5 Şubat 2014 Çarşamba

Samsun’un Eğitimi

Eğitim, birey için olduğu kadar bir kent ve ülke için de olmazsa olmazlardandır. Eğitimde istikrar, gençlikte ve toplumda istikrar demektir. Hiçbir aydın ve politikacı, bir topluma eğitimden daha iyi bir hizmet verebileceğini iddia edemez. Eğitim, tüm insanların ortak davası ve paydasıdır. İnsanlar, eğitimin sonuçlarından etkilenen paydaşlardır. Konuya bu açıdan baktığımızda yaşadığımız Samsun’un pek şanslı olduğunu söyleyemiyoruz. Zira yaklaşık 15 yıldır Samsun’un eğitimi, kadrosu olmayan vekil eğitim yöneticileri yani il milli eğitim müdürleri tarafından yönetilmiştir. Böyle durumlarda müdürlerin çevresinde bir rekabet ve o makama gelme hırsı halkası oluşur. Şimdi kadrolu bir müdürün tayininin, bu rekabet zincirini gevşeteceğine ve eğitimde iyileşmeye vesile olacağına inanıyoruz.

Bilindiği gibi Samsun, Büyükşehir olarak eğitim prangalarını henüz kıramamıştır. Samsun’un eğitimini olumsuz etkileyen nedenlerin başında sosyo- ekonomik gelişmişlik düzeyi ile demografik yapısıdır. Samsun, Karadeniz illeri arasında siyasi, ekonomik ve sosyal dengelerin en zor kurulduğu kentlerimizdendir. Bu dengelerden en çok etkilenen ise eğitim olmaktadır. Eğitimde bu dengelerin kurulmasında İllerde ve ilçelerde görev yapan milli eğitim müdürlerinin büyük payı vardır. Milli eğitim müdürleri sistem üzerinde değil, sistemi dönüştürmede etkili ve yetkilidirler.

Sistemi dönüştürmede etkili ve yetkili olan milli eğitim müdürleri, yatay ve dikey iletişimi sağlayarak ilk kademe yöneticilerine ve öğretmenlerine güven vererek takım ruhunu geliştirir ve teşvik ederlerse başarılı olurlar. Bu durum, tabanda bulunan eğitim mutfağının gerçek aşçısı öğretmene yansıdığında hedefe ulaşılır. Eğitimde öğretmenin benimsemediği programın başarı şansı olmaz. Her çalışana bazı şeyleri dayatarak bir şeyler yaptırmak mümkün olabilir ama, öğretmene asla yaptıramazsınız. Hatta aksi durum ortaya çıkar. Bu nedenledir ki, öğretmen ihmale gelmez ve gelmemelidir de…

Samsun’un hatta Türkiye’nin eğitimine biraz da öğretmen açısından yaklaşmanın doğru olacağına inanıyoruz. Eğitimde öğretmeni aşk ve meşk sahibi yapmadan bir yerlere varılamıyor. Sevgisini pişirdiği yemeğe vermeyen aşçının yemeğindeki tatsızlığın fazlası eğitimde yaşanır. Sorunun dönüştürülmesi adına asıl çözüm bakanlıktadır, müdürlerde değildir. İletişim ve takım ruhunun oluşturulması ise il ve ilçe milli eğitim müdürlerinin inisiyatifindedir. Bu da kısmi iyileşmeyi sağlar. Samsun’da da beklenen bundan başkası değildir. Samsun’un yeni ‘Milli Eğitim Müdürü’ne başarı dileklerimizle selam ve sevgiler…

/Mustafa GENÇ
05.02.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder