14 Şubat 2014 Cuma

Sanat Platformunda “HER ŞEY SAMSUN İÇİN” Dersek

Kentlerin yaşı sanatçıların yapıtlarıyla ölçülür. Arkeolojik buluntular bize bunu kanıtlıyor. Bir bırakıt bulabilmek, geçmişten günümüze bir aydınlık bulmak umudu bizi toprak içine yöneltiyor. Buluntularla insanlığın uygarlık alanındaki etkinliği ölçülüyor. Bu çalışma insanın onurudur. Nereden nereye gelindiğine tanık olmak, geleceğe de güvenle yürümeye bir destektir.

Nasıl ki “dünden bugüne” içindeysek, yarının araştırmacıları da bugünü irdeleyecekler. Günümüzdeki kazanımların yarınlara ulaşacak olanlarına yönelecekler. İşte bu noktada, günümüz yaşayanlarına düşen görev ağırdır ve bu ağırlığı da daha çok sanatçılar değil, sanata destek olma durumundaki erkliler hissetmelidir.

Estetiği olmayan her oluşum, kabadır, hoyrattır. İnsan ruhu yumuşaklığı sever, yumuşaklık barışı getirir. Bu sonuca ulaşmak içinse sanatın verileri güncellenir. Binlerin, yüzbinlerin yaşadığı bir kentte tiyatro olmazsa, halka kültüre birlik için yapıtlar sunmazsa nasıl olur da ortak ilkeler içinde barışı yurttaş oluşturabilir. Ya da müziksiz, şarkısız, türküsüz toplum nasıl olur da ortak melodiler yaratabilir. Şiirsiz, öyküsüz yaşanacak hayatlar ne denli taşlaşmıştır.

Çağdaş görünümü oluşturacak mimari sanatlar, onların destekçisi yontular, plastik sanatlar ve sözel birikimler kentlerin kişiliğini oluştururlar.

Nereye mi gelmek istiyorum? Anlatayım. Biz samsun’da yaşıyoruz. Kentsel, büyük bir etkinliğimiz yok. Kent yöneticileri de halk kültürü için gerekli duyarlılığı göstermiyorlar. Kimi toplantılarda her türlü etkinliğin yanında olacaklarını söz ediyorlar da eyleme gelince unutuveriyorlar. Bu, dünden bugüne böyle. Saman alevi sözler.

Neler mi yapılmalı? Anlatalım.

* Samsun’da sanatın gelişmesi için bir türlü özel bir mekan yapılmadı. Atakum’da
bir kültür sitesi gündeme alınmış; bu sevindirici. Ancak, ilkadım büyük kentin büyük kurtuluşu; merkez. Merkezde bir site yapımı olmazsa olmazdır. Bir yer bulunmalı ve rant hesabı yapılmadan görkemli bir mekan İlkadım’a kazandırılmalı.


* Samsun’un tiyatro grupları var. Ne yazık ki yeterince kent el vermiyor. Kent içinde ve turnuvalarda desteklenmeli. Gösteri salonları mahallelere yaygınlaştırılmalı. Unutulmamalıdır ki Almanlar ikinci cihan savaşı yıkıntılarında ilk onardıkları, ülkenin her yanında tiyatro binalarıdır. Çünkü tiyatro, insanı insana, doğrudan anlatan bir sanattır.

* Samsun’da şiir grupları var. Merkezde Büyükşehir Kültür Daire Başkanlığınca yürütülürken, Atakum’da Belediye katkısı ile güncelliğini korumaktadır. Kent sanatçılarına geniş mekanlar sunmak erklilerin görevidir. Sene sonlarında neden bir “Samsun Şiir Yıllığı” kitaplaştırılamıyor? Zor mu bu? Böyle bir hazırlık kenti yüceltmez mi?

* Samsun’un geniş bir musiki tabanı var. Her yıl, yapılan yarışmaların sürekliliği sağlanırsa hem sanat üretimi çoğalır, hem de kentimiz ülke genelinde gündemde olur. Musikinin dallarında açılacak yarışmalar kent kültürünü zenginleştirir.

*“Atatürk Kenti Samsun” yazılarını kent girişlerinde görüyoruz. Ancak, bu kentte, bir “Atatürk Düşünce Evi” yapmak, gençleri ilkeler doğrultusunda eğiterek yurdunu, ulusunu seven gençler yetiştirmek aklımıza gelmiyor! ( Bir yandan Atatürk ilkelerini de Milli Eğitim’den Bakan kararıyla çıkaran da bizim erklilerimiz. Nasıl bir ülkeyiz biz?)

* Kenti sanat yapıtlarıyla donatmak da var bu işte.
İşimiz zor. Bu zorluğu yenmek için soyunanlar içine beni de kattılar. Nasıl mı?

Önceki yazılarımda belirttiğim Vali Yardımcımız sayın Taner Genç’in öncülüğünde kurulan, “SAMSUN SANAT PLATFORMU DERNEĞİ”nin ilk genel kurulu 17 Ekim 2011’de yapıldı. Oluşturulan yeni yönetim kurulunda beni de görevlendirdiler. Bu ağır görev, bir onur olduğu kadar, büyük bir sorumluluk ve özveri de istiyor.

Umarım ve dilerim, kuruluş aşamasında katkı sözü verenler, yolumuzun açılmasında, kentimizin bezenmesinde bize katkı verirler.

Kendimizi aşarak “HER ŞEY SAMSUN İÇİN” dediğimiz gün güneş bir başka doğar Samsun’a.

/Kazım MEMİÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder