14 Şubat 2014 Cuma

Bu Ülke Böyle Peşkeş Çekiliyor -III

İki günden bu yana, 1 Ocak 2011 tarihine kadar Türkiye’de üretilen, 15 ülkenin tam standart belgelerine uygun olduğu tescillenen, ancak Türkiye’de kartellerin gerek piyasalarda ve gerekse bürokrasi üzerindeki zincirleri kıramadığı için, yaklaşık 40’a yakın sektörün hayat damarlarına ot tıkanmasına neden olan gelişmeleri sizlerle paylaşmış bulunmaktayız.

Oyunun yani Türkiye’deki üreticiler için tezgahlanan oyunun son perdesinin sahnesi ise 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle yürürlüğü konmuştur.

Bilindiği üzere ülkemizin içinde bulunduğu enerji darboğazına ilişkin enerjide tasarruf çerçevesinde Bayındırlık Bakanlığınca bir düzenleme getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, Bu yılbaşından itibaren yeni binalara ruhsat verilme aşamasında Binaların Enerji Kimliğini beyan etme zorunluluğu bulunmaktadır. Eski binalarda ise bu süreç 2017 tarihine kadar sürecek ve bu tarihe kadar ülkedeki tüm binaların yalıtımının yapılması sağlanacak ve dolaysıyla enerji tasarrufu ile yıllık yaklaşık 8 milyar dolarlık bir meblağın bütçemizden çıkması önlenecektir.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı konunun alt yapısı için Makine Mühendisleri Odalarının tasarrufunda ve kontrolünde olabilecek Enerji Kimlik Belgesi şartlarına ilişkin bir yazılım programının hazırlanması için bir ihale açar. İhale sonucunda bir firma yazılım için düğmeye basar. Yazılımın tamamlanabilmesi için 31 Ocak 2010 tarihine kadar bir süre tanındığı için, firma taahhüdünü yerine getiremez. Dolaysıyla sistem kilitlenmiştir.

Bu noktada, göz yaşartıcı bir tablo ortaya çıkar. Petrol türevi ürün üreticileri ve satıcıları birliğini temsil eden, doğal yalıtım sıvalarını kendilerine rakip gördükleri için bu ürünler hakkında sürekli menfi propagandalar yapan İZODER, Bayındırlık ve İskan Bakanlığına müracaat ederek, yazılımı bila ücret kendilerinin yapabileceklerini ifade ederler ve bakanlık da bu vatan millet sevgisi uğruna bu kadirşinaslığı gösteren kurumu geri çevirmez ve yazılım için söz konusu derneği görevlendirir.

Dernek kurmuş olduğu ekiple yazılımı süresi içinde bakanlığa teslim eder. Buraya kadar anormal hiçbir durum yoktur. Bakanlık Samsun MMO’ da içinde bulunduğu Makine Mühendisleri Odalarında yazılım ile ilgili eğitim seminerler vermeye başlarlar.

Bu noktada, yani 22 Mayıs 2008 tarihi itibariyle, ürünlerini Resmi Daireler dahil olmak üzere Türkiye piyasalarında serbestçe satabilen Doğal Yalıtım Sıvaları üreticileri, BEP-TR adı verilen yazılımda yer almadığı öğrenirler. Aslında İZODER’in yapmış olduğu yazılımda, bu tür ürünlerin yer almaması beklenen bir gelişmedir. Çünkü onlara göre bu tür ürünleri üretenler sahtekardır ve tüketiciyi aldatmaktadırlar.

Doğal Yalıtım Sıvaları üreticileri kurmuş oldukları dernek vasıtası ile (DİM-DER) ilk etapta Genel Müdürlükler seviyesinde dizi toplantılar gerçekleştirerek, yazılımda yer almamalarının nedenlerini öğrenmeye çalışırlar. Ancak hiçbir kurumdan tatmin edici cevaplar alınamaz.

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir ile ‘de konu ile ilgili 3 toplantı yapılır. Bakan, başta müsteşar olmak üzere ilgili daire başkanlarına talimatlar verir. Konu ile ilgili gerekenlerin yapılmasını, ülkemizde üretilen bu tür ürünlerin gerekli standart belgeleri bulunmasına rağmen, neden yazılımda yer almadığının incelenmesi konusunda talimatlar verir.

Üreticiler bakan’ın bu yaklaşımı karşısında her toplantı sonrasında mutlu olarak Ankara’dan ayrılırlar. Ancak devran yine aynıdır. Değişen hiçbir şey yoktur. Üstelik yazılımın maddelerinin karşısında yazılımı yapan yani bir nevi sponsor olan derneğin logosu yer almaktadır. Oysa Bayındırlık ve İskan Bakanlığı TFF veya başka bir özerk kuruluş değil, devlettir. Devlete de Anayasa gereği hiçbir kurum veya kuruluş sponsor olamaz. Yani devletin “x” veya “y” kuruluşuna yaptırmış olduğu hizmet gereği, o kuruluşu öne çıkarabilecek hiçbir oluşumun altına imza atmaz.

Üreticiler elbette buna da itiraz ederler. Haksız rekabet koşullarının bizzat devlet tarafından yaratıldığını iddia ederek, söz konusu logonun yazılımdan çıkarılması gerektiği ilgililere iletirler.

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, konu ile ilgili istişareler yapmak üzere tüm daire genel müdür ve başkanlarını odasında toplar. Konu müzakere edilir. Genel müdür ve daire başkanları ise bakana, kendi pencerelerinden olayı aksettirmeyi sürdürürler. Bu arada malu genel müdürler ziyaretleri çerçevesinde yapılan ziyaretlerde üreticilerin yaşamış oldukları bazı olaylar dikkat çeker.

Yapı İşleri Genel Müdürünün makamına dernek olarak ziyarete gidildiğinde, Genel Müdür, üreticileri çok sıcak karşılamıştır. Ancak bu tür ürünlerin varlığından sanki hiç haberi yoktur. Bakan’ın toplantılarda üreticileri “başvurularınızı yazılı yapın” şeklindeki uyarıları sonucunda Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ve diğer birimlere gönderilen tüm yazılı müracaatlar dan da cevap alınamamıştır. Konu genel müdüre aksetirilir. Genel Müdür kendisi adına gönderilen yazıları almadığını iddia eder.
Kurumsal bir yapıda yönetilen firmalardan biri, toplantı esnasında İstanbul’daki sekreterini arar. Çünkü firmadan gönderilen her türlü yazılı evraklar fax’landığında veya gönderildiğinde, yazının ulaşıp ulaşmadığı teyit edilir ve kiminle görüşüldü ise adı notlara alınır. İstanbul’daki sekreter, yazının teyidi ile ilgili bir isim verir. Bu isim de Genel Müdürün makam sekreteridir. Yani yazı sekretere kadar ulaşmış, ancak 2 metrelik diğer odaya her ne hikmetse ulaşmamıştır.

Yaşananlar üreticilerin yabancısı olduğu tutum ve davranışlar değildir. Çünkü 2008 öncesinde ürünlerini TSE 825 standartlarına kabul edilmesi için çok daha vahim tablolar ile karşılaşan üreticiler bu tür tutumlara alışkındırlar. Çünkü karşılarında dev kuruluşlar ve kökü ülke dışında olan pek çok kartelin yerli işbirlikçileri vardır.

Bakan Demir’in daire başkanları ile yaptığı istişare toplantısına geri dönecek olur isek, konu ile ilgili üreticileri temsilen oluşan derneğe mensup firma yetkilisi, bu toplantı sırasında telefon ile aranır. (Süleyman SALUR)  Bakan Demir ile benim aramda geçen konuşmanın metni aynen şu şekildedir.
(Devam Edecek)

/Süleyman SALUR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder