Önceki gün basında yer alan bir haberde MERKODER
Başkanı Doç. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl’ın açıklamaları yer almıştı. Bu itibarla,
geçtiğimiz mart ve nisan aylarında yaşanan bir olayı anlatmak istiyorum. Bir ay
önce tanıştığım, Terme’de görevli bir öğretmen arkadaşla konuşurken, kendisi
bana MERKODER Başkanı Serap hanımı tanıdığını ve kendisinin de Mersin Balığı
üzerine araştırma yaptığını vurguladı.
Unutmadan söyleyeyim. Mersin Balığı, büyüyünce dev
Morina Balığı oluyor. Yani bir anlamda Morina balıklarının küçüğüne Mersin
Balığı deniyor.
Bu öğretmen arkadaşım, 2012 Mart ayında Çarşamba
Belediye mezbahanesi yakınlarında 100 kg . ağırlığında dev morina balığı
yakalandığını ve 10 bin TL. bedelle satıldığını anlattı. Hatta bu balığın
görüntülerinin, balıkçıların elinde bulunduğunu belirtti. Bu resimlere ulaşmaya
çalıştım ama resimleri bana göstermediler, vermediler. Aynı ayın içinde
Çarşamba TOKİ köprüsü yakınında ve Kumköy sahilinde bir tane daha morina
balığının yakalandığını öğrendim. Gizlice yaptığım çalışmalarda sonuç vermedi.
MERKODER, Enerji Bakanlığı’na bir yazıyla müracaat
ederek bu aylarda baraj kapaklarının en az birinin açık olmasını istemiş. Bu
yazının cevabının baraj görevlilerine bildirilmesine rağmen bu aylarda havyar
bırakmaya gelen morina balıklarının buralarda avlanıp gizlice satıldığı
öğrendim. Bakanlığın yazısına rağmen kesilmemesi gereken baraj sularının yine
kesildiği belirtilirken, buna dair görüntülerde öğretmen arkadaşımda mevcuttur.
Morina balıkları yıllar önce Kızılırmak’ta bulunuyordu ancak yanlış avlanmalar
neticesinde bu balıklar buradan ayrılmak zorunda kalmışlardır. Her dişi morina
balığı, havyar zamanı, döllenme için peşine 2 erkek morina balığı takar.
Çarşamba Belediyesi, 2009 yılında nesli tükenmekte olan bu balıklarla ilgili
çalışma başlatmıştı. Yeşilırmak’a salınan Mersin balıklarının bir kısmını,
sahilde balıkçılar yakalamıştı. O tarihte ben, bu konuda haber yapmıştım. Şu
bir gerçek ki, mart ve nisan aylarında havyar bırakmaya gelen morina balıkları
için bu aylarda Yeşilırmak üzerinde gözlem ve tesbit çalışmaları yapılmalıdır. Bir
veya iki botla ırmak üzerinde gezip kontrol yapılmalıdır. Ayrıca ırmak
debisinin belirli seviyede tutulması sağlanmalıdır. Bu konuda Sayın Serap
Ustaoğlu Tırıl hocama yardımcı olmaya hazırım.
Marka şehir olmak istiyorsak; Çarşamba’nın adını
tüm dünya’ya duyurmak mı istiyorsak, mersin balıklarını koruma altına
almalıyız. Burada kaçak avlananlara karşı çıkmalıyız, önlemler almalıyız. Geçen
yıl avlanarak bir morina balığından 10 bin TL. kazananları biliyoruz ama onlar Çarşamba’ya
ne kadar zarar verdiğini bilmiyorlar. Mersin balıklarının korunması için
üzerimize düşen görevleri eksiksiz yapmalıyız. Bu noktada Çarşamba
Belediyesi’ne de büyük görevler düşmektedir. Sadece mersin balıklarını ırmağa
bırakmakla görev bitmiyor. MERKODER yöneticilerinin de Çarşamba Belediyesi’ni
ziyaret ederek, irtibata geçmeleri ve diyalog içinde gerekli önlemleri almaları
gerekmektedir. Yeşilırmak’ın belirli yerlerine uyarı levhaları koyulmalı ve sık
sık denetim yapılmalıdır. Bu çalışmalar yapılırken, gerekli önlemler
alınmadığı, yeterli denetimler yapılmadığı takdirde mersin balıklarının ırmağa
salınması hiç bir şey ifade etmeyeceği gibi, mersin balıkları ile ilgili
yapılan açıklamalar sadece lafta kalacaktır.
/Ertan SAĞLAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder