Şu ilçelere açılan meslek yüksek okulları var ya. Onları
kastediyorum. Issız yerlere neden açarlar bu okulları aklım almıyor. Üniversite
okuyan öğrencilerimiz neden yalnızlığa itiliyorlar. İlçeler dedimse sakın
alınmasınlar. Bu okullar ilçe merkezlerinin dışında bir yere açılıyor. Bağışlanan
herhangi bir arsaya. Ki bağışlayan da babasının hayrına bağışlamıyor. Okulun
etrafındaki arsanın değeri artsın diyerek yapıyor bunu. Okul hastane veya herhangi bir kurum işte. Üstelik
arsa bağışlama yarışı var. Hatta torpil bile aranıyor. Benim arsamı al diyerek. Bunları geçiyorum.
Meslek yüksek okullarında okuyan öğrencilerin
mağduriyetini bileniniz var mı? Çoğu
servislerle en yakın şehirlere taşınıyorlar. Orada ev kiralamışlar. Çünkü
bildiğim kadarıyla 500 öğrenci yatılı olarak kalmalı ki öğrenci yurdu
açılabilsin. Birçok yerde bu rakamı rüyada bile görmek mümkün değildir. Bu çok
saçma geliyor bu anlayış. Şehirden tecrit edilmiş bir eğitim bu. Öğretim
görevlisi ve üyesi için de bu böyle.
Ne varmış. Filan üniversiteye bağlıymışlar. İyi ki
bağlılar. Bir de bağlı olmasalardı. Amaç ne diye soruyorum. Bulundukları ilçede
üniversite kültürünü yaymak içinmiş. Katkı sağlıyorlarmış. Külahıma anlatın
bunu siz. Kim inanır buna. Çocuk mu kandırıyorsunuz. İsraftan başka bir şey
değil bu.
İlçenin önde gelenleri Ankara kapılarını
aşındırıyor. Bizim ilçemize de isteriz. İsteyin bakalım. Al sana da bir yüksek
okul. Adı siyaset değil mi? Sonrası. Perişanlık. İlgi yok, katkı yok, arayıp
sormak yok. Hava atacaklar. Bizim ilçemizde de yüksekokul var. İyi ki var. Ben bu işi tutmadım. Bana tamamen saçma
geliyor. Peki ya size?
/Ahmet SEVEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder