"Çevre
Kanunu" ve "Tehlikeli
Atıkların Kontrolü
Yönetmeliği" hükümlerine göre; tehlikeli atık üreticileri, yönetmelikle
belirlenecek esaslara göre atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle
yükümlüdürler.
Tehlikeli atık; patlayıcı/parlayıcı, kanserojen,
solunduğunda/deriye nüfus ettiğinde genetik bozulmalara neden olabilen,
aşındırıcı, kesici/ delici ve çevrenin
bir yada daha fazla kesimi üzerinde ani veya gecikmeli zararlı etkiler
gösteren/gösterme riski taşıyan madde ve preparatlar biçimindeki her türlü
atık, sıvı, çamur ya da katı haldeki maddeler olarak tanımlanabilir. Bu
tanımlamaya göre çok geniş bir sahada karşılaşabileceğimiz tehlikeli atıklar;
son yıllarda olumsuz sağlık etkileri bakımından artan düzeyde önem kazanmıştır.
Çevre Bakanlığı, ““Tehlikeli Atıkların
Kontrolü Yönetmeliği” kapsamında bir çok detaylı değişiklik ile, konunun
önemini dolaylı olarak vurgulamıştır. Örneğin, Ülkemizde olası tehlikeli atık
kaynakları detaylı olmak üzere sektörel bazda, yönetmelik içeriğe dahil
edilmiştir. Aşağıda son değişiklikler ile birlikte, bazı önemli gördüğüm
tehlikeli atıklar için kirletici kaynak gruplarını ilgili yönetmelikten
alıntılar ile sunuyorum:
Tehlikeli Atık Listesi: (Tehlikeli Atıkların
Kontrolü Yönetmeliği, 2005)
1.Madenlerin aranması, çıkarılması, işletilmesi,
fiziki ve kimyasal işleme tabi tutulması sırasında ortaya çıkan atıklar,
2.Tarım, bahçıvanlık, deniz ürünleri üretimi,
ormancılık, avcılık ve balıkçılık, gıda hazırlama ve işleme sonucu ortaya çıkan
atıklar,
3.Ahşap işleme, sunta ve mobilya üretimi, selüloz,
kağıt ve karton üretiminden kaynaklanan atıklar,
4.Deri kürk ve tekstil endüstrisi atıkları,
5.Petrol arıtma, doğal gaz saflaştırma ve kömürün
pirolitik işlenmesinden kaynaklanan atıklar,
6.İnorganik (organik olmayan) kimyasal işlemlerden
kaynaklanan atıklar,
7.Organik kimyasal işlemlerden kaynaklanan atıklar,
8.Astarların (boyalar, vernikler ve vitrifiye
emayeler) yapışkanlar, yalıtıcılar ve baskı mürekkeplerinin üretim, formülasyon
tedarik ve kullanımından (İFTK) kaynaklanan atıklar,
9.Fotoğraf endüstrisinin atıkları,
10.Isıl işlemlerin atıkları,
11.Metal ve diğer materyallerin kimyasal yüzey
işlemi ve kaplanması ve demir madeni dışındaki hidro-metalürjinin yol açtığı
atıklar,
12.Metallerin ve plastiklerin biçimlenmesi ve
fiziki ve mekanik yüzey işlenmesi atıkları,
13.Yağ ve sıvı yakıt atıkları,
14.Organik çözücüler, soğutucu ve itici gazların
atıkları,
15.İnşaat ve yıkım atıkları (kirlenmiş alanlardan
çıkartılan hafriyat dahil),
16.İnsan ve hayvan sağlığına ve/veya bu konulardaki
araştırmalara ilişkin atıklar, (doğrudan sağlığa ilişkin olmayan mutfak ve
restoran atıkları hariç)
17.Atık bertaraf tesislerinin atıkları, saha dışı
atık su arıtma tesislerinin ve insan tüketimi için ve endüstriyel kullanım için
kullanılan su hazırlama tesislerinin atıkları,
18.Belediye atıkları, (evsel atıklar ve benzer
ticari, endüstriyel ve kurumsal atıklar)
19. Hastanelerden, tıp merkezlerinden ve
kliniklerden kaynaklanan tıbbi atıklar.
Yukarıda listelediğim tehlikeli atıkların
kaynaklandığı tesislerde, yetkililerce yapılmakta olan denetimlerin Çevre
Kanunu ve ilgili yönetmelikleri ile birlikte, “İş Sağlığı ve Güvenliği
Yönetmeliği” çerçevesinde de irdelenmesinin, daha sağlıklı bir yaklaşım olacağı
kanaatindeyim. Çevresel etkilerinin araştırıldığı sanayi tesislerinde çalışan
işçi/formen/teknisyen/memur/mühendis bu kirleticilerden öncelikli olarak
etkilenmektedirler. Etkilenme düzeylerinin, kirletici vasfı yüksek bu gibi
tesislerin çevresel etkileri üzerindeki araştırma/denetimlerinden önce
irdelenmesi gerektiğini ve halen bir çok sanayi tesisi arazisinde oldukça
zararlı atıkların kontrolsüz olarak bekletilebildiğini hatırlatmak istiyorum.
/Nevzat
BEYAZIT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder