Yüz yıl öncesinde dünyanın süper
devletlerinden biriydik. Yıkılırken bile tarihin sahnesine yeni bir devlet
çıkardık. Aleme “ nizam verme” misyonunu genlerinde taşıyan bir milletin
çocuklarıyız. Dünyamız, bölgemiz ve ülkemiz barışa muhtaçtır. Küreselleşen
dünyamızda sosyal, ekonomik ve kültürel yönden mücadele eden, bir ayağı
Anadolu’nun derinliklerinde çakılı, diğeri ise dünyayı dolaşan insanlara/
kadrolara ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyacımız sömürü değil, barış ve nizam
amaçlıdır. Böyle bir amacın günübirlik sloganlarla yada “merdivenaltı”
telkinlerle yerleşemeyeceğini biliyoruz. Bu sevda eğitime can veren ruha
dönüşmesinin gereğine inanıyoruz.
Bunun için de eğitimimizin amacı milletimizin
tarihi misyonuna paralel bir şekilde yeniden düzenlenmelidir.Eğitimimizin genel
amaçlarını belirten 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası 1971 yılında oluşan
askeri vesayet sonrası 1973 yılında kabul edilmiştir. İlgili yasanın üçüncü
maddesinin ikinci paragrafında eğitimimizin
“ NİHAİ AMACI” şöyle ifade edilmiştir:
“…Böylece bir yandan Türk
vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan
milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı
desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı,
yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.”
Gelişmiş ülkelerin eğitimlerinin
amaçlarında böyle bir ifadeye rastlanmaz. AB ülkelerindeki benzer ifadelerin(örneğin
Avusturya) bulunmasında sorun yoktur. Çağdaş uygarlık ve kültür zaten
kendilerinindir. ABD, “BİREYLERİN KÜLTÜRLERİNE UYGUN GELİŞMELERİNİN
SAĞLANMASINI” ,Almanya,” ülkesinde yaşayan herkese ilgi ,istek ve yeteneklerine
göre eşit eğitim fırsatı ve imkanları sağlamayı”, Avusturya, “ gençlerin
yetenek ve becerilerinin dini, etik ve sosyal değerlerle uyumlu bir şekilde
geliştirilmesini…”, Belçika, “ahlak ve din eğitimi zorunlu eğitimin sonuna
kadar bir hak olarak görülmesini” öngörmektedir.
Dünyanın hiçbir ülkesinin eğitimi,
başka inanç mensuplarının ve de düşmanlarının inşa etmiş olduğu uygarlığın
yapıcılığını nihai amaç haline getirmez. Eğitimimizdeki bu yanlış
düzeltilmelidir. Çağdaş uygarlığın sahibi Batı ile askeri, sosyal ve ekonomik
ittifaklar kurar, komşuluk yaparız. Ülkelerine gider, ülkemize davet ederiz.
Ancak nev-i şahsımıza münhasır medeniyetimizi inşa ederiz.
Bizim medeniyet davamız vardır. Bizim
en büyük sevdamız medeniyetimizdir. Bizi, biz yapacak değerlerimiz ve onların
inşa edeceği medeniyetimiz vardır. Milletimizin nihai amacı budur. O halde
eğitimimizin de nihai amacı bu olmalıdır.
Selam ve sevgi ile…
/Mustafa
GENÇ
13.02.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder