Bir mekânın
“beyni”, oradaki ilim, irfân ve san’at adamlarıdır ve oranın kıymeti de
bu şahsiyetlerle ölçülür. Sözünü etmek istediğim husus, Şâir ve Yazar Ali
Kayıkçı’nın “ Samsunlu Şâirler ve Yazarlar Ansiklopedisi” adlı eseridir. Bu tür
eserleri hazırlamanın hiç de kolay bir iş olmadığı bilinmelidir. Bu; hem tertip
bakımından ve hem de mâliyet olarak çok külfetli bir faaliyettir. Aslında; bu
faaliyeti, ilgili şehrin valilikleri, belediyeleri veya kültür temsilcilikleri
üzerlerine almalıdırlar. Fakat, maalesef, Türkiye’mizde ilim ve kültüre bakış
henüz istenen seviyede olamadığı için, bugün üniversitelerimizdeki birçok ilim
adamının eserleriyle, şâir ve ediplerimizin eserleri kitap hâline
getirilememektedir.
Dolayısıyla, “ yazar-okur irtibatı” yeterince
sağlanamamaktadır ve ayrıca, ikide bir herkesin şikâyet ettiği: “Bizim
çocuklarımız, gençlerimiz veya büyüklerimiz niçin kitap
okumuyorlar/okuyamıyorlar?” sorusu, sâdece bir maarif mes’elesi olarak değil,
aynı zamanda bir kültür ve mâlî mes’ele olarak da düşünülmeye değerdir. Bu
cümleden olarak; makam sahibi olan salâhiyetliler ve mes’uller, niçin ve kimden
şikâyetçidirler, bunu da anlamak mümkün değildir.
Meselâ, bu eser; birkaç yıl içersinde,
genişletilerek beşinci baskısına ulaştırılmış ise, onun yazarının, peşinen
takdîr ve tebrik edilmesi gerekmez mi? “ Taltif “ kelimesini kullanmıyorum. Biraz “ takdîr ve tebrik” ve
biraz da “ ilgi” sâdece! Hepsi bu kadar!.. Zîrâ; yazar, neredeyse, bütün
zamanını bu eser üzerine teksif etmiş ve 736 sayfalık büyük boy bir eser vücûde
getirerek, okur karşısına çıkmış/çıkarmıştır. Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Türk
Ocağı Samsun Şube Başkanı Prof. Dr. K. Tuncer Çağlayan ve Samsun Yazarlar
Derneği Başkanı Ahmet Seven, yazdıkları “ Takdîm” yazılarıyla eser hakkındaki
görüş ve kanaatlerini ifade etmişlerdir.
Vali Hüseyin Aksoy,
“ Sözbaşı”nda şunları söylüyor; “Hayatları ve eserleriyle gazeteci, şair
ve yazarlarımızın yer aldıkları böyle bir Ansiklopedi, kültürel bir miras
olduğu kadar aynı zamanda da geleceğe teslim edilmiş Samsunluluk bilincidir. Samsun’da
doğmuş, yaşayan, ebediyete intikal etmiş ve eli kalem tutmuş bütün gazeteci,
şair ve yazarlarımızı Türk kültürüne, Türk edebiyatına ve Samsun’umuza
hizmetlerinden dolayı anıyor, şükranlarımı sunuyorum.”
Samsun Türk Ocağı Başkanı ve OMÜ Tarih Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. K. Tuncer Çağlayan ise, mes’eleyi ilmî cephesiyle ele
alıyor: “ Yazar Kayıkçı; “ Dünden Bugüne Samsunlu Şâirler Ve Yazarlar
Ansiklopedisi”ni her geçen gün biraz daha geliştirerek, her baskısında yeni
ilâvelerle, bugün îtibâriyle beşinci baskıya ulaşmıştır. Demek ki, Samsun,
okumakta, yazmakta ve her geçen gün yeni yeni değerler kazanmaktadır. Meselâ;
bu eserin dördüncü baskısında, Samsunlu 275 şâir ve yazardan ve bindörtyüz 55
eserden söz edildiği hâlde, elinizdeki beşinci baskıda bu sayı 375 şâir ve
yazar ile üçbinyüz 55 esere yükselmiştir. Bu rakamlar hiç de azımsanacak
rakamlar değildir. Şüphesiz ki, bu
çalışma bir nevi “ tezkîre”dir ve temennimiz, her geçen gün yeni kalemlerle
daha da gelişmesidir.”
Samsun Yazarlar Derneği Başkanı ve İlkadım
Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Seven de, şunları söylüyor: “ Samsun
Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu Üyemiz Şâir Yazar Ali Kayıkçı’nın yeniden
gözden geçirerek ve genişleterek yayın hayatına kazandırdığı Samsunlu Şâirler
ve Yazarlar Ansiklopedisi’ni önemsiyorum. Zira “ 375 Şâir ve Yazar”ı kitabında
bir araya getirmek suretiyle onların eserleri ve hayatlarını kitaplaştırarak
toplumumuzla paylaşması kültür hayatımıza önemli bir katkıdır. Hele eserin,
Derneğimiz Yayınları arasında yayınlanması, başta üyelerimiz olmak üzere
hepimize ayrı bir heyecan ve gurur yaşatmıştır. “
Ben de, bu eserin dördüncü baskısı hakkında,
Erciyes Dergisi’nin Kasım 2011 târihli
407. sayısında yayınlanan makalemden kısa bir bölüm nakledeceğim: “Millî
kültürün, asırlarca süzülerek ve yeni ilâvelerle geldiği son hâlini, ancak edebiyâtta
bulabiliriz. Bu bakımdan; şâirler, edibler ve ilim adamlarına büyük
mes’uliyetler yüklenmiştir. Bunlar, yaşadıkları cemiyetlerin birer
aynasıdırlar. Bu hususta, “ sosyoloji “ ve “ târih” bile edebiyâtın yaptığını
yapamaz, onun önüne geçemez. Zîrâ; onlarda, his ve bediî cephe mevcut değildir.
Târih boyunca, insan emeği ve mahâretiyle meydana getirilen üstün vasıflı
eserler, kayda değerlilikleriyle geleceğe intikal ederler. Bunların her biri, “
millî kültürü” meydana getirir. İşte, buradaki “ kayıt” çok mühimdir. Şâir,
edîb ve âlimlerin, hangi usûl, gayret ve hünerlerle, ortaya eser çıkardıklarını
bilmek gerekir.”
Bu “ usûl, gayret ve hünerler”i,
derleyip-toparlayıp bir araya getirerek bizlere
“ ikrâm eden “ Yazar Ali Kayıkçı’yı bunun için tebrik etmek
mecbûriyetimiz vardır. Tebrikler Azîz Kardeşim, tebrikler ve başarılar!...
/M.Halistin
KUKUL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder