Samsun hepimizin ortak sevdası. Bu
şehri daha ileri götürmek için önümüzde önemli bir fırsat var; yerel seçimler.
Şimdiden aday çok, projelerin bini bir para. Herşey Samsun için!
Biz de bir akademisyen ve bu şehrin
sevdalısı olarak mevcut problemler ve bunların çözümü için öneri getirmek
durumundayız. Bugün ilk olarak “Samsun Semt Pazarları”ndan bahsetmek istiyorum.
Semt pazarları haftanın belli
günlerinde belli semtlerde kurulmakta, çok az yerde kapalı pazar yeri
bulunmaktadır. Kapalı olanlar da dahil, açık alanlarda cadde ve sokaklara
kurulan pazarlar sorunlar yumağı, pazarcıların durumu ise daha da vahim.
Maalesef bugüne kadar (elbette bazı
istisnalar olmakla birlikte) hiçbir belediye başkanından bu pazarların daha iyi
şartlarda kurulması ve hizmet vermesi yönünde bir gayretini görmedik.
Bir hafta boyunca yağmurda çamurda
ektikleri, biçtikleri, hasat ettikleri mahsulleri en taze ve en ucuz şekilde
semt pazarlarında şehirli tüketici ile buluşturan çiftçilerimiz en üst düzeyde
desteği hak ettikleri halde maalesef böyle olmamaktadır.
Diyorum ki; semt pazarları Samsun
şehri için çok önemli. Neden mi?
-Gerek Çarşamba gerek Bafra ovalarında
çok sayıda çiftçi semt pazarları için üretim yapmakta, bizzat kendileri
mahsullerini belli günlerde ailece bu pazarlara getirip satmakta, bu yolla çok
ciddi miktarda sıcak paranın il içinde (Samsun’da) kalmasına vesile olmaktadır.
-Çiftçilerimiz sayesinde şehrin ovalar
yönünde yakın çevresindeki köyler nüfuslarını muhafaza etmekte, kırdan kente
göç diğer taraflara göre daha yavaş cereyan etmektedir.
-Köylü köyünde kalırken, köylülükten
de çiftçiliğe geçmektedir. Bu vesileyle yerel üretimi ulusal düzeye çıkaran, ya
da Hallerde komisyonculuk yaparak tüccar çiftçi olanlar vardır.
Beklentimiz ne? Pazarlar adam gibi
denetlensin, bir düzen olsun, intizam olsun. Zırt pırt yer değiştirmesin, kolay
ulaşılır olsun, pazarcıyı rahat satış yapacak onu mutlu edecek bir ortam olsun,
hak hukuk gözetilsin. Tuvaleti, suyu, mescidi (seyyar da olsa o gün için)
hizmet versin. Pazarcılık teşvik edilsin. Halden alıp satanlara göre (bu
durumda başka illerin mahsulleri satıldığı için para da başka illere gitmiş
oluyor) yerli, yani Samsunlu olup, kendi üretip kendi satanlar korunup
kollansın.
Lütfen pazarları bir gezip görün.
Zabıta fiş kesip gidiyor, denetim yok. Burada gıda denetiminden bahsetmiyorum,
o ayrı bir konu. Pazarın düzeninden, intizamından bahsediyorum. Yürüyecek yol
yok, vatandaşın pazar arabaları, dikilip yol ortasında hasret gidermeleri zaten
problem. Buna bir de pazarcıların tezgâh önü işgalleri, hijyene dikkat
etmemeleri, argo konuşmaları, gereksiz bağırtı çağırtıları eklendiğinde
pazarlar itici oluyor. İşte burada denetim şart; fakat nerde öyle belediye,
nerde o bilinçte zabıta?
Bayanların hafta içi mesaileri, hafta
sonu diğer işleri, çekirdek aileye geçiş ile birlikte çocukları bırakacak kimse
olmayışı, otopark problemleri nedeniyle pazar yerine ulaşma güçlüğü, erkeklerin
zaten pazara gitme konusunda isteksizlikleri ve daha birçok sebep halkımızı
artık büyük ölçüde zaten pazara gitmekten alıkoyuyor. Bütün bu durumlarda
alternatif istesek de istemesek de ulusal ve uluslararası marketler oluyor.
Sonuç; çok önemli miktarda paranın il
dışına çıkmasını istemiyorsak semt pazarlarına önem verelim, onları
yaygınlaştıralım. Halkımız taze ve ucuz sebze-meyveyi semt pazarlarından ve
özellikle yerli üreticiden alırsa il ekonomisi için çok önemli miktarda para
yine il içinde kalır. Çiftçimiz pazardan elde ettiği geliri yine Samsun’da
harcayacağından bu da yerel ekonomiye ayrı bir can simidi olur.
Bütün bunlar için semt pazarlarını
çekici hale getirelim, sorunlarını giderelim, erişimlerini kolaylaştıralım.
Halkımız rahat alışveriş yapsın, ulusal marketler yerine yerel pazarları tercih
etsin, bari bu yolla paramız il dışına çıkmasın. İlde kalan para yeni
yatırımların önünü açsın, çiftçilerimiz ekim alanlarını genişletsin, sattıkça
üretimlerini arttırsın. Kazandıkça mutlu olsun, fındık dikip şehre kaçmasın.
Samsun’un geliri artsın, Samsun kalkınsın.
Bu bilinçte belediye başkanları görmek
istiyoruz. Çok bir şey mi istiyoruz?
Ayrıntılı bilgi için bkz.: http://kultur.samsun.bel.tr/samsem2006/doc/030.pdf
/Cevdet
YILMAZ
01 Aralık 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder