Sağlıkta
Dönüşüm sağlık alanında
ekip çalışmasını, bireysel
hekim bazlı çalışmaya döndürünce, en
çok yıpratılan ve
tüketilen meslek haline
geldi ‘’Hemşirelik’’. Sorunlar
tanımlanmadan çığ gibi
büyüdü ve bugün
için işinden çıkılmaz
bir hal aldı
bu alan.
Bu
alanda sendikal faaliyet ve
meslek derneklerinin sesi
hep sönük kaldı
maalesef. Bu bağlamda ,Türk
Hemşireler Derneği tarafından 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü nedeniyle, 11
Mayıs Cumartesi günü “Toplumumuzun Sağlığı ve Mesleğimizin Geleceği“ sloganıyla
Ankara’da düzenlenecek mitingi, bir
mesleğin haykırışı olarak
görüyorum. Çünkü hep baskı
altındalar. Hep tüketiliyorlar. Kamu Hastane
dere beylikleri tarafından, derebeyi
tarafından değillerse, sürekli hırpalanıyorlar.
Dünkü
açıklamalarından bir kaç
cümle bile, gelinen
noktanın görülmesi açısından
değerli. ‘’Mesleğimizle ilgili olarak yıllardır sürdürdüğümüz hukuk
mücadelemizde olumlu bir sonuca ulaşılamadığı, hiçleştirmeye yönelik
politikaların hemşireleri, hemşire öğrencileri çok rahatsız etmesi ve bu aşırı
rahatsızlığın miting talebine dönüşmesi nedeniyle yapılmaktadır. Bu mitingde
ağırlıklı olarak, ülkemizde 1980 sonrası gelişmelerin özellikle 2000 sonrasında
hız ve derinlik kazanarak sağlık sistemimizi ve toplum sağlığını genel olarak
nasıl etkilediği üzerinde değil, hemşireliğin bu dönüşümden nasıl etkilendiği
ve bu durumun halkımızın sağlığını dolaylı olarak nasıl etkileyebileceği
üzerinde durulacaktır. Bu nedenle mitingin ana sloganı “halkımıza hak ettiği
hemşirelik bakımını veremiyorum. Engeller var. Engeller Kaldırılsın“ biçiminde
belirlenmiş, tüm alt sloganlarla, ana slogana açıklık getirilmiştir.
Özellikle son yıllarda yapılan düzenlemelerle
hemşirelik mesleği, eğitiminden çalışma koşullarına kadar olan geniş bir alanda
büyük zararlara uğramış ve yok edilme sınırına getirilmiştir. Hemşirelik temel
eğitiminde Hemşirelik Kanununun Birinci maddesi hiçe sayılmış, bu hiçe sayılış
öylesine ileri gitmiştir ki, hastanelerde hiç eğitimsiz kimselere enjeksiyon ve
benzeri bazı teknik işler öğretilerek hemşire olarak istihdam edilmeleri
sağlanmıştır. Hemşirelik eğitiminin YÖK tarafından yönetmelik haline getirilmiş
olan direktifi ve tarafı olduğumuz bazı uluslararası antlaşmalar yok sayılarak
çocuk hemşire yetiştirilmesi adeta ülkenin en önemli ve değerli işi haline
getirilmiştir. Parası olan parasından para kazanmak için “ülke ihtiyacı olduğu
” gibi sözde yüce ya da haklı bir sebebe dayandırarak, paralı özel meslek
lisesi açmıştır. Baş hemşirelikler yok edilmiştir.
Başka mesleklerden diplomaları olanlara hemşirelik
yetkisiyle çalışma hakkı verilmiştir. Hemşire, sağlık sisteminin en ağır
koşullarda çalışanlarından birisi olduğu halde hizmeti karşılığı aldığı ücret
kabul edilemez ölçülere inmiştir. Sözleşmeli çalışma düzeni, ağır çalışma
koşullarıyla birlikte durumu katlanılamaz hale getirmiştir. Çalışma saatlerinde
kuralsız düzene geçilmiş, özel yaşam hakkı bu nedenle adeta yok olmaya yüz
tutmuştur.
Meslek Örgütü yok sayılmıştır. Hemşire her işe
memur ucuz emek gücü hiç kimse konumuna getirilmiştir. Uluslararası Hemşirelik
Konseyi, Dünya Sağlık Örgütü hemşireyi sağlık sisteminin en önemli
unsurlarından birisi olarak görür ve onu bin yıl hedeflerine ulaşmada kilit
insan gücü olarak değerlendirirken, ülkemizde mesleğin yok edilişine tanık
olmak çok acı, toplum sağlığı adına endişe vericidir. Bu acı ve endişeyi,
siyasi partiler ve birçok sağlık örgütünün desteği ile birlikte halkımızla
paylaşmak üzere meydanlardayız.
Bu
hafta Ülke ve
kent genelinde hemşirelik
sorunları üzerine yazacağım.
Kentsel hemşirelik
sorunlarınız için sahancem@hotmail.com adresine
mesajlarınız bekliyorum.
/Cem ŞAHAN
09 Mayıs 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder