Samsunun hizmete ihtiyacı var. Kim ne derse desin
20 yıl öncesinin Samsun değiliz. Turizme yönelik yatırımlar yapılıyor. Peki,
turizm gelirimiz nedir? Kim ne kadar yararlanıyor bundan? Kaç işsizimize iş
sağlandı? Hayaller güzel ümitler güzelde.
Vatandaş karın doyuracak bir şeyler bekliyor. Sahilde
denize bakarak karnı doyan yok. Balık tutmaya da ya işsizler ya emekliler
gidiyor. Paran pulun yoksa oralarda gezmekten de zevk alamıyorsunuz. Azot,
bakır, tekel gibi ciddi iş istihdamı sağlayan fabrikalarımız yok. Peki, bunun
yerine hangileri geldi? Gidin Organize
Sanayi Bölgesine de görün orda ki rezaleti. Yollar köstebek yuvası gibi. Samsunun
can damarı bu şekilde ihmal ediliyorsa ötesini varın siz düşünün.
Gülsan sanayi Sitesi de bundan farklı değil. Ara
sokaklar tam bir harabe. Yollar bakımsız. Vergi almaya gelince koşuyorsunuz. Önceki
gün sanayideydim. O yolların perişanlığı karşısında üzüldüm. Üzülmek ne kelime
kahrettim. Lafa gelince mangalda kül bırakmıyorlar. İcraatınız hani deyince. Tısss.
Bu şehirde özel insanlara özel hizmetler götürmeyi
biliyorlar. Neden adalet eşit olarak dağıtılmıyor? Samsunun hizmete ihtiyacı
var demiştik. Samsunun sorunlarını iyi bilen yağmurunda ıslanıp, çamurlu
yollarında beraber yürüyen gönül birliğinin yanı sıra kader birliği yapmış
insanlara ihtiyacı var.
Fildişi kulelerden seyredenlerin bunu anlamaları
güçtür. Karnı aç olana ekmek ve aştan başka bir şeyi anlatamazsınız. Bunlardan
başkasını gözleri görmez. Samsunun öncelikli sorunu iştir aştır. Bu anlamda ne
yapabiliriz düşünmek gerekir.
Turizm kendi olmaya adayız demek hoş bir ifadedir. Lütfen
bana bu turizm gelirinden kimler ne kadar kazanacak faydalanacak bunu anlatın. Sokaktaki
vatandaşa ne kadarı yansıyacak? Bunları konuşalım. Bu aşamada bunlar konuşmanın
tam zamanıdır.
/Ahmet SEVEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder