22 Mart 2012 Perşembe

Kentsel Dönüşüm Kurultayı

Samsun’da da son 5 yıldır duyduğumuz kentsel dönüşüm olgusu, kentin rant alanına açılımı yanında, kentsel tüketici topluluğunu uluslar arası sermayeye bağımlı kılma girişimleridir. Kentsel dönüşüm adı altında bu kentte 200 evlerin yıkılma süreci hepimizin hafızasındadır. Bugün gelinen noktada insan mutluluğu sağlanamamıştır. Kentsel dönüşüm bu kentin sorunu değildir sadece. Kapitalist dünyanın neoliberal iktisadı programını uygulayan gelişmekte olan - bir türlü gelişemeyen, aslında kaybeden- ülkelerinin sorunudur.

Gerçek anlamda bir kentsel dönüşümün gerekliliği üzerine sanırım herkes hemfikirdir. Geçenlerde Adana’da TMMOB tarafından Kentsel Dönüşüm Kurultayı yapıldı. Sonuç bildirgesi vahşi iktisadi sistemin izini sürenler için ciddi ayak izleri sunuyor:

Ülkemizin korunması gerekli doğal, tarihi ve kültürel yapı varlığı ve mekanları açısından zenginliği; yerleşim ve yapılaşmaların büyük bir oranla çeşitli afet riskli alanlarda yer alması; sosyo ekonomik yapıdaki dengesizlikler nedeniyle giderek artan ve büyüyen yasadışı yapılanma gibi kentleri çirkinleştiren ve çarpıtan nedenler kentsel dönüşümün gerekliliğini giderek daha fazla hissettirmektedir.

Kentsel Dönüşüm Projeleri; Kentlerin, ekonomik ve fiziksel çöküntüye uğramış bölgelerinde iyileşme sağlayan, depreme dayanıklı konutlar üreten, yaşam kalitesini artıran ve kent ekonomisinin güçlendirilmesini amaçlayan, yurttaşı mağdur etmeyen tam tersine planlama ve uygulama sürecine katan, kamu arazilerinin talanını önleyen, tasarım ve uygulama kriterlerine sahip, yerel kalkınmayı da sağlayan nitelikte olmalıdır.

Ancak bu şekilde özellikle dar gelirli yurttaşların konut sorunlarına çözüm bulurken, sosyal yaşam alanlarını yükselten yeşil alan, altyapı, eğitim ve sosyal donatı yaratmak yoluyla yaşanabilir çevre ile sürdürülebilir planlama hedeflerinin yaşama geçirilmesi yasal güvenceye kavuşturularak sağlanmalıdır.

Mahalle sosyal kontrol ve dayanışmanın kentlerde sağlandığı ve uzun bir tarihsellik içinde oluşmuş sosyal ve mekansal bir olgudur. Yapılan kentsel dönüşüm projeleriyle bunun yok edilmesi kentlerin sosyal yaşamına telafisi olmayan bir hasar verecektir. Bu sebeple, kentsel dönüşüm projeleri hazırlanırken bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun için, yüksek katlı, tek tip, dikey yapılaşma yerine, yatay düzlemde bir yapılaşma ve bunun içinde mahalle yaşamını sağlayabilecek sosyal donatı alanları sağlanmalıdır.

Kentsel Dönüşüm bir bütün olarak ele alındığında toplumsal /sosyal ilişkilerin dağılmasını önleyici, sosyal ayrımlaşma ve dışlanmayı önlemede bireysel bağlantıların koparılmadığı, yerel kimlikleri olan kentlinin yaşayış biçimleri, kültürleri, gelenek görenekleri, bilinçlilik düzeyi, yöreden hoşnutluğu, mülk sahipliği analiz edilerek kentsel dönüşüm sürecine girilmelidir.

*Parçacı kentsel dönüşüm projeleri yerine kent nazım planıyla uyumlu “Kentsel Dönüşüm Ana Planı” hazırlanarak proje alanlarının öncelikleri ve etaplamalarına karar verilmesidir. Dönüşüm projelerine başlanmadan İhtiyaç ve beklenti çalışmaları, Sorun Analizleri ve sosyo-ekonomik araştırmaların yapılmalıdır.

Güven tesisi için, proje alanındakiler belediyeler ve ilgili meslek kurum ve kuruluşları ile diyalog kurularak kamuoyu sürekli bilgilendirilmelidir. Ancak karar alma süreçlerine katılım şeffaf ve geniş olmalıdır. Projelerin içindeki yeni konutlarda sürdürülebilir yaşam süresi değerlendirilmekte midir?

Kentsel Dönüşüm Alanları, Zemin olarak sağlam yerlerden başlanmalı. Bu yöntem hem binaların uzun ömürlü olması ve vatandaşları motive etmesi açısından önemlidir. Dönüşüm düşünülen alanlarda, belirgin bina tipolojileri olmamalı, her bölge için sosyal yapı ve mevcut fiziki çevre doku ve yönlenme dikkate alınarak alan büyüklüğü saptanmalıdır. Mevcut binalar yıkıldıktan sonra mikro bölgeleme çalışması yapılarak projelere esas tutulmalıdır. Mali kaynaklar için değişik alternatifler aranmalı ve hem mali hem de yapım işleri için kooperatifleşme önemli bir seçenek olarak düşünülmelidir .

Kentsel Dönüşüm düşünülen alanlarda konut karşılığında sadece yeni konut değil arsa seçeneği verilmesi de düşünülmelidir. Ancak taşınmazların tasarruf biçimlerine hakkaniyet gözetilerek yaklaşılmalıdır.

Kentsel dönüşüm yapılanma olgusu kentin önemli bölgelerinde yaygınlaştırılıp kenti yeniden düzenleme aracı olarak düşünülmelidir. Bunun sonucunda kentsel dönüşüm alanlarını bütünleştirmek için bir Master Plana bağlamak gereklidir.

Kentsel dönüşüm alanlarında yapılacak iş ve işlemlere ilişkin ciddi bir hukuksal boşluk bulunmaktadır. Bizden bu kadar. Kentti dönüştürmek insan ve doğa için olmalıdır sonuç olarak…

/Cem ŞAHAN
22 Mart 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder