Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) KOBİ mali destek programı kapsamında
desteklenecek projeleri açıkladı. Açıklama, ama ne açıklama. Günlerdir sonucu
merakla bekleyen proje sahipleri kendilerine gelen bir davetiye ile Tokat'ın
yolunu tuttular.
"Sonuçları bilgilendirme ve ödül töreni"
açıklamasıyla davet edilen işadamları toplantı esnasında kendilerine uzatılan
bir dosya içerisinde asil ve yedek listeyi görünce şaşkına döndüler. Döndüler
dedim çünkü hiçbiri Tokat kebabı yiyip döneceğini aklına getirmemişti. Hem de
kendi ceplerinden.
Toplam 535 projenin değerlendirilmesinin ardından
sadece 77 tanesinin desteklenecek olması,1 milyonu aşan nüfusuna rağmen
Samsun'un Çorum kadar proje verememesi, programın bütçesinin 14,5 milyon TL ile
sınırlı olması ayrı bir hayal kırıklığı ama benim üzerinde durmak istediğim
konu diğeri. Yani şu Tokat'a davet edilme meselesi.
Kendilerine uzatılan dosyada, kendilerini asil
hatta yedek listede bile bulamayan proje sahibi iş adamları, önce oraya niye
davet edildiklerini anlamaya çalıştı, sonra da birçoğu itibari ile salonu terk
etti. Projenin neden kabul edilmediğine, eksiklerinin neler olduğuna dair
hiçbir açıklama yapılmazken sadece 77 tanesinin desteklenecek olması, bütçeyle izah edilmeye çalışıldı.
Tahmin ediyorum Ödül töreninde Bakan bey'e mahcup
olmamak için de tüm proje sahiplerine davetiye gönderip kilometrelerce yoldan
getirdiler. Kalabalık etmek için kabalık yapıldı yani. Başka bir izah yok
Pazartesi gününden beri hangisi ile konuşsam burnundan soluyor.
"Desteklenmediğimize mi yanalım, umutla geçirdiğiz zamana mı yoksa
Tokat'taki rezilliğimize mi" şeklinde serzenişi hemen hepsinden duymak
mümkün. Dahası desteklenmeyen veya yedek kalan projeler için proje sahipleri
değerlendirme raporu istiyor ve "eksiklerimizi bilmek hakkımız"
diyorlar.
Benim projem olmadığı için rahatım yazarken, yaram
yok yani. Ama desteklenen projelere ve yedeklere bakıldığında art niyet
olduğunu düşünmesem de, hassasiyet eksikliği olduğu kanaatindeyim. Desteklenen,
desteklenmeyen hepsi dostumuz, içeriğine girersek bazılarını kırabiliriz. Bu
yüzden işin bu kısmana teğet geçip, OKA nın iş adamlarına bir özür borçlu
olduğunu hatırlatarak yazıma son veriyorum.
Sevgiyle Kalın.
/Ayhan ÖZKÖROĞLU
21.07.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder