Samsun’da Su Mimarisi Kültürünün Yaşayan Belgesi
Vezirköprü-Havza Bağlantılı Kurt Köprüsü
Vezirköprü ilçesinin Tekkekıran ve Havza ilçesinin
Tahna köylerini birbirine bağlayan Kurt köprü Istavroz çayının en görkemli
süsüdür. Adını bölgeye gelen ilk Türk büyükleri veya oba, oymak isimlerinden
almış olmalıdır.
Kurt Köprü, Karadeniz Bölgesinin coğrafi
şartlarının gereği olan ve bu nedenle örneğine sıkça rastlanan tek gözlü, küçük
ebatlı kemer köprülere inat olabildiğince azametli bir kurguyla yüzyıllardır
hükmeder Istavroz çayının zaman zaman çılgınlaşan sularına ve yüz yıllardır
geçit verir sarp kayalar arasında kervanlara…
Tekkekıran köyüne yaklaşık üç kilometre mesafede
olan kurt köprü kuzey-güney istikametinde uzanan Istavroz çayı üzerinde
doğu-batı doğrultusunda kurulmuştur. Yüksek bir ayak üzerine iki büyük sivri
kemerli gözden oluşup , yapıldığı dönemin su mimarisinin en görkemli
örneklerinden birini temsil etmektedir. İki büyük sivri kemer arasında ve
yanlarında olmak üzere yine sivri kemerli, pencere görünümü veren, gerektiğinde
köprü görevlilerinin kısa süreli barınabilecekleri genişlikte toplam üç adet
kemer bulunmaktadır. Çayın iki yamacına yayılan kısım doğal kaya ve topraklarla
desteklenmiştir. Köprünün geçit kısmı düz olup diğer yerlerinde olduğu gibi bir
hayli tahrip olduğundan asıl amacına uygun olarak kullanılamamaktadır. Ana
köprü ayağı kalın paye şeklinde olup suya yakın kısmında dalgakıranları
mevcuttur. Köprüde pencere görünümlü küçük kemerlerin başlangıcına kadar olan
kısımda devşirme malzeme olarak yer yer steller, mimari parçalar ve yer yerde
düzensiz taş malzemeden oluşan moloz taş örgü sistemi uygulanmıştır. Kemer,
başlangıcından itibaren 14.yy. da sıkça görülen üç sıra tuğla, bir sıra kesme
taş malzemeden oluşan örgü sistemine sahip olup, tuğlaların enine ve dikine
dizilmesiyle elde edilen renkli, hareketli bir mimari üslup kendini
hissettirmektedir.
Üç sıra tuğla, bir sıra taş örgü sistemi; sivri
kemerli ana köprü gözlerinde yerini tuğlaların çift sıra ve dikine olarak
örülmesine bırakırken , küçük kemerlerde ise tamamen tuğla malzeme kullanılarak
örgü sisteminde hem sağlamlık hem de estetik bir görüntü hedeflenmiştir.
Kurt köprüdeki mimari üslup ve tuğla hatıllı örgü
sistemi 14.-15.yy.larda inşa edildiğini işaret ederken, birkaç kilometre mesafedeki
çok az bir bölümü günümüze ulaşabilmiş köprü kalıntısı ise Roma dönemi
köprüleri özelliğindedir. Köprü, ilimizdeki 14.-15.yy. su mimarisi kültürünün
anıtsal boyutlardaki en eski ve şaheser örneğidir. Yüzyıllara meydan okuyan bu
mirasın varlığını davam ettirebilmesi için bir an önce bakımının yapılarak
yaşatılması sağlanmalı ve gerek Vezirköprü gerekse Havza ilçesi Turizm ve
Kültüründe hak ettiği yere oturtulması gerekmektedir.
/Emine YILMAZ
Müze Araştırmacısı - SAMSUN
Not: Bu yazı Samsun VİP dergisinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder