5 Eylül 2006 Salı

Samsun’un Marka Yolcuğu –4


Samsun’da bana fazlasıyla” fantastik” gelen bir Amazon “geyiği” dolaşmakta.. Bu muhabbet almış başını giderken işi neredeyse “ Amazon Müzesi” kurulmasına kadar da götürmek üzere.. Tarihi ve bilimsel (?) dayanağını da Homeros’un İlyada’sından aldığı söyleniyor bu fantezinin. Sonra elde edilen birkaç kalıntı ile de “gerçekliği” sağlamlaştırılmış.


Ben bu ham hayallerin peşi sıra gitmek yerine, ayakları tarihe daha sağlam basan, ispata ve bilimselliğe lüzum görmeyecek kadar gözler önünde olan bir gerçeği kendimize zemin olarak kabul etmek gerektiğini düşünüyorum.

Hafızamızın da balıklar kadar ömrünün olduğuna inanmıyorum. 19 Mayıs 1919 ve Milli Mücadele tarihinin zihinlerimizde canlılığını ve diriliğini koruduğunu düşünüyorum. Bizim bu tarihimizi Samsun’un simgesi- sembolü haline getiremememizin sebebi ise, bu konuda yapılan çalışmaların bütünlüklü olarak ele alınamayışından kaynaklandığını iddia ediyorum. Örneğin Bandırma Vapuru’nu destekleyici ve onu daha da anlamlı hale getirici projelerin ve tanıtım çalışmaların devamı her nedense gelememektedir.

“Amazon Müzesi” kurmak yerine bir “Milli Mücadele Müzesi” kurulmasının düşünülmüş olmasını isterdim.Bu Samsun için cidden önemli ve tarihi bir adımdır çünkü..

Var olan tarih bilincimizin zamanın akışı içerisinde örselenmesine müsaade etmeyecek ve daha da kuvvetlendirecek, Samsun’u Türkiye çapında “tarih turizmi”nin merkezi haline getirecek bir takım çalışmalardan bahsediyorum.

19 Mayıs’ın belgeselleştirilmesine ilişkin projelerden bahsediyorum. Bu projeler ile Samsun’un önemini kalın çizgilerle belirginleştirilerek bir tarih ve Milli Mücadele şehri olduğunu ortaya koymaktan yani..

Bu konuda basınımızın ve medyanın önde gelen önde gelen önemli isimleriyle temasa geçilerek onları da bu çalışmalara gönüllü katılımcılar olarak dâhil edebilmekten. Tarihçilerimizin Samsun ve milli Mücadeleye yeniden ve hak ettiği kadar eğilmelerini sağlamaktan...

Sadece 19 Mayıs haftası gibi dar bir zaman aralığında değil hemen hemen yılın bütün haftalarına yayılmış konferanslar, paneller, kongreler ve/veya sergilerin tertip edilmesinden bahsediyorum.

Samsun’un giriş ve çıkışlarına 19 Mayıs’ı hatırlatıcı, Milli Mücadeleyi gözler önüne seren simgeler dikilerek Samsun’a yolu düşen herhangi birisini bu atmosferin kuşatması sağlanmalıdır. Bunun için her türlü görsel mesaj malzemeleri kullanılmalıdır.

19 Mayıs’ı Samsun’da herhangi bir festival gibi kutlamanın daha ötesinde daha geniş daha katılımcı çalışmalardan bahsediyorum. Türkiye’nin her yerinden ziyaretçileri bu günlerde Samsun’a çekmekten..

Antep, Urfa, Maraş gibi rütbe alan şehirlerimizin yanında neden Samsun apoletleri takılmamış bir şehir gibi durmaktadır?

Bakanlar kurulu bir 19 Mayıs’ta Samsun’da toplanmalı ve Samsun’a hak ettiği unvan verilmelidir.

05.09.2006
/Recep Yazgan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder