19 Kasım 2018 Pazartesi

Çok Canımız Sıkıldı


Gecenin bir yarısı yataktan kalkıp, uçağa binip, yağmurlu bir İstanbul sabahı Sarıyer’e varan sivri akıllılardan biri de bendim…

Biri diyorum, Pazar pidesini sıcak evinde canından çok sevdiklerinle yemek varken, kalkmış Sarıyer’in o meşhur börekçilerinden birinde sabah demlenmesini yaparken,  dükkânın önünde yağmurdan sığınacak mekân arayanları gözlemliyordum…

Hepsi de benim gibi aynı kafadaydılar… Bir yaşam biçimi, bir tutku, bir sevda, bir kalp ağrısıdır Samsunsporluluk… Başka bir şeye benzemez… Yıllardır alt liglerde sürünen Sarıyer’in ne de çok karın ağrısı varmış Samsunspor ile bunu öğrendik!..  Oysa 14 senedir ne o bizim, ne de biz onun kapısını çalmışız… Ama gelin görün ki kazın ayağı öyle değil…

Sözlü tacizin, sert bakışların, hakaret ve küfrün bini bin para…  Sokakta, kahvede, börekçide, kahvede,  stada, kısaca her ortamda…  Ne yapmışız bunlara? Anlamak mümkün değil… Sarıyer’de oturanların yüzde 90’ının Karadenizli olduğuna dikkatinizi çekmek isterim… Maçtan yarım  saat önce başladılar havlamaya, maç boyunca, maç sonunda da sürdürdüler…  Boka bulaşmamak lazım mantığından yola çıkarak, hiç kimse muhatap almadı bu terbiyesiz yaratıkları…

Efendi, efendi, paşa, paşa duyduk, duymazdan geldik…  İstedik ki, sahada verelim cevabı…  Veriyorduk, vermesine de akıllının biri çomak soktu tekere… Harakiri yaptı…

Takımın içini boşaltıp, rakibin gücünü artırdı…  Karşılığını da aldırdı… Güldürmedi ne kendini, ne de bizim yüzümüzü… Yanındakilerde sağ olsun, üç maymunu oynadılar, karışmadılar, müdahale etmediler… Onların da canı sağ olsun, ama bilin isterim ki, çok ama çok canımızı sıktınız…

/Resul AKÇAY
19.11.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder