24 Ağustos 2007 Cuma

19 Mayıs 1919'da Hacı Molla Dursun..



/Mümin YILDIZTAŞ

19 Mayıs 1919'da Hacı Molla Dursun Efendi'nin Karşıladığı Lider
Yeryüzündeki birçok millet tarihin her safhasında güçlü liderler çıkartmıştır. Ancak bunlardan unutulmayanlar, yaşadıkları toplumun bunalımlı anlarında ortaya çıkıp kendini hissettirecek işlere imza atabilenler olmuştur. I. Dünya savaşı sonrasında stres ve bunalımın devam ettiği yıllarda Avrupa'nın birçok ülkesinde güçlü liderler, aynı zamanlarda ülkelerinin idarelerinde söz sahibi oldular. Bunların ilki, Rus halkına Marksizm sayesinde mutluluğa ulaşılacağı vaadinde bulunan Lenin'dir. Onun ölümünden sonra iktidarı elde eden Stalin'de selefinden daha az güçlü değildir. Mussolini ve Hitler de aynı dönemde ve benzer şartlar altında İtalya ve Almanya'nın direktörlüğünde bulunmaktadırlar. Bu tarihlerde Türkiye'nin lideri ise Mustafa Kemal Atatürk'tür. Dünyadaki siyasi atmosfere, olağanüstü durumların hakim olduğu bir dönemde uluslarını yöneten bu liderlerden sadece Atatürk'ün ortaya koyduklarının kalıcı olması ve hedeflediklerinin büyük bir kısmını kendi sağlığında başarmış olması elbetteki tesadüfî değildir.

Dün, duvarlara kızılyıldızlı Marks-Engels-Lenin-Stalin posterlerini asanların, bu gün nedâmet gösterip ellerine aldıkları ay-yıldızlı bayraklarla Kemalizm şemsiyesi altına girmeleri, en azından onun adından imdat beklemeleri de yine onun güçlü liderlik karizması ile alakalı olmalıdır. Yoksa, daha düne kadar onun kurduğu cumhuriyete düşman kesilip, kendilerine "Sosyalizm savaşçıları" adını veren, "Kurtuluş" uzantılı bir takım sözde örgütlerin sözde liderlerinin bu gün meydanlarda Atatürk'e ve onun emaneti Cumhuriyete sahip çıkıyor olmaları pek de inandırıcı görünmemektedir.

Bu karizmanın sırlarını, onu en iyi tanıyan zamanının meşhur yazarlarından Falih Rıfkı Atay'ın "Çankaya" adlı eserinin satır aralarında keşfetmeye çalıştım. İşte 1919 senesinin 19 Mayıs'ında Samsun rıhtımında, Hacı Molla Dursun Efendi tarafından karşılanan, Mustafa Kemal'in liderlik karizması:

"Mustafa Kemal, talih açısından anasından tam gününde ve saatinde doğmuş bir insan(s. 213; zevkine göre değil kafasına göre hareket eden, zevkçe alaturka, kafa yapısı itibarıyla da batıya inanan (s.31); bağlayıcı, çekici, inandırıcı(s.80); gerektiğinde eğlenmesini bilen (s.81); hırslı ve gururlu, bazen kırıcı denecek kadar sert ve yalçın (s. 81); çabuk kavrayan, çabuk karar veren, kararını enerji ile uygulayan ve sorumluluk almaktan çekinmeyen (s.90); büyük bir realist (s 370); siyasette ütopik zaaflara düşmekten kaçınan (S.370); abartılı sayılabilecek kadar teşvikçi (s. 581); giyime, eşya düzen ve temizliğine pek meraklı (s.574); günlük banyo yapma adetine ehemmiyet veren (s. 574); askerlikte ve inkılapcılıkda başarı sırlarından birincisi tam zamanını beklemek, ikincisi fırsatları iyi değerlendirmek (s. 563); kürsüde ve yazıda sert, polemikçi(s. 551); inandığına oldukça bağlı (s.551), kibirli değil ancak gururlu, sıradan insanlarla bile arkadaşça konuşabilen (s. 549); mizaçca demokrat, ancak sözkonusu inkılapları gerçekleştirmek olunca, amansız eğilip bükülmez bir savaşçı (s.543); sıkılgan (s. 535); hatıralarına bağlı, dostlarına arkadaşlarına vefalı, soğukkanlı, pek ciddî ve tartılı bir vazife adamı olduğu kadar heyecanlı bir şevk adamı (s. 531); görev başında hiçbir laubaliliğe yer vermeyecek kadar ciddi; hususi yaşamında ise dostlarının her türlü nazını çekebilecek kadar samimi (s. 508); büyük kararlarda geç kalmamak kadar erken davranmamak da liderlik dehasının büyük bir vasfıdır, daima tam vaktini seçer (s. 212); son derece hesapçı ve hesapları hep başarı üsütünedir (s. 287). [ATAY Falih Rıfkı, Çankaya, Bateş A. Ş. Yayınları, İstanbul 1984]

Selam ve sevgilerimle,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder