3 Mayıs 2013 Cuma

Samsun'un Genleriyle Oynamayın...

Geçtiğimiz akşam bir siyasiyle sohbetteyiz.. Samsun'da belediyeciliği konuşuyoruz.. Hizmetleri bir yana bıraktık, sohbet Samsun'un genleriyle oynanmasına geldi.. Masamızdaki bürokratta var.. Herkes hemen hemen aynı düşüncede; Samsun'un genleriyle oynanıyor.. Baktım ki, bizim aylardır söylediğimiz sözlerin aynısını konuşuyoruz.. Siyasi olan arkadaşımız bizden 'daha derin incelemiş konuyu'.. İsmi lazım değil.. Söylediklerini aktarıyorum. Çünkü o kişi 'farkındalıklarıyla zaten göz önünde olan biri'.. Samsun'na katkı vermek isteyen bir belediye  başkanı öncelikle Samsun'u geçmişe taşımalı diyor.. Nasıl diye sorduk..

"Burası seçilmiş bir kent. Atatürk kurtuluş mücadelesini başlatmak için boşuna mı burayı seçmiş. Osmanlı döneminde boşuna mı ticaret merkezi olmuş. Bağdat Caddesi niye var Samsun'da" dedi. Sonra da ekledi.. "Sahildeki (o sırada bana gönderme yapıyor) sizin minik aslanlar dediğiniz heykellerle bu kentin ne alakası var, ne ilgisi var.." "Amazonlar kimin umurunda.." "Sülün heykelleri, nedir ki.. Samsun ile ilgili bir tanıtım yapmak istersen, öncelikle neyi söylersin.." *Hani aslanların olduğu kent var ya diyebilir misin?..  *Sülünlerin diyarı desen olur mu?..  *Amazonların yaşadığı yerleşim yeri desen Samsun akıllara gelir mi?..  "Peki, Atatürk'ün kurtuluş mücadelesini vermek için çıktığı yer desen bırakın Türkiye'yi googleye yazsan ne çıkar karşına".. Sohbet koyuydu.. Herkeste merakla dinliyordu.. Merak ettik, siz bu kentte söz sahibi olsanız, bütününe hitap edecek bir makamda olsanız ne yaparsınız diye sorduk.. "Samsun'un geçmişte olduğu gibi ticaret kenti olması için çabalarım.. Kurtuluş kenti olduğunu vurgular, onu turizme dönüştürür, Osmanlı ve Selçuklu dönemindeki coğrafik konumunun tüm özelliklerini yeniden kazandırmak için çabalarım. Bu da çok zor şey değil. Samsun denilince havası halen var ama içi boş"..

Laf Saathane Meydanı'na geldi..  Orayı  konuşmaya başlayınca, hatları gerildi.. "Yazık olacak o tarihe. Oradaki proje, tarihi yok etmekten başka bir şey değildir. Tarihi ortaya çıkarıp, ticaretten koparılmadan restore edilmeli. Yazık olur, geri dönüşü de olmaz o tahribatın" dedi.. Bir ara düşündüm..Sonra da sordum..  Bunları yüksek sesle söyleyecek misiniz?.. Elbette ama 'az bir zaman sonra'.. Sanırım anlamışsınızdır.. Seçime doğru demek istedi..

Ve bu sözleri, inanıyorum ki; bizzat kendi ağzından önümüzdeki 10 ay içinde çok duyacaksınız.. Hem de 'o sözleri söyleyebilecek konumda olan biri olarak karşınızda olma olasılığı yüzde yüz gibi gözüküyor.. Günün sonunda masadaki hemen herkes, 'o siyasinin fikirlerine katıldı'.. Samsun'un genleriyle oynanıyor.. Bu sözleri söyleyen o siyasinin kim olduğunu sormak için arayacağınız biliyorum. Beklerim, yanıtlarım da..  Ama Samsun'un genleriyle kimin oynadığını sormanıza gerek yok.. Yazımın içinde zaten o var.. İsme gerek yok..

03.05.2013 
/A.YENER CABBAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder