Bugün sizlerle ülkemiz ve Samsun için çok önemli
bulduğum bir densizliği ve Samsun adına hak ettiği tepkinin verilemediği bir
konuyu paylaşmak istiyorum. Tabii, bu
duyarsızlığa neden olarak karşımıza çıkan ve bir kez daha asıl sorunumuz olarak
içimizi acıtan, “Samsun’un sahipsizliği” konusu ile birlikte.
Şimdi bir buçuk ay geriye dönelim ve olayı
hatırlayalım. Tarih 20 Ocak 2011. Yer
Ankara. İçişleri Bakanı’nın düzenlediği ve 81 valinin katıldığı Valiler
Toplantısı yapılıyor.
Toplantıda Yalova Valisi Dursun Ali ŞAHİN söz
alıyor, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın önünde, hem de O’nun gözünün içine
baka, baka ve büyük cüretkârlıkla, içindeki Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığını
bütün çirkinliği ile haykırıyor.
Yalova Valisi Dursun Ali Sahin özet olarak, “19
Mayis tribün gösterilerini israf olarak degerlendirip, her yıl tekrarlanan bu
törenlerin bir anlamının olmadığını, bu bayram kutlamaların komşu ülkeleri
rencide ettiğini söyleyerek, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik bayramı’nın
kaldırılmasını” Öneriyor.
Hızını alamayan Yalova Valisi, “Kurtuluş savaşı
vererek son vatan toprağı Anadolu’yu düşmandan temizleyen kentlerin kutlama
şenliği yaptığı bu anlamlı günler için de aynı gerekçe ile kaldırılsın” Diyor.
Ne Sayın İçişleri Bakanın’dan bir açıklama, nede
başta Samsun Valisi olmak üzere toplantıya katılan diğer Valilerden tek bir
itiraz gelmiyor.
Ertesi gün bu olay yazılı ve görsel basına bütün
çıplaklığı ile yansıyor. Bu kez AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz,
19 Mayis'ta her sene ayni seylerin seyredilmesinin milleti bıktırdıgını
söyleyerek tepkilere neden oluyor.
Bizim milletvekillerimiz susmayı tercih ederken,
MHP Mersin Milletvekili Sayın Behiç Çelik TBMM Başkanlığına bir soru önergesi
veriyor ve İçişlier Bakanı’ndan adı geçen Vali ile ilgili olarak bir işlem
yapılıp yapılmadığını sorarak bu olayı açıklamasını istiyor.
Bu olay Samsun yerel basınında da sadece haber
olarak yer alıyor. Hepsi o kadar!
· Kentin seçilmiş en önemli yönetcileri susuyor.
· Siyaset
adına Samsunludan oy almış milletvekillerinden ses yok.
· Samsun adına siyaset yapması gereken siyasi
partilerin il başkanlıkları, her konuda oldukları gibi görevlerinin siyaset
yapmak olduğunu unutmuşlar.
Sayın il yöneticilerimiz,
Sayın Milletvekillerimiz,
Sayın siyasi partilerin il yönetimleri,
Sizler, bu kenti savunamıyorsunuz. Sizler, bu kente
ve insanlarına sahip çıkamıyorsunuz. Çünkü Sizler, Samsun teşvik dışına
itelenirken de sustunuz.. Çünkü Sizler,
Samsun “Cazibeli Kentler” Kapsamı dışında bırakılırken de sustunuz.. Çünkü Sizler, sadece Samsun’un değil
ülkemizin de geleceği olan Çarşamba
Ovası’nın “Enerji Merkezi yapıyoruz iddiası ile” kirli yatırımlarla yok edilme
sürecinde de sustunuz.. Çünkü Sizler, Samsun çiftçisinin tütünü, fındığı, şeker
pancarı elinden alınarak toprağından kopartılırken de sustunuz.. Çünkü Sizler, Türkiye’nin ev sahipliğini
yapacağı 2013 U-20 Dünya Futbol Şampiyanası maçlarının oynanacağı iller
içersine Trabzon, Rize hatta Urfa alınıp da Samsun yok sayılınca da sustunuz.. Sustunuz.. Sustunuz.. Sustunuz..
Söyler misiniz? Ne zaman varlığınızı hissedeceğiz?
Dün bu kentin 11 milletvekili vardı. Sustular. Bugün 9 milletvekiline düştük.
Yine susuyorsunuz. İki milletvekili olan iller kadar dahi sesimiz çıkmıyorsa ve
bu nedenle sürekli haksızlığa uğruyorsak, söylenecek tek söz kalıyor.. Sizler
bu kenti haketmiyorsunuz...
Ve Sizler..
· Samsunlunun sesi kulağı olması gereken Sivil
Toplum Kuruluşları adeta duvar olmuş. Gündemden o kadar kopmuşlar ki, herhealde
duymadılar..
· Kanser Santrali diye kapısına kilit vurulan Mobil
Santralleri kapattıran “Çevre Birlikteliğine” Ne oldu? Samsun “Teşvik Yasası“
Dışında bırkılırken bu haksızlığa raporlarla
direnen ve “Teşvik Birlikteliğini” Oluşturan 80 sivil toplum kuruluşu
nerede?
· Samsun’un sorunlarına en önce sahip çıkan yerel
basın da sus pus. En sert eleştirileri kaleme alan köşe yazarlarımızda uykuya
yatmış. (Günde yedi yerel gazete okuyan birisi olarak eğer atlamışsam, özür
dilemek de benim boynumun borcu olsun.)
Aradan bir kaç gün geçiyor hiç beklenmedik yerden,
yüreklere su serpen çok önemli ve tek tepki geliyor. Kültür ve Turizm’den
sorumlu Samsun Vali Yardımcısı Sayın Mesut Taner Genç bu rezilliğe isyan ediyor
ve bakın neler söylüyor;
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile
ilgili olumsuz açiklamaları kınayan Mesut Taner Genç, “O zaman şunu sormak
gerekir” Diyor ve devam ediyor; ”Biz her bayram öncesi Samsun'da Valimizle
birlikte protokolü hazirlarken, Türkiye'nin milli kurtulusuna, Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurulusuna giden en büyük adım Samsun'dan atılmıstır. Samsun, bir ilk adım
sehridir diye, boşuna mi söylüyoruz? Bunlar yalan mı? Bu bayramın
kaldırılmasını teklif edenler, diger yanda masalarda otururken, Samsun bizim
için çok önemlidir diye, yalan mı söylüyorlar? Her Türk vatandaşı etnik kökeni,
mezhebi ne olursa olsun, milli değerlerine, tarihine, bayrağına sahip
çıkmalıdır. Bu açıklamaları siddetle kınıyorum."
Samsunluların duyarsız kaldığı böylesine önemli bir
konuda, Sayın vali yardımcımızın gösterdiği tepki, tesellimiz olmuştur.
Kendisine Ondokuzmayıs’ın Samsun için önemini kavrayan tüm Samsunlular adına
teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
....
Şimdi yeniden ve tekrar soruyorum? BU DUYARSIZLIK
NEDIR? NEDENİ NEDİR? EY SAMSUNLULAR! Unutmayınız ki, bu suskunluğa sessiz
kalmayı sizler de sürdürürseniz, başta işsizlik olmak üzere hiç bir konuda
yakınma hakkınız olmayacaktır. Olamaz.
Ve Unutmayınız ki, bu ülke “Ağlamayana mama
verilmez” Denilen ülkedir.. Çözüm, “Sahipsiz kent Samsun” Yargısını yıkmaktır.
Umarım yarınlarımız bugünlerden güzel olur.
İyi
haftalar..
/Ecz. Sadi
SUBAŞI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder