11 Ekim 2017 Çarşamba

Bu İşte Bir Tuhaflık Var


Bir kulübün mahrem evraklarındandır, KARAR DEFTERİ… İçinde nelerin yazıldığı başkan, yönetim kurulu haricinde üçüncü şahısları pek ilgilendirmez… Öyle alınan her karar ifşa edilmez… Ama nedense son zamanlarda Samsunspor karar defteri sayfaları basın aracılığıyla havalarda uçuşuyor…

Geçen sezon sonunda futbolculara Bandırmaspor maçının önemine binaen 40 biner lira pirim vadeden yönetim, bunun sözde değil yazılı olarak ta zaptı rap altına alındığını göstermek amacıyla karar defterine not olarak düşürmüştü… Bizler bir gün bu kararı gazetelerde okuduk… Hem de fotoğrafıyla… Tuhafımıza gitmiş, “kulüp bunu nasıl ifşa eder?” eleştirisinde bulunmuştuk!…

Sonra öğrendik ki gerçek bizim düşündüğümüz gibi değilmiş… Yönetim parayı futbolculara vereceklerini ispatlamak için karar defterinin o sayfasını fotokopi olarak çoğaltmış ve ellerine tutuşturmuştu… Futbolcular çıkıp aslanlar gibi oynadılar ve maçı kaybetmeyip takımlarının ligde tutunmasını sağlamışlardı… Allah onlardan razı olsun…

Ya sonra? Sonrası paralarını alamadılar, hala da almamışlar mıdır? Bilmiyorum… Bildiğim tek şey var o da, futbolculardan birinin basına bu fotokopiyi gönderip, “söz verdiler, o sözü karar defterine geçirdiler, ancak primlerimizi alamadık” demeleridir… Bunu geçelim…

Son olay, sıcaklığını muhafaza ediyor… Yönetim paraya sıkışıyor, soluğu valilik makamında alıyor… Eski başkan ve kulübün tepesine  Demoklesin kılıcını diken Kazım Yılmaz valiliğe davet ediliyor… 1 milyon talep ediliyor… Borç olarak tabi ki, Yılmaz’da hibe verecek göz mü var? Yok elbet! Olsa, kulüpten alacağı parayı dövize çevirip, kazancına kazanç katmazdı… Konumuz bu değil…

Parayı vermeyi gönülden istemeden de kabul ediyor… Yönetime de bu borcun varlığını karar defterine işlenmesini talep ediyor…

Çünkü…

Para zamanında geri ödenmez ise Yılmaz TFF’ye gider, temlik vasıtasıyla çatır çatır tahsil eder… Karar defterinin o sayfası da, notere onaylattırılır… Birileri basına Yılmaz’ın kulübe verdiği para haberini sızdırır… Önce hibe denir, sonra da borç… Ve bir gün Atilla Çebeci araştırmacı gazetecilik çalışması yapar ve o noter onaylı kararı ortaya koyar…

Yılmaz bu habere tepki koyar, birilerinin kendisini itibarsızlaştırmaya çalıştığını, taraftarlarla karşı kaşıya getirildiğini açıklar… Sitemi, kızgınlığı yönetimedir… Haksız da değildir… Yönetim ise bu haberin kendileri tarafından yapılmadığını öne sürüyor…

Orta da geriye iki kişi kalıyor… Biri noter, diğeri de tarafların avukatları… Ben de işin içinden çıkamadım…

Ya siz?

/Resul AKÇAY
11.10.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder