22 Aralık 2010 Çarşamba

Kent Konseyleri…

Toplum katılımının her alanda giderek daha önem kazandığı günümüzde yeni bir kavram olan kent konseyleri bu anlayışı destekler yapılanmalar olarak öne çıkıyor. Kenti, dolayısıyla kentte yaşayan bireyleri ilgilendiren her alanda çalışmaların yapılabileceği bu yapılanmalar kimine göre Yerel Gündem 21' lerin bir devamı niteliğindedir. Ancak çıkış noktası buralardan da alsa kent konseyi yapılanmaları yerel gündemlerin aksine toplumsal katılımı daha genişletecek nitelikte gibi görünmektedir.

Samsun'da ilk olarak Atakum'da oluşturulan kent konseyi yapılanması geride bıraktığımız bir yıl içerisinde Samsun'da bulunan diğer ilçelerdeki yapılanmalarla sayısını artırmıştır. Son bir yıla bakıldığında Türkiye genelinde de Samsun'daki artışa bir paralellik izlenmektedir. Bir şekilde Kent konseyleri Türkiye'de üzerinde şimdilik sadece nicel değerlendirmeler yapabilsek de giderek daha fazla ilgi duyulan ve önemsenen demokratik yapılanmalar olarak dikkatimiz çekmektedir.

Her kesimden toplumu oluşturan bireylerin kendi bilgi birikimlerini, yeteneklerini, uzmanlıklarını yerel yönetimlerin kısıtlı da olsa ayni ve nakdi destekleriyle birleştirip yaşam alanlarına doğrudan katkı haline getirdikleri bu yapılanmalar, hem birlikte yaşamının birlikte üretmeye dönüştüğü hem de katılımcılık ve sorumluluğu paylaşma noktasında sosyal kültürel ekonomik gelişime katkı sunabilecek potansiyele sahiptir.

Bütün bu niteliklere sahip yapılanmaların ne yazık ki istenilen ölçüde toplum tarafından tanınmadığını, bizzat şahit olduğum Atakum Kent Konseyi sürecinde izlemekteyim. Ancak genel kurulunu yani çekirdek yapısını demokratik kitle örgütleri, mahalle temsilcileri, siyasal parti temsilcilerinin oluşturduğu bir yapılanmada dahi geniş toplum katmanlarına kısa sürelerde ulaşılabileceğini düşünmek biraz fazla iyimserlik olur diye düşünüyorum. Aynı zamanda hala Kent Konseyi algısının zihinlerde berraklaşamadığı gerçeği buna eklendiğinde "fazla aceleci olmayalım…" demek çok da yanıltıcı olmaz.

Bir yılı aşkın süredir Atakum Kent Konseyi'ndeki deneyimlerimiz bize meclisler ya da çalışma gurupları bünyesinde sürecin içine çalışma sürecine dahil olanların ve devamlılık gösterenlerin yapılanmayı daha iyi kavrayabildiklerini ve memnuniyet verici çalışmalara imza atabildiklerini bizlere göstermiştir. Önemli olduğunu düşündüğüm iki husus; birincisi böylesi demokratik yapılanmaların belirli bir anlayışa sabitlenmesi daha sade bir ifadeyle siyasallaşması, diğeri de               Türkiye'de ne olduğu neye hizmet ettiği anlaşılamayan dernek adı altında bazı çıkar gurupları tarafından kullanılmasıdır.

Her iki sorun bugün için güncel nitelikte olup çoğu Kent Konseyi yöneticileriyle paylaştığımız,  ortaklaştığımız ve üzerine gitmekte kararlı olduğumuz sorunlar niteliğindedir.

Yaşanabilecek sorunlar bir yana, artık kentlerde yaşayan yurttaşlar için kendi yaşamlarına geniş boyutta katkı sunacakları,  kentin yönetimine katılabilecekleri, müdahil olabilecekleri bir yol belirmeye başlamıştır.

Herkese bu yolda sağlıklı mutlu huzurlu yolculuklar dilerim.

22.12.2010
/Dr Murat ERKAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder