14 Şubat 2014 Cuma

Yayla Şenliklerinin Sosyal İşlevleri

Doğu Karadeniz’in çeşitli yörelerinde değişik tarihlerde yayla şenlikleri düzenlenmekle birlikte, şenlikler genellikle Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleştirilmektedir. Örneğin; Kadırga Yaylası Şenliği: Temmuz ayının 3. cuma günü; Sis Dağı Şenlikleri: Temmuz ayının 4. cumartesi günü; Sultanmurat Şenlikleri: 20 Ağustos günü; Kurt Dağı Şenlikleri: Ağustos ayının ilk hafta sonu ve Honefter Şenlikleri: 15-16 Ağustos günlerinde yapılmaktadır.

Yayla şenlikleri özellikle büyük yaylalarda yapılır. Bu tür yaylaların obaları çoktur ve çeşitli ilçelerden ve köylerden binlerce insan hiçbir zorlama, teşvik ve duyuru yapılmadan, takvimi çok önceden belli olan bu şenliklere katılır. Örneğin Trabzon-Gümüşhane sınırında bulunan Kadırga yaylasındaki şenliğe Trabzon’un Vakfıkebir, Beşikdüzü, Şalpazarı, Tonya, Maçka ve Düzköy; Giresun’un Görele ve Çanakçı; Gümüşhane’nin Kürtün ve Torul ilçeleri ile Türkiye’nin çeşitli illerinden binlerce insan katılmaktadır.
Şenlik günü aileler çevredeki yayla, oba, köy ve ilçelerden şenliğin yapılacağı yaylaya gelirler. Halk, erkeği ve kadınıyla iç içedir. Halkın en büyük özelliği birbirine duyduğu sevgi ve yakınlıktır. Şenliklerde horonlar büyük halkalar halinde, kadın-erkek karışık şekilde oynanır. Alan büyük, katılımcı da fazla olduğundan kullanılan enstrümanın (kemençenin) ve söylenen türkülerin duyulması için elektronik cihazlardan yararlanılmaktadır. Şenliklerde yörenin tanınmış sanatçıları da icracı olarak yer almaktadır. Çeşitli yörelerden gelen halk oyunları ekipleri de şenliğe renk katmaktadır.

Şenliklerde yöre mutfağına has yemekler genellikle ticari amaçlı, bazen de tanıtım maksatlı olarak gelen misafirlere sunulmaktadır. Bu arada aileler şenlikler esnasında piknik yapma imkânı da bulmaktadırlar. Hazırlıklı gelemeyen aileler için mangalda yapılan et ve köfteler satışa sunulmaktadır. Yine şenlik esnasında hayvansal ürünler başta olmak üzere, yaylada üretilen çeşitli süt mamulleri satışa sunulmaktadır. Burada şenliklerin ticari amaçlı olarak değerlendirilmesi söz konusudur.

Şenliklerde insanlar hangi yöreden ve görüşten olursa olsun, aynı halka içerisinde el ele diz dize samimi bir hava içerisindedirler. Burada birlik-beraberlik ve samimiyet duygularının pekiştiği görülmektedir.

Hıdırnebi yaylası
Ne bakayısın bağa
Orağın yedisinde
Ben geleceğım sağa.

Bu dörtlük Hıdırnebi yaylasıyla özdeşleşmiş ve tüm Akçaabatlılar tarafından bilinen bir manidir. Hıdırnebi yaylası Akçaabat ilçesine yaklaşık yirmi kilometre mesafede, ilçenin güney batı bölgesinde ve denizden 1700 metre yükseklikte bulunmaktadır. Yaylanın yamacında adına “Hıdırnebi kayası” denilen 400 metre yüksekliğinde büyük bir kaya mevcuttur. Kayanın üzerinde Hz. Ali’nin atı Düldül’e ait bir nal izinin bulunduğuna inanılmaktadır. Eskiden yaylanın düzenini yörede sözü geçen muhtarlar sağlarmış. Bugün ise Hıdırnebi yayla şenliği kaymakamlık tarafından organize edilmektedir. Ancak, şenlikte muhtarlar da görev almakta ve bu organizasyona yardımcı olmaktadırlar.

Belediye, şenlik alanında ve çevresinde görüntü kirliliği oluşturduğundan, rasgele yapılaşmaya izin vermemekte; hatta yaylacılığın özüne uygun olması açısından ahşap mimariyi teşvik etmektedir. Ayrıca belediye tarafından Hıdırnebi yayla kenti iç ve dış turistlere hizmet veren örnek bir işletme olarak burada kurulmuştur. 

Şenliklerin önemli bir işlevi de uzun süredir görüşemeyen, dostların, akrabaların ve hemşehrilerin birbirlerini tekrar görmelerine vesile olmasıdır. Şenlikler; bayramlar gibi insanların bir araya geldiği, sosyal dayanışmanın ve kaynaşmanın zirveye çıktığı, halkın kendi kimliğini ve geleneklerini hatırladığı kültürel oluşumlardır.

Şenliklerin bir diğer işlevi de farklı köylerden gençlerin birbirlerini daha yakından görmeleri ve tanımaları için zemin oluşturmasıdır. Şenliklerde yeni aşkların ortaya çıktığı; hatta şenliklerden sonra kız isteme, sözlenme ve kız kaçırma olaylarının istatistiksel olarak arttığı yöre halkı tarafından ifade edilmektedir. 

/Bekir ŞİŞMAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder