13 Şubat 2014 Perşembe

Eğitimimizde “Amaç” Çıkmazı!

Yüz yıl öncesinde dünyanın süper devletlerinden biriydik. Yıkılırken bile tarihin sahnesine yeni bir devlet çıkardık. Aleme “ nizam verme” misyonunu genlerinde taşıyan bir milletin çocuklarıyız. Dünyamız, bölgemiz ve ülkemiz barışa muhtaçtır. Küreselleşen dünyamızda sosyal, ekonomik ve kültürel yönden mücadele eden, bir ayağı Anadolu’nun derinliklerinde çakılı, diğeri ise dünyayı dolaşan insanlara/ kadrolara ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyacımız sömürü değil, barış ve nizam amaçlıdır. Böyle bir amacın günübirlik sloganlarla yada “merdivenaltı” telkinlerle yerleşemeyeceğini biliyoruz. Bu sevda eğitime can veren ruha dönüşmesinin gereğine inanıyoruz.

 Bunun için de eğitimimizin amacı milletimizin tarihi misyonuna paralel bir şekilde yeniden düzenlenmelidir.Eğitimimizin genel amaçlarını belirten 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası 1971 yılında oluşan askeri vesayet sonrası 1973 yılında kabul edilmiştir. İlgili yasanın üçüncü maddesinin ikinci paragrafında eğitimimizin  “ NİHAİ AMACI” şöyle ifade edilmiştir:

“…Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.”

Gelişmiş ülkelerin eğitimlerinin amaçlarında böyle bir ifadeye rastlanmaz. AB ülkelerindeki benzer ifadelerin(örneğin Avusturya) bulunmasında sorun yoktur. Çağdaş uygarlık ve kültür zaten kendilerinindir. ABD, “BİREYLERİN KÜLTÜRLERİNE UYGUN GELİŞMELERİNİN SAĞLANMASINI” ,Almanya,” ülkesinde yaşayan herkese ilgi ,istek ve yeteneklerine göre eşit eğitim fırsatı ve imkanları sağlamayı”, Avusturya, “ gençlerin yetenek ve becerilerinin dini, etik ve sosyal değerlerle uyumlu bir şekilde geliştirilmesini…”, Belçika, “ahlak ve din eğitimi zorunlu eğitimin sonuna kadar bir hak olarak görülmesini” öngörmektedir.

Dünyanın hiçbir ülkesinin eğitimi, başka inanç mensuplarının ve de düşmanlarının inşa etmiş olduğu uygarlığın yapıcılığını nihai amaç haline getirmez. Eğitimimizdeki bu yanlış düzeltilmelidir. Çağdaş uygarlığın sahibi Batı ile askeri, sosyal ve ekonomik ittifaklar kurar, komşuluk yaparız. Ülkelerine gider, ülkemize davet ederiz. Ancak nev-i şahsımıza münhasır medeniyetimizi inşa ederiz.

Bizim medeniyet davamız vardır. Bizim en büyük sevdamız medeniyetimizdir. Bizi, biz yapacak değerlerimiz ve onların inşa edeceği medeniyetimiz vardır. Milletimizin nihai amacı budur. O halde eğitimimizin de nihai amacı bu olmalıdır.

Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
13.02.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder