7 Şubat 2012 Salı

Zarar Büyük

Perşembe'den, Salı'ya ne değişti de, bu takım bu kadar berbat bir futbol ortaya koydu? Asıl cevabı aranması gereken soru bu... Eğer bunun yanıtı verilebilir, ve de çıkan sonuçtan ders alınabilirse, her şeye daha olumlu bakmak mümkün olur... Şurası bir gerçek; Samsunsporlu futbolcular ve teknik heyet Fenerbahçe galibiyetinin tatlı rüyasından uyanmış değildi... Tersi olsaydı, 6 puandan da öte bir değer taşıyan maça yüksek motivasyon ile başlarlardı... Ligdeki rakiplerinin Fenerbahçe değil, Karabükspor, Gaziantepspor, Manisaspor olduğunun bilincinde olurlardı... Tıpkı rakibi gibi... Ev sahibi ekip, kader maçı olarak gördüler... Kazanamamaları halinde neleri kaybedeceklerini, kazandıkları taktirde de nerelerde olabileceklerinin bilinci içerisindeydiler...

Fenerbahçe maçı sonrası yaptığım yorumda, Kalhar için, "Samsunspor'a atılmış, son kazık" demiştim... Alınganlık gösterip eleştirenlere, " Yenilen gollerde, yaptırdığı penaltıda ki hallerini göründe, alın Kelhar'ınızı tepe tepe kullanın" demekten başka sözüm yok! Mesut hoca, bu takıma stoper değil de, oyun kurucu bir orta alan oyuncusu gerektiği gerçeğini geç de olsa anlamıştır ya neyse, zaten atı alan üsküdarı geçti...

Murat bu takımın kaptanı, ilk onbirin vazgeçilmezi... Dün hayatının belkide en berbat futbolunu oynadı... Ayağına aldığı her topu ezdi, rakibe teslim etti... İzleyenlerin başında yolmaktan saç birakmadı... Kötünün de kötüsüydü... Sadece o mu ? Değil elbet... Kalecisinden forvetine kadar öyle bir takım vardı ki sahada evlere şenlik! Bir takımın organize bir atağı olmaz mı? Allah aşkına bir söyleyin... Kanatların yoksa uçamazsın... Zaten hiç kimsenin bu kulvarları kullanmak gibi bir niyeti de yoktu... Ceza alanı içerisine yapılan ortalar ya kalecinin ellerinde eridi, ya da duvar gibi savunmaya çarptı... Bir ara, "Hangi takım bir kişi eksik oynuyor ?" diye bir soruyu aklımızdan geçirdik... Yenen gollere bir bakın, amatörde bile takımlar böyle komik goller yemiyor...

Kenardan gelen oyucuların katkısını görmek mümkün olmadı... İyi kapanan, geniş alan vermeyen bir savunmayı geçmek mümkün olmadı... Farkın bire inmesine neden olan golde Murat'ın şutunun savunmaya çarparak filelere buluşması beraberlik umutlarını artırsa da uzatma dakikalarında Zenke'nin yakaladığı pozisyondan sonuç çıkmaması şanssızlık olarak nitelendirilebilir... Ama şurası bir gerçek ki bu futbolun karşılığı yenilgiden başka bir şey değildi, öyle de oldu...

07 Şubat 2012 Salı
/Resul AKÇAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder