Samsun Ahşap
(Çantı) Camiilerinin Dağılımı İle Yer Adları İlişkisi Ve Tipoloji - Süsleme Üzerine Değerlendirme
Samsun İli tarih itibari ile pek çok medeniyeti
içerisinde barındırmış ve birçok tarihi olaya tanıklık etmiştir. O günden bu
güne ise az sayıda Ahşap Malzemeli eser ulaşabilmiştir.
Samsun’un Türkler tarafından alınması ile başlayan iskân
faaliyetlerinde çoğu kez külliyelerin birer parçası olan camiiler önemli bir
yer tutar. Devirlerinin kültürel mimari zevklerinin iklimsel özelliklerle
yoğrulduğu Camilerde binlerce yıl öncesi Türk Mimari ve Süsleme Unsurlarını
bulmak mümkündür. Samsun’un Türkler tarafından alınmasıyla başlayan mimari-iskân
faaliyetlerinde önemli bir yer tutan dini mimari gerek tek başlarına gerekse
külliyeler halinde devirlerinin kültür-medeniyet seviyelerinin göstergeleri
olarak baş tacı olmuşlardır. Bölgesel etkiler ve iklimsel koşullarla yoğrularak
temelindeki Orta Asya Etnoğrafyasını ana unsur olarak taşımayı başaran Dini
Mimari Örneklerinden olan Samsun Ahşap Camiileri Arkeoloji, Sanat Tarihi,
Paleografya, Etnoloji, Etnoğrafya ve hatta Dentrokronoloji (Ağaç Bilimi) bilim
dallarının giderek daha fazla ilgisini çekmeye başlamıştır. Hal böyleyken Samsun
Ahşap Mimari önemli bir kolunu teşkil eden Ahşap Camii örnekleri tek tek tespit
edilip bilim dünyasına sunulmaya, İnanç Turizmine kazandırılmaya
çalışılmaktadır.
Samsun İli, Dini Mimarinin ahşapla uygulandığı çok
sayıdaki yapı grubu ile Sanat Tarihi bilimine oldukça zengin örnekler
sunmaktadır. Bu ürünlerin yoğun olmasına rağmen çok tanınmamaları bilim
adamlarına yeni bilimsel çalışma alanları sağlamaktadır. İlimizde inşa edilen
Camilerin önemli bir bölümünü ‘’Ahşap Camiiler’’ oluşturmaktadır.1996 yılından
itibaren tespit ve tesciline çalıştığım Samsun Ahşap Camileri sayısal olarak 50
‘yi aşmış olup, önemli bir kısmı (32 Adet) tescillenerek koruma altına
alınmıştır. Konuya 2002 yılı Müzeler Haftasında açılan Ahşap Camii fotoğraf
sergisi ile dikkat çekilmiş ve bu sergide 30 adet Ahşap Caminin fotoğraflar
eşliğinde tanıtımı sağlanarak Sanat Tarihi ve kendi içerisindeki gelişim süreci
bilimsel verilerle sunulmuş, konu muhtelif zamanlarda Dergi, Gazete yazıları
ile desteklenerek en kapsamlı Samsun Ahşap Camii arşivi oluşturulmuştur.
Tipolojik olarak ele alındığında Samsun Ahşap
Camilerinin kesintisiz olarak Anadolu Türk-İslâm mimarisinin gelişim süreciyle
paralellik gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda; Samsun Ahşap Camilerini;
1)
13 yy. – 14 yy. arasında inşa edilenler,
2) 15 yy. – 16.yy. arasında inşa edilenler,
3)17.yy. - 18.yy. arasında inşa edilenler,
4) 19 yy. ve sonrasında inşa edilenler olmak üzere dört grupta incelemek
mümkündür.
Samsun’da inşa edilen Ahşap Camilerin serüveni
Anadolu Selçuklu Dönemine kadar uzanmaktadır. 13. yy.’ın ilk yarısından itibaren
(1206) varlık gösteren Ahşap Camilerin uzantıları tarihsel değişim ve mimari
gelişim süreci içerisinde dönemine uygun uslupla şekillenerek gelişmiş olup,
iklimsel malzeme gereği bugün bile inşa edilmeğe devam etmektedir.
Yığma tekniği ile inşa edilen Ahşap Camilerde zemin
genellikle iri taşlarla yükseltilerek nemden korunmak amacıyla toprakla
bağlantısının kesilmesi sağlanmış, birbirine giydirilen ahşap perdeler
köşelerde çatmabaşı tekniğinde birleştirilmek sureti ile beden duvarları oluşturulmuştur.
Çatı erken örneklerde orjinalde düz dam iken sonradan kırma çatı şeklinde
düzenlenmiş ve diğer Camilerde de aynı uygulama devam etmiştir. Plan şeması
yapım süreci içerisinde şekillenmiş, diğer Camilerde olduğu gibi mimari uslup
ve gelişim varlığını devam ettirmektedir. Erken dönem Samsun Ahşap Camii
örneklerin de Anadolu Selçuklu Dini Mimari geleneği devam etmekte olup, Harimin
sütunlarla sahınlara bölündüğü Ulu Camii, Kufe ve Bazilikal plan tipleri
görülmektedir. Duvarlarda kitlesellik hâkimdir ve sağır duvarlara inat iç mekân
da süsleme zenginliği kendini hissettirmektedir.
Beylikler döneminde Anadolu Selçuklu geleneği devam
etmekle birlikte Osmanlı Mimarisinin temellerini oluşturacak pek çok yenilikte
kendini gösterir. Erken örneklerdeki bölünmüş iç mekân anlayışı yavaş yavaş
terk edilmeğe, kitlesellikten uzak, dış ve iç açıklıkta dengenin hâkim olduğu
mimari yapı geleneği oluşmaya başlamış ve süsleme yavaş yavaş yerini sadeliğe
bırakmaya başlamıştır.
Osmanlı Dönemi Samsun Ahşap Camilerinde ise
temelleri Beylikler döneminde atılan unsurlar kendini geliştirerek ilerleme
göstermektedir. Zamanla ahşap sütunlarla belirlenmiş mekânlar inşa edilerek
muhteşem Klasik Osmanlı Mimarisi ile süslemesinin ahşaba uyarlanmaya
çalışıldığı döneme doğru yol alındığı görülmektedir. Önceleri Mihrap Önü
kubbesi ile sağlanan ana mekân bütünlüğü yerini harimi büyük ölçüde kapatan ve
dıştan kırma çatı ile kapatılarak kamufle edilmiş tek kubbeli Ahşap Camilere
bırakır. Kubbenin Harim mekânının tamamı üzerine yerleştirilmesinde acemilikler
yaşandığı gözlenmektedir. Zaman zaman kubbe yerine yine mekân bütünlüğü
oluşturan ve kademeli olarak inşa edilmiş Tavan Teknesinin tercih edildiği
örneklerde görülür. Bu tercihte Kubbe maliyeti, ahşap kubbe ustalarının giderek
azalması gibi sosyo- ekonomik nedenlerin etkili olduğu İl içerisindeki istatistikî
Ahşap Camii dağılım verilerinden anlaşılmaktadır. Bu dönem Samsun Ahşap Camilerinde
genel mimari hatların yanı sıra iç mekân düzenlemesi, minber, mahfel ve son
cemaat yeri gibi unsurlarda da hızlı bir değişim ve gelişim süreci
gözlenmektedir. 17.yy.dan itibaren Samsun Ahşap Camileri tamamen Sivil Mimarlık
Örneği görünümündedir. Dışarıdan iki katlı konut izlenimi veren yapılar iç mekân
düzenlemesinde de Anadolu Dışı Sanat Akımlarının etkisiyle rengârenk nakış ve
tasvirlerle bezeli olup, köşkleri aratmazlar.
/Emine YILMAZ
Müze Araştırmacısı-SAMSUN
MAYIS 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder