Semavercilik:
Vezirköprü ile özdeşleşmiş zanaat kollarından en
önde geleni hiç şüphesiz semaverciliktir. İlçede bulunan tarihi Bedesten
Çarşısı’nın diğer bir adı da Semaverciler Çarşısı’dır. Semaver üretimi yaklaşık
yüz elli yıldır bu çarşıda yapılmaktadır. Üretimde kullanılan saç levhalar
dışarıdan hazır alınmakta ve burada bulunan küçük atölyelerde işlenerek mamul
haline getirilmektedir. Bakır, pirinç, kalveniz ve teneke sacından imal edilen
semaverler yassı ve yuvarlak olmak üzere iki biçimde üretilmektedir.
Bir semaver ayak, ızgara, gövde, baca, musluk ve
demliğin konulduğu temgeç bölümlerinden oluşur. Semaverde bulunan ek yerleri
ise, ateşte kızdırılan ayva demirinin (bakırdan imal) yardımıyla eritilen lehim
ile kaynatılır.
Yörede semaver çayının daha lezzetli ve sağlıklı
olduğuna; mideyi bozmadığına inanılmaktadır. Ayrıca semaver çayı içmek
Vezirköprü’de bir tutku halini almıştır
Süpürgecilik:
İlçe
merkezine 10 km
mesafede bulunan İncesu Köyü halkının tamamı geçimini neredeyse süpürge
üretimiyle sağlamaktadır. Köyde elli yıl önce süpürge yapımını öğrenen ve bu
zanaatın bütün köye yayılmasını sağlayan iki kişiden biri, bugün hayatta olan
Reşit Aydın’dır (70). Onun verdiği bilgiye göre; Nisan ayında süpürgelik elde
etmek için tarlaya ekilen süpürge tohumu Ağustos ayında süpürge sapı
(süpürgelik) olarak biçilir. Biçilen saplar tarlada kurutulur. Daha sonra
sapların uç kısmında bulunan tohumlar makine ile ayıklanır. Esnemesi için su
oluğunda bir saat kadar bekletilen saplar süpürge arabası adı verilen
tezgâhlarda maharetli eller aracılığıyla süpürgeye dönüşmektedir. Bir usta
günde yirmi süpürge üretebilmekte ve üretilen süpürgeler Vezirköprü, Samsun ve
çevre illere toptan pazarlanmaktadır.
Bir süpürge dört kısımdan oluşur: Üst kısımda
bulunan süpürge sapında yedi boğum mevcuttur ve bu boğumlar naylon iplerle
yapılır. Daha altta göbek kısmı; bunun altında da tabla kısmı bulunmaktadır.
Tabla kısmında çuvaldızla dikilen ve sayısı dört-sekiz arası değişen ve
süpürgenin tellerinin dağılmasını önleyen şeritler vardır. En alt kısma ise
saçak denilir. Saçak bölümünün erimesi, yani iyice azalması süpürgenin ömrünü
tamamladığının da işaretidir. Elektrikli süpürgenin yaygınlaştığı günümüzde,
talebin azalmasına karşın İncesu Köyü’nde el süpürgesi üretimi geçim kaynağı
olarak görülmeye devam etmektedir.
Urgancılık-Kendircilik:
Vezirköprü’de urgancılık, yani kendirden ip ve
urgan üretimi geçmiş yıllarda oldukça yaygın bir zanaattı. Bu işten geçimini
sağlayan zanaatkar sayısı on yıl önce yirmi iken; bugün yalnızca ikidir. Bu
kişilerden Hüseyin Aykurtlu (58), elli yıl önce öğrendiği bu zanaatın özellikle
kırsalda hayvancılığın azalması, taşımacılığın motorlu araçlarla yapılması,
kendir ipi yerine naylon ve keten iplerin tercih edilmesi, zincir ve çelik
halat kullanımının artması nedeniyle günümüzde terk edildiğini ve genç neslin
de bu işe artık ilgi göstermediğini ifade etmiştir.
Kendir bitkisinin ipe/urgana dönüşümü de diğer
zanaat kollarında olduğu gibi ustalık, tecrübe, emek ve maharet istemektedir.
Kendir bitkisi genellikle kurutulmuş, soyulmuş ve saçaklanmış olarak kendir
üreticisinden hazır alınmaktadır. Saçaklanmış olan kendir, yumak halinde bir
sırığa takılır. Sırığa takılı bu kendir yumağına kendir dürgüsü denilir.
Dürgüden açılarak alınan kendir elde eğirilmektedir. Eğirme işlemi bir çıkrık
aracılığıyla yapılır. Kendirin uç kısmı düğümlenerek çıkrıkta bulunan ve iy
(iv) denilen kancaya takılır. Yardımcının çıkrığı çevirmesiyle ipin bağlı
olduğu iy dönmeye başlar; bu arada ustanın uzaklaşarak eğirdiği kendir de
bükülerek ip şeklini alır. Bu şekilde imal edilen dört ayrı ip daha sonra top
adı verilen ve içinde dört kanalı bulunan bir aletle ve yine çıkrığın
yardımıyla kalın ipe dönüştürülmektedir. Bu kalın iplerin kalın halata
dönüştürülmesi ise ancak ustanın evinin önünde kullanabildiği elektrikli dinamo
ile sağlanmaktadır. En son işlem ise halat haline gelen iplerin keçeden yapılan
ve gebre adı verilen bezlerle masdarlanması yani silinip temizlenmesidir.
/Bekir ŞİŞMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder