12 Temmuz 2015 Pazar

Samsun... Samsun...

Karadeniz in ve Türkiye’nin en güzel kentidir Samsun. Kendine has çok önemli özellikleri taşır benliğinde. 19 Mayıs şehri olmak onuru ve gururudur Samsun. Gerçi şimdilerde sevmediğim bir moda var. Gurur kelimesi yerli yersiz dillere pelesenk. Ölüsü olan, dirisi olan, sünnet düğünü olan, hapse girene, hapisten çıkana adam öldürene,   Türkiye seninle gurur duyuyor yaftası iliştiriliyor.  Trajikomik insanlar ülkesiyiz...  

Aslında hiç de gurur duyamayacak noktaya geldi ülkemiz. Seçimler bitti hala bir hükümeti bile kuramadılar. Ancak Samsun kenti gerçekten önemli bir merkez oldu. Ben bu yazımda size Samsun Büyükşehir hayvan bakım evini anlatmak isterim. Hayal kurabildiğiniz kadar güçlüsünüzdür. Bizler Samsun için en mükemmelini hayal ettik. Sonuçta hayallerimizin de ötesine geçtik.

Samsun hayvan bakım evi, çok güzel bir tıbbi merkez. Apansız ve habersiz gittiğim bakım evi kusursuzdu. Sevgili vet. hek. Nurhan İşler, Abla habersiz gel. Bakım evimize demişti. Vet. Hekim arkadaşlarımla biz de apansız gittik. Bana ve Haytap a kimse bakım evine dair tek kelime etmesin.  Ben bu kadar temiz bakımlı ve hayvanlarının rahat olduğu bir bakım evi görmedim Türkiye de. Diyarbakır bakım evimiz de örnektir. Ancak Samsun olarak ipi göğüsledik sanırım.

Zaten bakanlık da gelip örnek almış. Üstüne basarak söylüyorum. Mükemmel ötesi bir yer. Biyokimya cihazları, röntgen, cihazı, ultrason, kan sayım cihazı ve diğerleri. Tam teşekküllü bir hastane gibi. Hekim arkadaşlarım zevkle ve hevesle heyecan dolu idiler. Bir hekimin gözünde ışıltı görmek önemli iştir.  Hele de barınak hekimlerimiz içinde, işini severek şevkle yapan pek azdır.  Hayvanlar geniş bir alanda kendi halinde küçük gruplara ayrılarak yerleştirildiği için hayvanlar arasında asayiş berkemal. Hepsinin yemek kapları dolu idi.

Sakatlar için iki ayrı bölüm var. Geçici sakatlar ve daimi ve kalıcı sakatlar olmak üzere. Sürekli kısırlaştırma işlemi yapılıyor. Buradan sahiplendirilen hayvanlar çiplenerek veriliyor ve kayıt altına alınıyor. Hasta hayvanlar tecrit ediliyor. En önemlisi yavrular için yapılan işlem. Önce parazit aşıları yapılıyor. Sırayla farklı bölümlerden geçerek aşılanıyorlar. Böylece barınaklarda gelenek haline gelen yavru ölümleri önlenmiş oluyor. Yavru köpekler için dört ayrı geçiş dönem yerleşkeleri var.  Aşı programları titiz bir şekilde uygulanıyor. Vet Hek.  Kardeşim Hüseyin Aydın anlatırken duyduğu heyecan içime mutluluk verdi. Bu yazım üzerine bir dolu münekkit çıkacaktır ortaya.

Tenkit edeceğinize, siz de gidin yerinde görün ve ziyaret edin. Üç yıl önce haftanın belirli günlerinde ziyaretçi servisi çıkarttık barınağa ki, o zamanlar henüz barınak idi. Bakım evi statüsüne kavuşmamıştı. Hiçbir gönüllüyü göremedik yanı başımızda. Gönüllüsü olmayan barınaklar yalnızdır.
Sadece laf üretip tenkit etmek değildir bu işin kuralı. Sonuçta gitmediğin, görmediğin yer senin olamaz.

Elbette hatalar daima olacaktır. Mühim olan iyi niyetle hatalardan arınıp çözünmektir. Hayata geçirilen hayvan mezarlığını da resimledim. Her mezarın başında ölen hayvanın ismini taşıyan bir taş var. Birkaç ay önce iki üç vahşinin öldürdüğü domuz da bu mezarlığa gömülmüş. Sessiz gösterişsiz rahat bir bahçe gibi. Kısaca ben ve arkadaşlarım Haytap olarak Samsun bakım evimizle özel bir gurur duyuyoruz. Bazı küçük belediyeler Haytap adını duyunca rahatsız olurlar her nedense. Çünkü vicdanlarını bir yerlerde kaybeden belediyelerdir bunlar.

Övünerek ve üstüne basarak yazıyorum ki hayvan ambulansımız üzerinde bile Haytap logomuz hala duruyor. Bu anlamda sevgili hekim kardeşlerim Nurhan Beye, her zaman çabuk celallenen Hüseyin Beye ve sevgili Hande Hanıma çok teşekkürler. Sizlerle elele olduğumuz sürece, daha çok yollar kat edip hep daha iyiye yelken açacağız. Barınaklarda hep kadın personel görmeyi istemişimdir.

Tuba Özdemir de gülen yüzü ile hizmette kusur etmiyor.  Bu arada yeri gelmişken Alaçam Belediyesi ne kaçıncı kez uyarı yapıyorum. Belediye başkanı hala rem uykusundan uyanamadı.  Seçmenlerine verdiği sözleri unuttu. Kaç kez telefonla konuştuk. Artık yeter. Üstüne üstlük bir de eczacısınız. İşin mutfağını bilensiniz. Barınağınız hala hayata geçmedi. Kamyonları hayvanla doldurup uzaklara attığınızı bizatihi çalışanlarınız söylüyor.   Vezirköprü Belediye Başkanı değerli dostum Sadık Beye de teşekkürlerimi iletiyorum son yaptığı gıda stokları için. Ramazan ve orucun anlamı büyüktür.

Açın halini anlamaktır, sen yerken alasından Komşun, kuşun, kurdun açsa yoksulluktan.  Hayvanların ağzı dili yok. Onlar da bizler gibi acıkıyor ve susuzluktan kavruluyorlar. Yavaş, yavaş ölüyoruz. Dedi kaplumbağa. Kelebek Haklısın, ne uzun bir gün Diye yanıtladı. Hayvanlarda sevgi, dostluk, sadakat. İnsanlarda ise, ihanet, çıkar, alçaklık menfaat ikiyüzlülük yalancılık ve sadakatsizlik vardır. Seni sevmediği halde kuyruğunu sallayarak aldatan bir köpek gördün mü? Peki ya insan gördün mü?  Ben gördüm..

SOKAK HAYVANLARI İÇİN KAPINIZIN ÖNÜNE BİR KAP MAMA, BİR KAP SU KOYUNUZ LÜTFEN.
İSTEYEREK, SEVEREK ALDIĞINIZ HAYVANLARI SIKILDIM DİYEREK SOKAKLARA TERK ETMEYİNİZ.

/Gül TURAN
12.07.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder