12 Mayıs 2015 Salı

Kavak Şeyh Hamza Türbesi


Emine YILMAZ -Arkeolog/Sanat Tarihçisi- Samsun Müze Müdürlüğü–2015 KAVAK İLÇESİNDE BULUNAN AKŞEMSEDDİN'İN BABASI ŞEYH HAMZA TÜRBESİ

Akşemsettin' in Babası olan Şeyh Hamza 1383 yılında Şam'dan Anadolu'ya gelip Kavak' da Medresede Müderrislik yapmış ve burada ikamet etmiştir.  12 tane oğlu olduğu sanılmaktadır. Aslen Şam'lı olup Soyu Hz. Ebu Bekir'e kadar gitmektedir. Asıl adı Hamza Şami bin Mehmet'dir. Amasya İl merkezinde 15. yüzyılda baldaken tarzda dört adet kare ayak üzerine tek kubbeli olarak inşa edilen türbedeki mezarın Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemseddin'in babası Hamza Şami bin Mehmet'e ait olduğu inancı da yaygındır. Ancak bunu kanıtlayacak resmi birbilgi/kitabe bulunmamaktadır.

Şeyh Hamza için kullanılagelen Kurtboğan ismi ölümünden sonra yaşanan bir olaya dayanır. Rivayete göre Şeyh Hamza vefat edip defin edildiği gece bir kurt gelip cenazeyi mezarından çıkararak parçalamak istemiş ancak kabirden uzanan bir kolu kurdu boğarak öldürmüştür.

Göynüklü Emir Hüseyin Enisi’nin 16.yy. da kaleme aldığı ''Menakıb-ı Akşemsü'd-din'' (Metin ÇELİK; Akşemseddin Hazretleri veYakın Çevresi) adlı eserinde Akşemseddin'in babası Şeyh Hamza'nın kabrinin ( ölümü H.861-M.1456/57) Amasya'nın Kavak nahiyesinde olduğu yazmakta olup, 15–16.yy.daki Kavak nahiyesi günümüzde Samsunİline bağlı bir İlçe konumundadır.

Samsun'un Kavak İlçesi Soğuksu Mahallesi, ada 2, parsel 14de 73,00 m2lik bir alan tapu kayıtlarında mezarlık olarak görülmektedir. Aynı alan üzerinde Şeyh Hamza adıyla anılan bir mezar da mevcuttur (3 defin mevcut). Genel kanı Şeyh Hamza'nın asıl kabrinin burada olduğu ve 16.-17.yy. Celali isyanları ile Suhte (medreseli öğrenci) olayları sırasında türbenin tahrip edildiğidir. İlçe merkezinde bu kadar küçük bir alanın mezarlık olarak kullanılma olasılığı mümkün olmayıp günümüze ulaşamamış bir türbe alanı olması ihtimali daha olası görülmektedir.

Havza, Lâdik, Vezirköprü ve Kavak çevresinin bu olaylar sırasında çok zarar gördüğü tüm arşiv ve kaynaklardan bilinmektedir. Kavak İlçesi Şeyh Resul Köyündeki külliye (medrese), Havza İlçesi Şeyh Safi Köyündeki son Selçuklu Şehzadesi Sultan Altunbaş'ın/Gazi Çelebi türbesi ile Atabeyi Şeyh Savcı türbesi, Vezirköprü Tatarkalesi Köyündeki son Selçuklu Sultanı Mesut'un türbesi ile Göl Beldesindeki (Zeytin Emirliği) türbeler bu olayların tahrip boyutunu gösteren en belirgin örnekler olarak gösterilebilir. Maddi ve manevi değeri olan bu kadar tarihi yapının tahrip edilmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda Kavak İlçesindeki Şeyh Hamza adıyla anılan ve Akşemseddin'in babasına atfedilen mezarın gerçek defin adresi olma ihtimali güçlüdür. Aynı mezar için bir şehit mezarı olduğunu ifade edenlerde mevcuttur. Kişisel sosyal olgu manevi şahsiyetlerin yakınına defnedilme eğilimi taşıdığından Şeyh Hamza Mezarı çevresinde başka definlerinde olması normal bir uygulama olarak görülebilir. Nitekim alanda birden fazla definin bulunması konuyu destekler niteliktedir.

Amasya'daki Kurt Boğan Şeyh Hamza Türbesi baldaken Tarzıbir mimari üslüp göstermekte olup mimari plan olarak çok yakın benzeri Kavak İlçesine yakın mesafedeki Havza İmaret Türbesi ile Lâdik-Ahmetsaray köyü Seyyid Zeynel Abidin Rufai Türbesidir. Lâdik’teki türbenin de adı geçen olaylarda zarar görmekle birlikte orijinal planına sadık kalınarak baldaken Tarzı bir mimari üslupla yeniden inşa edildiği bilinmektedir. Halk arasında "Seyyid ZeynelAbidin Rufai" şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmamakta ancak Lâdik ilçe merkezinde türbesi bulunan Seyyid Ahmet-i Kebir ile kardeş olduğu inancı ve türbedeki mezar taşlarının Samsun Seyyid Kutbiddin mezarlığındaki mezar taşları ile çağdaş olması göz önüne alındığında 1300'lüyıllarda yapıldığı önerilebilir. Kavak İlçesinde ''Şeyh Hamza Türbesi'' yapılması düşünüldüğünde, Amasya Kurtboğan türbesi ile de benzer özellikler sergilemesi de göz önünde bulundurularak Havza İlçesi İmaret Türbesi ya da Lâdik İlçesi Ahmetsaray Köyündeki Seyyid Zeynel Abidin Rufai Türbesine benzer özellikte olmalı ve baldaken tarzı mimari uslupta inşa edilmelidir.

Baldaken tarzı türbelerin Beylikler ve Osmanlı döneminde çok sayıda örneği görülmekte olup geç dönemlere kadar sevilerek uygulandığı bilinmektedir. Plan ve form özellikleri yönünden zengin bir çeşitliliğe sahip olan Baldeken Türbelerde genel olarak kare, dikdörtgen, altıgen ve sekizgen plan tipleri mevcuttur. Bu örnekler içerisinde dört cephesi açık olanlara rastlandığı gibi iki cephesi kapalı olan türbelere de rastlamak mümkündür. Mevcut Baldeken tarzı türbelerin çoğunda örgü tekniğinde almaşık sistemin tercih edildiği görülmektedir. Genel uygulama üç sıra tuğla ve bir sıra kesme taş şeklinde olup kubbede çoğunlukla tuğla tercih edilmektedir. Amasya Merkez Yörgüç Paşa, Halkalı Dede, Suluova-Yolpınar Mahallesi Seyyid Yahya, Aksaray Hırkalı Sultan, Konya-AkşehirNasrettin Hoca, Yozgat Akdağmadeni-Çalışkan Mahallesi Ali ve Mahmut Çelebi Türbeleri, Bursa Umur Bey, Kocaeli Gebze Malkoçoğlu Mehmet Bey, İznik SaruSaltuk ve Yakup Çelebi İmaret Türbesi en çok tanınmış Baldeken tarzı Türbe örnekleridir. Türbelerin tamamında defin olmayıp  ''Makam Türbesi'' olarak kullanılanlarda mevcuttur. Amasya Kurtboğan Şeyh Hamza, Havza İmaret, İznik Sarı Saltuk Türbeleri Makam Türbeleri özelliği göstermektedir.

Kaynak:
—Metin ÇELİK; Akşemseddin Hazretleri ve Yakın Çevresi (Menakıb-ıAkşemsü'd-din-Göynüklü Emir Hüseyin Enisi)
—Metin ÇELİK;  Makamat-ı Evliya Akşemseddin (Mehmetbin Hamza)

/Emine YILMAZ
12.05.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder