurdelenin sahneye yakın tarafına... Başkan, bürokrat, meclis üyesi, müdür... Ya da başkandan torpilliler oturur...  Arka tarafta çoğu zaman sandalye bile yoktur... Ama onları seçen, maaşını veren halk ayaktadır!
***

Sanki seçimler...  Bu tür etkinliklerde ön sıralarda ve koltuklarda oturması gerekenlerin tespiti için yapılır... Hep tecrit, hep tecrit!  Araya konulan mesafede ayrı bir hakaret unsuru... Üst sınıfın (!), alt sınıfın (!) kokusunu hissetmemesi içindir sanki...
***

Ama sadece bunu yapanlarda değil ki kabahat! Bizim millette... Birilerinin oturduğunu... En erken kendileri gelmiş olmalarına rağmen, en son gelenlerin önlerine geçtiğini görür... Kırmızı kurdelenin kendisi için belirlenmiş sınır olduğunu kendisi anlamasa bile oraya yaklaştığında görevlilerce anlatılır...  Açık açık... Kırmızı kurdelenin önündekiler birinci sınıf, kendilerinin ikinci hatta üçüncü sınıf vatandaş ilan edildiğini anlamaz!
***

Sorsan... Konser düzenlemişler elbette onlar önde oturacak der... Düzenlenen konserin, getirilen sanatçının, hatta kırmızı kurdelenin önündekilerin kıçlarının altına konulan koltukların parasını kendi ödediğini düşünmez ki!
***

Eh böyle olunca da... Fıkrada olduğu gibi... Kırmızı kurdelenin önündekilerde ayakta oturacak derman... Arkadakilerin de iskemleye koyacak oturtma organları olmaz!

07.08.2011
/Erdem EROL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder