Türkiye’nin 11 bin km’den uzun sınırlarını 9 ülke
ile paylaşmaktadır. Bu ülkeler Yunanistan (203), Bulgaristan (269), Ermenistan
(325), Gürcistan (276), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan (18), Suriye
(877), Irak (378) ve İran’dan (529) oluşmaktadır. Türkiye İran hariç, hepsinden
daha büyük yüzölçümüne sahiptir. Bu ülkelerle bazen zorunlu bazen de dost
komşuluk ilişkilerimizi sürdürüyoruz. İran hariç, komşularımızla olan
sınırlarımızın çizilişi henüz 100 yılı bulmamıştır.
Komşularımızla olan karşılıklı ilişkilerimiz
konjonktürel olup genelde Batılıların güdümündedir. Sadece dine dayalı değil,
tarihten gelen bağlarla bağlı olduğumuz komşularımızla ilişkilerimizin dizaynı
henüz reel politik gerçeklerle örtüşmemektedir. Çünkü ipler komşularımızın
elinde değildir. Komşularımızın idealleri, emelleri ve hedefleri ekonomik ve
kültürel yönden bizleri yakından ilgilendirmektedir. Bunları yetişmekte olan
nesillerimize anlatmak düşmanlık tohumlarını ekmek anlamına gelmez.
Avrupa Birliği’ne girme adına tarih kitaplarından
bazı bilgileri çıkarmak barış inşa etmek değildir. “İstanbul bizimdir”
şarkılarıyla çocuklarını büyüten Yunanlı komşumuzun “megalo idea” sını
çocuklarımıza anlatmamak geleceğin Türkiye’sine ve milletimize ihanet olur. Suriye
yönetiminin “Hatay” ateşinin sönmediğini, Irak’ın kuzeyinin Türkiye’nin
Güneydoğusu ile birleşip ayrı tek devlet sevdasını, İran’ın mezhep taassubunu
dinileştirdiğini, Ermenistan’ın “soykırımı yalanı” ile haçlı ruhunu diriltmeye
çalıştığını öğretmek eğitimimizin görevi olmalıdır.
Komşularımızın bu idealleri ve sevdaları eğitim
programlarımızda yer almadığı sürece “maziye bağlı ati” yetiştirmek mümkün olur
mu? Tarih eğitimimiz “vurdu-vuruldu, öldürdü-öldürüldü” den öteye
geçememektedir. Böyle bir eğitim ve programla değil yarınları inşa etmek,
bugünler bile sürdürülemez. Komşularımızla ilişkilerimiz ve onları tanımamız
alıp-sattıklarımızla sınırlandırılmamalıdır. Onları emelleri ve sevdalarıyla da
tanıma umuduyla selam ve sevgiler…
/Mustafa GENÇ
04.02.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder