Bir kentin sahip olduğu maddi ve manevi değerler o
kentin kültürünü oluşturur. Kentler büyür, gelişir ve değişir. Buna paralel
olarak kültür de çeşitli gelişmelerden etkilenerek kendini yeniler. Kısaca her
şey Tanpınar’ın dediği gibi; değişerek gelişir, gelişerek değişir.
Herhangi bir yeni buluş veya icat toplumun kültür
yapısında değişime sebep olur. Diğer unsurlar bu değişen unsurlara uyum
sağlamaya çalışır. Bu uyumun gecikmesi ya da uyumsuzluk sosyal gerilimlere
neden olur. Varoşlardaki sosyal problemlerin bir nedeni de budur.
Kültür değişiminin en yoğun izlendiği süreç
şehirleşme sürecidir. Bu süreçte pek çok halk kültürü unsurunun değiştiğini ya
da kaybolduğunu görmekteyiz. Bu değişen unsurlar bizim kültür kodlarımızdır.
Değişim sürecinden; geleneksel kıyafetlerimiz,
yemek alışkanlıklarımız, eğlence kültürümüz, halk zanaatlarımız, düğün, sünnet
ve cenaze âdetlerimiz, müzik ve sözlü kültürümüz, mimarimiz ve kullanılan
eşyalar bir şekilde etkilenmektedir.
Bu değerlerin yitirilmesinde; tarımda makineleşme
ile hızlanan çarpık kentleşmenin, televizyonun ve apartman kültürünün etkili olduğunu
söylemek mümkündür.
Bu Değişim
Sürecinden Samsun Nasıl Etkilenmiştir?
Samsun; deniz, demir, hava ve kara yolu ile ülkenin
her tarafına açılabilen bir kentimizdir. Bu özelliği yanında Atatürk’ün şehri
olarak adlandırılmasının avantajını 1980’lere kadar yaşamış bir şehirdir
Samsun.
Bu dönemde kurulan şeker fabrikası, kereste
fabrikaları, azot ve bakır fabrikası, liman ve barajlar, küçük ve orta ölçekli
sanayi sitesi, havaalanı, çimento fabrikası; Osmanlı döneminde yapılan ve
Cumhuriyet döneminde tam işlevine kavuşan sigara fabrikası; yine Osmanlı
döneminde başlanıp, sonra ara verilen ve nihayet Atatürk döneminde tamamlanan
Samsun-Sivas demiryolu hattı Samsun’u bir cazibe merkezi haline dönüştürdü. Bu,
yalnızca Samsun’daki köylerden şehir merkezine olan göçü değil, başka
şehirlerden Samsun’a olan göçü de hızlandırdı; Orta ve Doğu Karadeniz’den ve
civar şehirlerden Samsun’a pek çok aile göç etti. Daha önce Balkanlar’dan ve
Kafkaslar’dan şehre yapılan göçe bir de iç göç eklenmiş oldu. Bu göçler Samsun’u
kozmopolit bir yapıya büründürdü; Samsun adeta küçük bir İstanbul haline geldi.
1980’lere kadar Samsun gelişmişlik ve nüfus sayısı
itibariyle Türkiye’de ilk sekiz şehir arasındaydı. Sözlü ve yazılı kaynaklardan
öğrendiğimize göre, 1940-1970 yılları arasında Samsun’da sosyal ve kültürel
hayat çok dinamikmiş. Bugün Atatürk anıtının olduğu yerin yanında meşhur
“Zihni’nin Gazinosu” varmış ve burada fasılla başlayan programlar gece
yarılarına kadar sürermiş. O dönemde pek çok sanatçı bu mekânda sahne alırmış.
Yine Samsun’da o zamanlar kışlık sinemalar yanında birçok yazlık-bahçe
sinemaları da mevcutmuş. Bugünkü İstiklal (Çiftlik) caddesinin başlangıcından
Ağabali caddesine kadar olan bölümde sağlı sollu bahçeli, çoğu ahşap olan
geleneksel Samsun evleri sıralanırmış. Yine Samsun’da Kurulu olan Canik şeker
fabrikası, meşhur Hacı Bekir lokumlarıyla rekabet edebilecek durumdaymış ve
yine o yıllarda Samsun’da pek çok insanın istihdam edildiği makarna fabrikası
varmış. Deniz Büyük Cami’nin ve vilayet konağının hemen yanı başındaymış ve
buralarda yük, gaz, tuz, yolcu iskeleleri bulunurmuş. O dönemdeki lokanta,
pastane ve spor kulüpleri de yok artık bugün. Hele hele Uluslararası Samsun
Fuarı’nı ve Fuarda bulunan Kızılay çekilişlerini özlememek mümkün mü?
Bugün Samsun yaklaşık 1.200.000 nüfusa sahip bir
şehirdir. Nüfusunun %35’i köylerde yaşamaktadır. Her yıl 100.000 yerli ve
yabancı turist kenti ziyaret etmektedir. 7 tiyatro topluluğuna, 34 yerel
gazeteye, 6 yerel dergiye sahiptir Samsun. 20 hastanesinde 4000 yatak kapasitesi
bulunmaktadır. Doğalgaz dağıtım şebekesi Samsun’un pek çok mahallesine
ulaşmıştır.
Günümüzde Samsun’daki kültür mekânları olarak; semt
pazarları, yabancılar pazarı, kafeler, hayvanat bahçesi, Bandırma vapuru, düğün
salonları, eğlence mekânları, üniversite, müze, Meşe Tesisleri ve Amisos Tepesi
öne çıkmaktadır.
Ayrıca raylı sistem, ikinci bulvar yolu ve kentsel
dönüşüm projeleri Samsun’un görünüşünü elbette değiştirecek niteliktedir; ancak
bunlar pek çok değeri de alıp götürecektir Samsun’un insanlarından ve Samsun’un
çocuklarından. Buna da hazırlıklı olalım.
/Bekir ŞİŞMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder