19 Ekim 2010 Salı

Samsun'da Karanlık Noktalar Var Mı ?

Önümde Ticaret ve Sanayi Odası'nca hazırlanan bir rapor var: "2010 Samsun İktisadi Raporu" İçinde bu kentle ilgili "ezber bozan" oldukça ilginç rakamlar yer alıyor. Zaman zaman bakarım, yazarken de faydalanırım.Ezber bozan istatistiklerden biri de "Ulaşım" alt başlıklı bölümde yer alıyor. Hep söylenenlerin aksine Samsun kişi başına motorlu taşıt sayısında Türkiye ortalamasının oldukça gerisinde. Üstelik son yıllarda bu makas daha da açılıyor. Yani birilerinin pompalamaya çalıştığı ve hatta "yutturduğu" gibi işler yolunda değil.

Samsun otomobil sayısı bakımından 2009 yılı itibariyle %1.30'luk pay ve toplam 92.222 otomobil ile 19. sırada yer alıyor. Ancak bin kişi başına düşen özel otomobil sayısına bakılınca ahval birden kötüleşiyor, 19'unculuktan 42'ciliğe geriliyoruz. Samsun'da bin kişi başına 74 araç düşüyor, Türkiye ortalaması ise 98 otomobil.Samsun'un ilk ona girdiği iki istatistik var; birisi minibüs, diğeri de traktör sıralaması. 2009 itibariyle 10.710 minibüsümüz, 42.763 de traktörümüz var. Her ikisinde de Türkiye 6'ncısıyız.

2000- 2009 arasını kapsayan istatistiklerin ortaya koyduğu iki acı gerçek daha var. Birisi Samsun'un ekonomisiyle ilgili, diğeri de trafik kazalarıyla. Yıllar itibariyle hemen bütün motorlu araç sayısında azalma var. Bu ekonomi üzerine sıkılan parlak nutuklara bir cevaptır diye düşünüyorum.Kazalarla, hele de "ölümlü kazalarla" ilgili rakamlar daha da acı ve mutlaka dikkat çekilmesi gereken rakamlar. Bu bölümü rapordan olduğu gibi alıyorum:

"Samsun 2008 yılında trafik kazası sayısı bakımından 1.898 kaza ve %1.82 pay ile 14'üncü sırada. Ölü sayısı bakımından 124 ölü ve %2. 93 pay ile 8'inci sırada, yaralı sayısı bakımından da 3.738 yaralı ve % 2.03 pay ile 13'üncü sırada yer almaktadır. Türkiye'de yaklaşık her 25 kazada 1 kişi hayatını kaybederken Samsun'da her 15 kazada 1 kişi hayatını kaybetmektedir. Türkiye'de kaza başına 1.77 kişi yaralanırken Samsun'da bu rakam 1.97'dir."

Bu rakamlar korkunç ve korkutucudur. İşin uzmanı değilim, herhangi bir hüküm vermekten çok uzağım. Ama sormak ve sorgulamak durumundayım: Niye ortalamanın çok üstünde kaza, yaralanma ve ölüm gerçekleşiyor? Acaba sorun yollarımızda mı? Karanlık/kör ya da yanlış yapılmış noktalar mı var, kazalara ve acılara yol açan? Eğer öyleyse bir an önce bu karanlık/kör/yanlış yapılmış noktalara neşter vurmak zorundayız. Maliyeti ne olursa olsun. Zira hiçbir maliyet bir insan canının bedeli olamaz.

19.10.2011
/Osman KARA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder