14 Şubat 2014 Cuma

Samsun’un Her Zaman Ki Sahipsizliği


Bugün sizlerle ülkemiz ve Samsun için çok önemli bulduğum bir densizliği ve Samsun adına hak ettiği tepkinin verilemediği bir konuyu paylaşmak istiyorum.   Tabii, bu duyarsızlığa neden olarak karşımıza çıkan ve bir kez daha asıl sorunumuz olarak içimizi acıtan, “Samsun’un sahipsizliği” konusu ile birlikte.

Şimdi bir buçuk ay geriye dönelim ve olayı hatırlayalım.  Tarih 20 Ocak 2011. Yer Ankara. İçişleri Bakanı’nın düzenlediği ve 81 valinin katıldığı Valiler Toplantısı yapılıyor.

Toplantıda Yalova Valisi Dursun Ali ŞAHİN söz alıyor, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın önünde, hem de O’nun gözünün içine baka, baka ve büyük cüretkârlıkla, içindeki Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığını bütün çirkinliği ile haykırıyor.

Yalova Valisi Dursun Ali Sahin özet olarak, “19 Mayis tribün gösterilerini israf olarak degerlendirip, her yıl tekrarlanan bu törenlerin bir anlamının olmadığını, bu bayram kutlamaların komşu ülkeleri rencide ettiğini söyleyerek, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik bayramı’nın kaldırılmasını” Öneriyor.

Hızını alamayan Yalova Valisi, “Kurtuluş savaşı vererek son vatan toprağı Anadolu’yu düşmandan temizleyen kentlerin kutlama şenliği yaptığı bu anlamlı günler için de aynı gerekçe ile kaldırılsın” Diyor.

Ne Sayın İçişleri Bakanın’dan bir açıklama, nede başta Samsun Valisi olmak üzere toplantıya katılan diğer Valilerden tek bir itiraz  gelmiyor.

Ertesi gün bu olay yazılı ve görsel basına bütün çıplaklığı ile yansıyor. Bu kez AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, 19 Mayis'ta her sene ayni seylerin seyredilmesinin milleti bıktırdıgını söyleyerek tepkilere neden oluyor.

Bizim milletvekillerimiz susmayı tercih ederken, MHP Mersin Milletvekili Sayın Behiç Çelik TBMM Başkanlığına bir soru önergesi veriyor ve İçişlier Bakanı’ndan adı geçen Vali ile ilgili olarak bir işlem yapılıp yapılmadığını sorarak bu olayı açıklamasını istiyor.

Bu olay Samsun yerel basınında da sadece haber olarak yer alıyor. Hepsi o kadar!

· Kentin seçilmiş en önemli yönetcileri susuyor.

·  Siyaset adına Samsunludan oy almış milletvekillerinden ses yok.

· Samsun adına siyaset yapması gereken siyasi partilerin il başkanlıkları, her konuda oldukları gibi görevlerinin siyaset yapmak olduğunu unutmuşlar.

Sayın il yöneticilerimiz,
Sayın Milletvekillerimiz,
Sayın siyasi partilerin il yönetimleri,

Sizler, bu kenti savunamıyorsunuz. Sizler, bu kente ve insanlarına sahip çıkamıyorsunuz. Çünkü Sizler, Samsun teşvik dışına itelenirken de sustunuz..  Çünkü Sizler, Samsun “Cazibeli Kentler” Kapsamı dışında   bırakılırken de sustunuz..   Çünkü Sizler, sadece Samsun’un değil ülkemizin de geleceği  olan Çarşamba Ovası’nın “Enerji Merkezi yapıyoruz iddiası ile” kirli yatırımlarla yok edilme sürecinde de sustunuz.. Çünkü Sizler, Samsun çiftçisinin tütünü, fındığı, şeker pancarı elinden alınarak toprağından kopartılırken de sustunuz..  Çünkü Sizler, Türkiye’nin ev sahipliğini yapacağı 2013 U-20 Dünya Futbol Şampiyanası maçlarının oynanacağı iller içersine Trabzon, Rize hatta Urfa alınıp da Samsun yok sayılınca da  sustunuz.. Sustunuz.. Sustunuz.. Sustunuz..

Söyler misiniz? Ne zaman varlığınızı hissedeceğiz? Dün bu kentin 11 milletvekili vardı. Sustular. Bugün 9 milletvekiline düştük. Yine susuyorsunuz. İki milletvekili olan iller kadar dahi sesimiz çıkmıyorsa ve bu nedenle sürekli haksızlığa uğruyorsak, söylenecek tek söz kalıyor.. Sizler bu kenti haketmiyorsunuz...

Ve Sizler..

· Samsunlunun sesi kulağı olması gereken Sivil Toplum Kuruluşları adeta duvar olmuş. Gündemden o kadar kopmuşlar ki, herhealde duymadılar..

· Kanser Santrali diye kapısına kilit vurulan Mobil Santralleri kapattıran “Çevre Birlikteliğine” Ne oldu? Samsun “Teşvik Yasası“ Dışında bırkılırken bu haksızlığa raporlarla  direnen ve “Teşvik Birlikteliğini” Oluşturan 80 sivil toplum kuruluşu nerede?

· Samsun’un sorunlarına en önce sahip çıkan yerel basın da sus pus. En sert eleştirileri kaleme alan köşe yazarlarımızda uykuya yatmış. (Günde yedi yerel gazete okuyan birisi olarak eğer atlamışsam, özür dilemek de benim boynumun borcu olsun.)

Aradan bir kaç gün geçiyor hiç beklenmedik yerden, yüreklere su serpen çok önemli ve tek tepki geliyor. Kültür ve Turizm’den sorumlu Samsun Vali Yardımcısı Sayın Mesut Taner Genç bu rezilliğe isyan ediyor ve bakın neler söylüyor;

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile ilgili olumsuz açiklamaları kınayan Mesut Taner Genç, “O zaman şunu sormak gerekir” Diyor ve devam ediyor; ”Biz her bayram öncesi Samsun'da Valimizle birlikte protokolü hazirlarken, Türkiye'nin milli kurtulusuna, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusuna giden en büyük adım Samsun'dan atılmıstır. Samsun, bir ilk adım sehridir diye, boşuna mi söylüyoruz? Bunlar yalan mı? Bu bayramın kaldırılmasını teklif edenler, diger yanda masalarda otururken, Samsun bizim için çok önemlidir diye, yalan mı söylüyorlar? Her Türk vatandaşı etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun, milli değerlerine, tarihine, bayrağına sahip çıkmalıdır. Bu açıklamaları siddetle kınıyorum."

Samsunluların duyarsız kaldığı böylesine önemli bir konuda, Sayın vali yardımcımızın gösterdiği tepki, tesellimiz olmuştur. Kendisine Ondokuzmayıs’ın Samsun için önemini kavrayan tüm Samsunlular adına teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
....

Şimdi yeniden ve tekrar soruyorum? BU DUYARSIZLIK NEDIR? NEDENİ NEDİR? EY SAMSUNLULAR! Unutmayınız ki, bu suskunluğa sessiz kalmayı sizler de sürdürürseniz, başta işsizlik olmak üzere hiç bir konuda yakınma hakkınız olmayacaktır. Olamaz.

Ve Unutmayınız ki, bu ülke “Ağlamayana mama verilmez” Denilen ülkedir.. Çözüm, “Sahipsiz kent Samsun” Yargısını yıkmaktır. Umarım yarınlarımız bugünlerden güzel olur.

 İyi haftalar..

/Ecz. Sadi SUBAŞI     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder