Halka bir şey sordukları yok. Akıllarına eseni yapıyorlar. Sonra da
yanlışlarını halka fatura ediyorlar. Burası Samsun. Nasılsa birlikte hareket
edecek sivil toplum kuruluşları yok ya. Eylemci ruh gelişmemiş ya. Meydan boş ya…
Yani bir bakıma atış serbest. Bazı belediyelere bir bakın. Söylemeye dilim
varmıyor fakat söylemek zorundayım. Halka kapalı birimler haline gelmiş. İçeri
girerken güvenlik duvarlarını aşmak zorundasınız. Bunu ilk önce başlatan
Büyükşehir belediyesi. Belediye Başkanı ile görüşme yapabilmek fermana muhtaç. Sonunda
istemeyerek de olsa al senin olsun demek zorunda kalıyorsunuz. Etten duvarlarla
abluka altına alınmış bir başkan düşünebiliyor musunuz?
Biz Samsunluyuz. Burada doğduk yaşadık ekmek yedik
ve burada öleceğiz. Çok idareciler gördük. İtiraf etmek gerekirse böylesine ilk
defa rastlıyorum. Bas bas bağırıyoruz. Samsunun kimliğini değiştiriyorsunuz. Kişiliğiyle oynuyorsunuz diye… Defalarca dile
getirdim. İsimlere bir bakın. Vatandaşın yerden göğe karşı olduğu isimleri
nereden buluyorlarsa getirip veriyorlar şehrin muhtelif yerlerine. Yazık değil
mi?
Kime sordunuz, kime danıştınız. Seçilmişlerden
birisi de yüksek sesle hey siz ne yapıyorsunuz diye sormuyor. Sormamalarının
altında belki bir takım nedenler olabilir? Başkalarına sordurmak hoşlarına da
gidebilir. Fakat hiçbirisi şık değil. Samsun rağmenlere rağmen yönetiliyor. Yönetilmiyor
öyle sanılıyor.
İçerisinde gerçek STK ların ve halkın onayını
almayan yani halk tarafından kabul görmeyen şeyleri şaibeli görüyorum. Daha
önce de tekrar ettiğim gibi gelin tartışalım bunu. İstenilen her yerde. Bilin
ki doğru sadece sizin doğrularınızdan ibaret değil. Anlaşıldı mı ola.
/Ahmet SEVEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder