1 Eylül 2015 Salı

Samsun'u Sel Aldı…

Sandığın sapı YZY'ın elinde kaldı. Bilinçsizce (ne yaptığını bilmeden) ve sürekli aynı şeyi yaparak farklı sonuç beklemek ancak ve ancak aptalların yapacağı bir eylem şeklidir. Başkası bu tür konularda ki bilinçli davranışa ve davranışı gerçekleştirenlere nasıl bakar, değerlendirmesi ne olur bilmiyorum. Ama… Birileri aynı şeyi bilinçli bir şekilde yapıyor ve bunda da ısrar ediyorsa bu işin adı da ortaya çıkacak sonuç da, bizim bu konuya vereceğimiz tepki de asalak takımından çok farklı olur elbette ki.
………
 
İlk bakışta yapılan eylem aynı olduğu halde eylemi yapanların niyet ve bilinç durumları birbirinden farklı olduğu için sürekli aynı eylemi yapan “salak” ile “i..ney”i aynı kefeye koymak Yalnızca Adalet’e inanan(inanıyormuş gibi yapmayan) Kalkınma’dan yana, sadece Partisi’nin ve kendisinin çıkarlarını düşünen aklı başından uçmuş insanların yapacağı bir davranış şeklidir, biz Ebu Zer zihniyetlilerinin değil. Sözüm ona bir kısmı “seçilen”  çoğunluğu ise “seçen” durumundaki ahiret yolcusu insanoğlu bildiğini okumaya devam eder hem, hemcinslerinin hafızası, hem de insanlığın hafızası olan tarihi kayıtlarda ısrarla ‘’ ben kendi namımla değil; “anamın adıyla” akıllarda kalmak, hatırlanmak ve anılmak istiyorum”   derse artık o kişi için “Allah hidayet nasip etsin, hidayet nasip etmeyecekse de ıslah etsin” demekten başka yapılacak bir şey kalmamıştır. Rab’bimin hidayet etmeyeceği kullarını nasıl ıslah ettiğini hepimiz biliyoruz nasıl olsa…..
………..
 
Aslında bariz bir şekilde birbirlerinden farklı oldukları aşıkar “AT” iziyle “İT” izini dünyevi beklenti ve korkuları yüzünden birbiriyle karıştıran, karıştırmadığı halde işine öyle geldiği7gelmediği için sırf i… nelik olsun diye karıştırıyormuş gibi yapanları (günü geldiğinde o at ile bu itin de sahibi;  tek olan)  “O”,  sütçü beygirinden ve uyuz olmuş sokak itinden beter hale sokacak haberiniz ola... Bu nedenle içinde bulunduğumuz ramazan ayı münasebetiyle “Sizi kötülükten alı koymak ve size iyiliği emretmek” Adına bir kez de ben uyarmak istedim. Ben söyleyeceğimi söyler gerisini yüce yaratıcının takdirine bırakırım. Karşı cephedeyseniz siper alın; aynı saftaysak kulaklarınızı dört açın ve beni dinleyin.. Ey gündemde ve koltuk da kalmak için hiçbir şey ve kimseden “Yılmaz” , ey sözlerini  “Kılıç” zanneden gafil, Ey “Demir” yürekli olduğu iddiasındaki garip bakan kul ve diğerleri…
 
Bu gün ki mevcut zenginliğiniz, makamlarınız ve çevrenizde ki dalkavuklar sizi aldatmasın. Sakın; “Bu saatten sonra bana bi bir şey olmaz” demeyesin. An gelir “ olmazı olur, oluru olmaz “ kılan Allah, seninde olurunu olmaz, olmazını da olur haline getirir de ruhun bile duymaz. İster inan ister inanma. Ama… Hiçbir zaman sakın ola, “olmaz olmaz “ deme…..


Sesli Düşünüyorum
Son dönemde siyasetin içindeki ve dışındaki avamilerin   ‘padişahım çok yaşa’ tavrını gördükçe, midem bulanıyor. ‘Kontrolsüz güç, güç değildir’ sözünü bir kere daha düşünüyor ve ‘gururlanma padişahım, senden büyük Allah var’ söyleminden de fersah fersah uzaklaştığımız bu süreçte, günlük politikayı ve gündemi özellikle de güce biat etmiş bu medyadan takip etmekten utanıyorum.
 
Birileri tarafından bağışlanan % 50 lik oy oranının uzun süredir AKP ye sağladığı zafer sarhoşluğunu içinde ki dünün demokrasi havarilerinin, bugün kendilerine ve rantiyelerine yönelik bir eleştiri, tehdit hissettiklerinde nasıl da canavarlaştıklarına, hayvanlaştıklarına şahit olup kahroluyorum…  kendi kendime diyorum ki… Hey gidi günler hey; daha düne kadar "bir hata yaparsan ey Hz. Ömer, seni kılıçlarımızla doğrultmasını biliriz diyen sahabeyi ve bir Hıristiyan ile muhakeme olmaktan gocunmayan koca Hz. Ömer’i ve bir Ermeni mimarın elini kestirdiği için zamanın kadısı Hızır Çelebi’nin karşısında davalı olarak hesap veren Fatih Sultan Mehmet Han’ın kadı karşısında iki büklüm oluşunu"düşündükçe bir kere daha…


Şimdi De Saçmalıyorum

Sonuç olarak Katranı kaynatsan da olmaz şeker, Cinsine tükürdüğüm soyuna çeker…  Bu kadar acı sözden sonra hala ağız tadıyla iftar edebilecekseniz afiyet şeker olsun… Sahi az kalsın sormayı unutuyordum. Sahi gündüz saatlerinde yenilen Alaçam balığı, Adalar da ki kilo işi et, Çakallıda ki melemen ve Terme pidesi ve sonrasında içilen semaver çayı orucu bozmuyormuş doğru mu? Haricilere ve düzgün kalanlara hayırlı ramazanlar, huzur dolu bayramlar diliyorum…

/Ali KORKMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder