Dün sosyal medyada gördüğüm görüntüler içimi
“Cızz!” ettirdi desem yalan değil.. İlk görüntü ki, bu yazıyı konu etmeme neden
oldu, Bahçelievler mahallesinde buldukları yeşil alanda mangal yapan insanlar. Diğeri,
Samsun’umuzun bulvar anlamında ilk göz ağrısı 100.Yıl Bulvarı.. Halkımızın
etraflarını çevreleyen beton bloklardan sıkıldığı kesin.. O nedenle, nefes
alabilmek için en ufak bir yeşilliği değerlendiriyor. Yazın, o yeşilin üzerinde
kestirmede.. Kışın ise mangal keyfi yapanlar için mekan belirlemede..
100.Yıl Bulvarının, 70’li yıllarda yapıldığını yaşı
40’ın üzerinde olanlar bilir.. Yapıldığında kent dışında gelenlere güzergâh
boyu hava attığımız bir açıklıktı. Sonrası malum.. İmar anlayışını köfte
zihniyetine çevirenler tarafından 9 katlı bloklarla adeta deniz ile dağ
arasında bir set. O binalar yüzünden kuzeye baktığınızda denizi. Güneye
baktığınızda dağları görmeniz mümkün değil. İşte sosyal medyadaki resim, 70’li
yıllarda henüz ham yolken bulvarı resm ediyor ve bugün doğadan neler
yitirdiğimizi bize sunuyor.
Hani bazen bugün bu kentte yapılan imalatlara
maydanoz olmayı vazife edinmiş çok bilmişler var ya; Akıllarına hiçbir zaman
kenti doğudan batıya 5 km
Çin Seddi gibi bölen bu beton silsileyi göremiyor.. Onun için bazen bulvar
üzerinde henüz yapılaşması tamamlanmamış yerlerden tepelere baktığımda bu
kentin geçmişte nasıl katledildiğini görüyorum. Birkaç yıl sonra bulvarın
üzerinde yapılmamış 9 katlar yerini aldığında ise artık dağları, tepeleri hiç
göremeyeceğim için hayıflanıyorum. Dün böyleydi de, bugün farklı mı?.. Değil
elbette !.. Nedenini söylemeye gerek var mı?.
Çıkın yüksek yerlere kuşbaşı, Atakum’a
bakın..İlkadım’a bakın.. Canik’e bakın.. Çağ atlayanların.. Devir
değiştirenlerin, bu kente neler yaptığını yeniden bir görün.. Buldukları her
karış yeşile bir havuz, bir cami, bir bina dikmeyi yatırım sayanların ve onlara
suskun kalanların günahlarını yeniden, yeniden izleyin.. Küçük çocukların
mahalle aralarında top oynama keyfini yaşayamadan yaşlandıklarına şahit olup,
üzülün.. Gururla sundukları meydan ağaçlar yerine betonla süsleyenlere rahmet
edin..
Büyümeyi, gelişmeyi betonlaşma zanneden
zihniyetlerin bu kentin yereline neler kaybettirdiklerini fark edin.. Öyle
olmasa; Söylediklerim doğru olmasa, Bahçelievler’deki vatandaşlarımız mangal
keyfi için yol ortasındaki tek yeşil alan olan refüjü, tercih ederler miydi ki?
Günün Sözü: HER karış toprak yeni bir
nefes alanıdır..N.S
/Nusret
SAĞLAM
06 Şubat 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder